
3- DÜZENLİ VE HAREKETLİ BİR YAŞAM TARZI
90 yaşını aşmış insanların yaşamlarına baktığınızda, hareketin ve fiziksel aktivitenin günlük rutinlerinin ayrılmaz bir parçası olduğunu fark edersiniz. Bu kişilerin çoğu birer spor tutkunu olmasa da, düzenli olarak fiziksel aktivitelerde bulunurlar. Yürüyüşe çıkarlar, bahçede çalışırlar, hatta kendi yaşlarına uygun hafif egzersizler yapmaktan geri durmazlar.
Örneğin, Japonya’daki uzun ömürlülüğüyle ünlü Okinawa Adası sakinleri, sabahları Tai Chi yaparak güne başlarlar.
Buradaki kritik nokta, düzenli hareketin bir zorunluluktan çok, günlük yaşamlarının doğal bir parçası olmasıdır. Onlar için fiziksel aktivite, sadece sağlıklı kalmak amacıyla yapılan bir iş değil, aynı zamanda bir yaşam tarzıdır.
Fiziksel aktivite aynı zamanda ruh hallerini de olumlu yönde etkiler. Bu kişilerin çoğu, aktif kaldıkça kendilerini daha iyi hissettiklerini ve yaşlandıkça bile bedenlerini genç tutabildiklerini ifade ederler. Üstelik hareket, hafızayı ve zihinsel işlevleri destekleyerek demans gibi yaşa bağlı bilişsel gerileme riskini de azaltır.

4- DENGELİ VE DOĞAL BESLENME ALIŞKANLIKLARI
90 yaşını aşmış bireylerin bir diğer ortak özelliği ise sağlıklı ve dengeli beslenme alışkanlıklarına sahip olmalarıdır. Uzun ömürlü kişilerin diyetleri incelendiğinde, genellikle doğal ve işlenmemiş gıdalara dayandığı görülür. Yemek seçimlerinde mevsiminde taze sebzeler, meyveler, tam tahıllar, baklagiller ve sağlıklı yağlar önemli bir yer tutar. Örneğin, İtalya’nın Sardunya bölgesindeki uzun ömürlü bireylerin beslenme alışkanlıkları incelendiğinde, bol miktarda zeytinyağı, sebze ve tahıl tüketimine rastlanmıştır.
Ayrıca, porsiyon kontrolüne dikkat ederler; sık sık ama küçük öğünlerle beslenirler. Özellikle Japonya’nın Okinawa adasında yaşayan insanların “hara hachi bu” olarak bilinen bir uygulamayı benimsediği görülür; bu, midenin %80 doluluğunda yemek yemeyi bırakmak anlamına gelir. Yani, tam doygunluk hissine ulaşmadan sofradan kalkarlar.

5- AMACA YÖNELİK YAŞAMA
Uzun ömürlü insanların hayatlarının bir diğer temel yapı taşı, güçlü bir yaşam amacına sahip olmalarıdır. Yaşamlarında bir anlam bulmak, bu kişilere sadece ruhsal bir denge sağlamakla kalmaz, aynı zamanda onları fiziksel olarak da zinde tutar. Hayatlarının her döneminde bir hedefe veya misyona sahip olmaları, yaşama karşı duydukları enerjiyi ve hevesi artırır. Araştırmalar, anlamlı bir yaşam amacına sahip olmanın stres hormonlarını azalttığını ve vücut üzerindeki olumsuz etkileri minimize ettiğini göstermektedir.
Uzun yaşayan insanlarıyla ünlü olan Japonya’da buna “ikigai” denir — sabah uyanmanızın sebebi, hayatınıza anlam katan şeydir.
Bu, bazen bir hobiyi sürdürmek, bazen topluma fayda sağlamak, bazen de torunları büyütmek gibi basit ama anlam dolu bir amaç olabilir.
Uzun yaşamanın sırlarından biri, her gün küçük de olsa bir amaca hizmet etmek ve kendini bir şeylere adamak gibi görünüyor.
Sizlere uzun, sağlıklı ve mutlu bir yaşam diliyorum.


















