Başkan Erdoğan’dan Özgür Özel’e sert tepki: Ağzından çıkanı kulağı duymayan zavallı

spot_img


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i ‘zihni ile dili arasındaki bağı tamamen kopmuş, ağzından çıkanı kulağı duymayan zavallı bir şahıs’ olarak eleştirdi. Özel’in ‘zehirli’ söylemlerine milleti mahkûm etmeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, Özel’e ‘Biz az söylüyoruz, O çok anlasın’ tavsiyesinde bulundu. Erdoğan, Beştepe Millet Kütüphanesi’nde, Kütüphane 5.0 ve İnsan Merkezli Dijital Dönüşüm Uluslararası Konferansı’nda şunları söyledi:

BİZ AZ SÖYLÜYORUZ, O ÇOK ANLASIN

Sizler gibi seçkin konuklarımızın önünde gündeme getirmek istemezdim. Ancak siyasetçiler olarak saldırılar karşısında siyaset kurumunun itibarını da korumamız gerekiyor. Dün (çarşamba) ana muhalefet partisi genel başkanının hezeyanlarını hem kendi partisi hem de ülkemiz siyaseti adına hicap duyarak takip ettim. Konuşan Türkiye’nin ikinci büyük partisinin genel başkanı mı yoksa ayarları bozulmuş hakaret otomatı mı maalesef belli değil. Türkiye böyle bir siyasi üslubu, böyle bir çiğliği asla hak etmiyor. Zihin fukara olunca akıl ukala olur, dilin de freni boşalırmış. Üzülerek söylüyorum, ortada, zihni ile dili arasındaki bağ tamamen kopmuş, ağzından çıkanı kulağı duymayan zavallı bir şahıs var. Bu zat, gün aşırı söylediği yalanlarla önüne gelene attığı iftiralarla, meydanlarda savurduğu hakaretlerle giderek saldırgan hale geliyor. Yerel yönetimleri ahtapot misali saran suç örgütünün yolsuzlukları ortaya döküldükçe bu zat da panikliyor, çirkinleşiyor, kontrolü iyice kaybediyor. Biz günden güne daha da seviyesiz ve sevimsiz bir hal alan bu dile, siyaseti enfekte eden bu zehirli söylemlere milletimizi mahkûm etmeyiz. Zaten hem genel başkan vekilimiz ve parti sözcümüz hem de diğer arkadaşlarım bu zata hak ettiği cevabı onun düzeyine inmeden verdiler. Kendisine tavsiyem: ‘Biz az söylüyoruz, o çok anlasın.’

REKOR KIRDIK

Türkiye’nin ilk gar havalimanı ve alışveriş merkez kütüphaneleriyle 0-3 yaş bebek tarım, turizm ve müzik kütüphanelerini hayata geçirmiştik. Yakın zamanda bir ilke daha imza atarak ülkemizin ilk hastane halk kütüphanesini eylül ayının sonunda hizmete açtık. Dijitalleşme alanında da çok ciddi mesafe kat ettik. Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı koleksiyonunda yer alan 457 bin eserin dijital nüshasını araştırmacılarımızın istifadesine sunduk. Derleme ve kataloglama faaliyetlerinde de çok iyi bir karneye sahibiz. 2024’te 107 bin 33 kitabı derleyerek Cumhuriyet tarihi rekorunu kırdık. Eylül 2025 itibarıyla 154 bin kataloglama faaliyetiyle yeni bir başarıya ulaştık. Milli dijital kütüphane projemizde milli kütüphanede verilen hizmetlerin sanal bir modellemesini yaparak dijital ikizini oluşturduk. Üyelerimiz ülkemizin dört bir yanındaki 69 halk kütüphanesinde 20 milyondan fazla kaynağa erişebiliyor.

KARABAĞ ZAFERİ’Nİ KUTLAYACAK

Başkan Erdoğan, Azerbaycan’ın Zafer Günü kutlamaları için Bakü’ye gidecek. Erdoğan, 8 Kasım’da Zafer Günü törenine katılmak üzere Azerbaycan’a resmi bir ziyaret gerçekleştirecek. Azerbaycan basınında yer alan haberlere göre, kutlamalar kapsamında geçit törenine katılacak. Öte yandan, Erdoğan’ın yanı sıra Pakistan Başbakanı Muhammed Şahbaz Şerif’in de törene katılmak üzere davet edildiği ve Bakü’ye gideceği aktarıldı. ANKARA

DÜNYADA ÜÇÜNCÜYÜZ

Kültür Bakanlığımız, Milli Eğitim Bakanlığımız, üniversitelerimiz, vakıflarımız ve yerel yönetimlerimizle el ele vermek suretiyle kütüphanecilik mirasımızı yaşatmaya, geliştirmeye devam ediyoruz. Cumhurbaşkanlığı olarak bu sürece liderlik ediyoruz. Şu anda içinde bulunduğumuz Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanemizi 5 yıl önce Ankara’mıza ve ülkemize kazandırdık. 5 milyon 100 bini aşkın bölümü matbu olmak üzere dijitalleştirilmiş yayınlarla birlikte 141 milyon 700 bin kaynak ile burayı dünyanın en büyük üçüncü kütüphanesi haline getirdik. 300 milyonun üzerinde elektronik kaynağı araştırmacıların kullanımına sunduk. 2 milyona yakın ziyaretçiyi ağırlayarak dünyada üçüncü sıraya yerleştik. Laf ola beri gele yok. İcraat, icraat, icraat.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kütüphanesi’nde, Kütüphane 5.0 ve İnsan Merkezli Dijital Dönüşüm Uluslararası Konferansı’na katıldı. Programda, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da yer aldı.

KÜTÜPHANELERİ TUĞLA YIĞININA DÖNÜŞTÜRDÜLER

Kütüphanelerimiz 17. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yükselmeye başladı. Köprülü Kütüphanesi, Atıf Efendi, Ragıp Paşa, Nuruosmaniye ve Hamidiye gibi kütüphaneler uzun yıllar ilim hayatımıza damga vurdu. Hepsi birer bilgi hazinesi olan bu yapılar, sadece belli bir kesimin değil, halkın tamamının kullanımına açık bir haldeydi. Okuyan, sorgulayan, merak eden, araştırma yapmak isteyen herkes bu kütüphanelerden faydalanabiliyor. Şu acı gerçeği de ifade etmek mecburiyetindeyim. Bu zengin müktesebatı özellikle cumhuriyetimizi maziden bir kopuş olarak gören tek parti yıllarında ne yazık ki yeterince değerlendiremedik. Eşsiz kaynaklarla bezeli kütüphanelerimiz tek parti zihniyetinin tepeden inmeci uygulamalarından dolayı birer tuğla yığınına dönüştü. Nice kuşakların geçmişiyle arasına kalın duvarlar örüldü. Bu ülkenin aydınlık yarınları olan genç nesillerin kendi kökleriyle bağı zayıflatıldı. Evlatlarımız medeniyet değerlerine bilerek yabancılaştırıldı. Bu politikalar sebebiyle koca bir nesil ne şarklı kalabildi ne garplı olabildi. İki arada bir derede, oradan oraya savruldu.

TAHRİBATA UĞRAMIŞ ESERLERİ MUHAFAZA ALTINA ALDIK

Kütüphanecilik hizmetlerinde başarılarımıza her gün bir yenisini ekliyoruz. İki yıl önce büyük yürüyüşümüzde yeni bir halka, yeni bir safha olarak tarif ettiğimiz Rami Kütüphanemizin açılışını yapmıştık. Bu kütüphanemizi sosyal donatılarıyla, atölye çalışmalarıyla, kültür ve sanat etkinlikleriyle yaşayan ve üreten bir merkeze dönüştürdük. Rami Kütüphanesi bünyesinde faaliyet gösteren ve dünyanın en büyük yazma eser restorasyon laboratuvarı olan kitap şifahanemizde bu sene 40 bin eserin durum tespitini, 28 bin eserin ise temizlik işlemini yaptık. Çoğu tahribata uğramış 4 bin 446 eserin de restorasyonunu yaparak muhafaza altına aldık. 28 Şubat döneminin ruhsuz, köksüz tarih şuurundan yoksun zihniyetinin kurbanlarından biri de İstanbul Üniversitemizdeki tarihi kitaplardı. Adı baskı ve zulümle anılan zamanın rektörü tarafından üniversitenin nadir eserler kitaplığı ve binlerce nadir eser çöpe atılmıştı. Bunların arasında Sultan İkinci Abdülhamid Han’ın özel kitaplığı da vardı. Bu eserleri de okuyucuların istifadesine sunduk.

GENÇLERE ÜCRETSİZ İKRAM

BU yıl, ekim ayı itibariyle 8 buçuk milyon ziyaretçiyi millet kütüphanemizde misafir etmenin kıvancını yaşadık. Bilhassa liseli ve üniversiteli gençlerimizin kütüphanemize çok yoğun ilgi gösterdiğini görüyoruz. Her sabah erken saatlerde pırıl pırıl evlatlarımız millet kütüphanesine gelmek için adeta birbirleriyle yarışıyor. Biz de burada okuyan, yazan, araştırma yapan veya sınavlara hazırlanan gençlerimize günde iki öğün çorba ikram ediyoruz. 15 çeşit içecek ve keklerimizi yine ücretsiz olarak buradaki genç evlatlarımıza sunuyoruz. Bu yılın ilk 8 ayında 5 milyon 927 bin adet ücretsiz ikramda bulunduk. Kütüphanemizde düzenlenen 1894 eğitim ve bilim atölyesinde tam 17 bin 642 katılımcı hiçbir ücret ödemeden eğitim aldı. Son 5 yılda millet kütüphanemizde 46 büyük sergiye ev sahipliği yaptık.



Source link

spot_img

benzer haberler

spot_img