
SÜT, YUMURTA, DENİZ ÜRÜNLERİ VE KURUYEMİŞ, ALERJİK ÜRÜNLER
Şahiner, besin alerjilerinin genellikle kaşıntı, ciltte yaygın kabartı, dil, dudak, gırtlakta şişme, öksürük, hırıltı, nefes darlığıyla kendini gösterdiğine dikkati çekti.
Bazı kişilerde tansiyon düşmesi ve bilinç kaybının da söz konusu olabildiğini aktaran Şahiner, “Reaksiyonların en ağır formu anafilaksidir. Birden fazla sistemin etkilenmesine bağlı gelişen anafilaksi, bazen hayat kaybıyla sonuçlanabilen ciddi bir durumdur.” diye konuştu.
Besin alerjilerinin genellikle bebeklerin ek gıdaya geçmesiyle ortaya çıktığını dile getiren Şahiner, “Küçük çocuklarda süt ve yumurta alerjisi ön plana çıkarken, daha büyük yaş gruplarında ise ağaç yemişi olarak sınıflandırılan antep fıstığı, kaju, badem, ceviz ve fındık alerjileri görülüyor. Erişkinlerde ise daha çok deniz ürünleri ve kuruyemişe karşı alerji söz konusu oluyor.” dedi.

Şahiner, besin alerjilerinin ülkeden ülkeye değişiklik gösterdiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Alerji yapan gıdalar ülkelere göre değişebiliyor. Batı Avrupa ve Amerika’da yer fıstığı alerjisi oldukça sıkken Türkiye’de çok sık görülmüyor. Çünkü bir gıda bir toplumda ne kadar sık tüketiliyorsa o gıdaya bağlı alerji ihtimali de o kadar artıyor. Japonya’da örneğin pirinç alerjisiyle karşılaşılıyor ama bizim ülkemizde çok çok nadir. Türkiye’de ise özellikle bir yaş altında süt ve yumurta, daha ileri yaşlarda ise kuruyemiş alerjisi sık görülüyor.”

Şahiner, alerji tanısı alan kişilerin, özellikle seyahatlere giderken, hekim tarafından verilen ilaçları ve ciddi nefes darlığı, tansiyon düşmesi, dil, dudakla gözde şişme gelişmesi halinde oluşabilecek anafilaksi riskine karşı kendisinin uygulayabileceği iğneyi yanında taşımasının önemine dikkati çekti.


















