İKİ DENİZİ BİRLEŞTİREN KENT
Datça Yarımadası’nın en uç noktasında yer alan Knidos Antik Kenti, tarih meraklıları için kaçırılmaması gereken bir durak. M.Ö. 4. yüzyıla kadar uzanan bu antik kent, etkileyici tiyatrosu, tapınakları ve büyüleyici manzarasıyla ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor. Knidos, yarımadanın en uç noktasında, Akdeniz ve Ege’nin birleştiği Tekir Burnu’nda konumlanmış, antik dünyanın en önemli metropollerinden biri. Kent doğusunda ve batısında yer alan iki limanıyla mavi yolculuklara kucak açıyor. Kent, tarihi kalıntılarının yanı sıra, ünlü heykeltıraş Praxiteles’in Afrodit heykelinin sergilendiği bir mekan olarak da biliniyor. Knidos, iki önemli limanı ile antik denizcilik açısından da büyük öneme sahipti.
Batı limanı ise günümüzde hala teknelerin uğrak noktalarından biri olma özelliğini taşıyor. Günümüzde ziyaretçilerine uzun bir gezi parkuru sunan kentte, Yuvarlak Tapınak, Dionysos Stoası ve Tapınağı, Apollon Tapınağı, Bolukrates Çeşmesi ve ziyaretçileri ilk karşılayan yaklaşık 5 bin kapasiteli küçük tiyatrosu başlıca görülecek kalıntılardır.
Knidos Antik Kenti’nde 12 ay boyunca süren kazı ve restorasyon çalışmaları, Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ertekin Mustafa Doksanaltı başkanlığında yürütülüyor. Festival kapsamında düzenlenen bu güzelliğe uzanan turlar sayesinde ziyaretçiler antik tiyatro, Apollon Tapınağı, büyük liman ve agora gibi yapılar arasında bir zaman yolculuğuna çıktı. Knidos’un en etkileyici anı ise gün batımıydı. 14 Şubat günü antik tiyatronun merdivenlerine oturup, denizle birleşen kızıl gökyüzünü izlemek, festivalin belki de en romantik anlarından biri olarak hafızalara kazındı.