İspanya ve Portekiz ile Fransa’nın bir kısmında 28 Nisan’da etkili olan elektrik kesintisi kıta Avrupası’nda hayatı felç etti. Modern insanın gündelik rutini hiç olmadığı kadar ağır darbe aldı. Elektrik üzerine bir yaşam bina eden insanlık, 28 Nisan günü adeta mini bir kıyamet senaryosu yaşadı. Avrupa’daki kitlesel elektrik kesintileri sonrası, komplo teorileri havada uçuşmaya başladı. Ve her şeyde olduğu gibi, elektrik kesintileri üzerinden de büyük bir bilgi kirliliği fırtınası başladı.
SABAH Pazar ekibi, gerçeği yanlıştan ayırt etmek ve meselenin aslını tüm yönleriyle okuyucusuna aktarmak için, konuyu işin uzmanlarına sordu. Elektrik kesintilerinin kaynağı siber saldırı mı? Elektrik kesintileri bahane edilerek geniş çaplı bir veri hırsızlığı mı yapıldı? Bu tarz ani şoklarla insanlığın direnci mi ölçülüyor? Enerji güzergahları üzerinde operasyon mu yapılıyor? En önemlisi ülkemizde de böyle bir şey yaşanması mümkün mü sorularına cevap aradık. Uzmanlar, Türkiye’nin böyle bir kesinti yaşamasının zor bir ihtimal olduğunu söylüyor. Bunda en büyük etken, enerji alanında atılan stratejik adımlar…
YENİLENEBİLİR ENERJİ ATAĞI
Ülkemizde yenilinebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimine katkı sunan santral sayısı 34 bin 467’e ulaştı. Güneş enerjisi santrallerinin sayısı 32 bin 882, rüzgar santrallerinin 376, jeotermal enerji santrallerinin 66, biyokütle santrallerinin 376, barajlı santrallerin 147 ve akarsu santrallerinin sayısı 620.
AKKUYU İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI
Tüm bunların yanı sıra ilk nükleer santralimiz olacak Akkuyu’nun bu yıl sonunda devreye alınması planlanıyor. Buradan üretilecek elektrik İstanbul gibi bir megakentin elektrik üretiminin tümünü, Türkiye’nin elektrik ihtiyacının ise yüzde 10’unu karşılayacak.
YAPILAN HAMLELER RİSKLERİ BERTARAF ETTİ
Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltmak için Berat Albayrak’ın, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı olarak görev yaptığı dönemde attığı adımlar meyvesini verdi. Avrupa nedeni halen tam olarak açıklanamayan kitlesel bir kesintiyle karanlığa gömülürken, Türkiye adeta domino etkisiyle yayılan kesintiden hiçbir şekilde etkilenmedi. Doğal gaz keşifleri, petrol sondajları, yenilenebilir enerji ve daha birçok alanda atılan stratejik adımlar, Türkiye’yi enerjide daha bağımsız ve güçlü hale getirirken, olası risklere karşı da zırh görevi icra etmeye başladı.
HAŞMET BABAOĞLU / SABAH Gazetesi yazarı
DÜNYA BÖYLE BİR YER ARTIK
SABAH Gazetesi yazarı Haşmet Babaoğlu da ‘Dünya böyle bir yer artık’ başlıklı köşe yazısında Avrupa’daki kitlesel elektrik kesintilerine değinmişti.
Babaoğlu yazısında şu ifadeleri kullanmıştı:
“Kuraldır…
Söyleyen dâhil kimse bir şey anlamadığında, edilen laf “bilimsel” bir açıklama sayılır.
Avrupa’nın kararlı İsrail karşıtı iki ülkesi olan Portekiz ve İspanya’daki elektrik kesintisinin suçlusu ilan edildi: “Olağandışı atmosferik fenomen.” “Atmosferik” mi dediniz, konuyu kapatabilirsiniz!
Hele bir de yanına “fenomen” kavramını kondurdunuz mu, tamamdır!
Meteorologlar böyle bir durum gözlemlememişler ama olsun…
Çok zorlanırsa, olgular ve rakamlarla oynanır.
Zaten kesintiyi iklim sorununa bağlayanlar çıkmaya başladı bile…
Dünya böyle bir yer artık…
Kitleler için yeni “korku üretimi” ve “sıfırlama” testleri gerçekleşinceye kadar olanlar unutulur.
***
Peki şunu hatırlıyor musunuz?
Daha birkaç yıl önce virüs korkusuyla evlere tıkılmışken…
Kitleler “ne idüğü belirsiz” aşılar için kuyruklara sokulmuşken…
Küreselci elitlerin politik tasarım kuruluşu Dünya Ekonomik Forumu toplanmış ve bir SİBER SALDIRI simülasyonu yapmıştı…
Neden mi?
Açıklamaları şöyleydi…
“Yakın bir gelecekte, elektrik güç kaynakları ve tedariki, iletişim ve ulaşım hedeflenebilecek, hastane hizmetleri durdurulacaktır. Böyle bir siber saldırının yol açacağı sorunlar karşısında yaşamakta olduğumuz Kovid-19 krizi pek küçük kalacaktır.” Bak, bak, laflara bak!
***
Düşünün…
“Yaklaşık 50 milyon insanı etkileyen kesinti önce Portekiz’de başladı, çok kısa süre sonra İspanya’ya aktarıldı” diyenler ile “Sistemin çöküşü güney İspanya’da başladı, bir buçuk saniye sonra iki ülkeyi karanlığa boğdu” diyenler anlaşamıyorlar.
İş bu noktadayken…
Esas sebebi konuşmak mümkün mü?
Konuşturmazlar, konuşturmayacaklar…
***
Ha, şu da var…
Portekizliler ve İspanyollar sakin insanlardır…
Duran metrolardan en ufak bir heyecan dalgasına yol açmadan çıkışlarının videolarını izlemişsinizdir.
Peki ya bu türden saldırılar daha heyecanlı toplumları hedef alırsa…
Neler olabileceğini düşünmek istemiyorum.
SAİD ERCAN / Uluslararası Sosyal Medya Derneği Başkanı
PLANLI BİR MANİPÜLASYON
Yeni medya düzeni ve dijital diplomasi konuların üzerine çok ciddi araştırmaları olan Uluslararası Sosyal Medya Derneği Başkanı (USMED) Said Ercan, enerji yolunun değiştirilmesi ihtimaline dikkat çekerek şunları söyledi: “Bu kesintileri küresel karartma senaryosunun ve enerji yolunun değiştirilmesi sürecinin başlangıcı olarak yorumlayabiliriz.
Hindistan’da 600 milyon insanın elektriği zaten yok, bunu 3. Dünya ülkelerinde yapamazlardı. İki Avrupa ülkesinin özellikle seçildiğini düşünüyorum. Böylelikle; Dünya genelinde planlı ve eş zamanlı elektrik kesintilerinin önü açıldı, tepkiler ölçüldü, dijital altyapı test edildi, kontrol mekanizmaları devreye sokuldu.
Hep dile getirdiğimiz Yeni Dünya Düzeni (NWO) veya küreselcilerin bu planın arkasında olduğunu düşünüyorum. Bu kesintilerin nedeni hala net açıklanmadı, bir siber saldırı olduğunu konusunda ciddi şüpheler var. Hibrit savaş stratejisinin bir parçası olabilir. Siber saldırının resmi makamlarca örtbas edildiğini tahmin etmek zor değil.”
KÜRESEL DENKLEMDE İSPANYA’NIN ROLÜ
Küresel denklem içerisini de İspanya’nın muhalif tavrına dikkat çeken Ercan, “Diğer ihtimaller ise şöyle; HAARP gibi elektromanyetik deney sistemlerinin kullanıldığını, “yapay atmosferik titreşim” veya hava kontrol teknolojileriyle enerji sistemlerinin bozulduğunu, bu teknolojilerin dünya çapında test edildiğini düşünebiliriz pilot ülke olarak İspanya seçilmesi muhalif bir duruşu olan ülke için çok normal diyebiliriz” dedi.
KORKU VE KAOS STRATEJİSİ
Toplumların bilinçli olarak kaosa sürüklenmek istendiğine de vurgu yapan Ercan, “En somut sonuç olarak korku ve kaos oluşturma stratejisi diyebiliriz. Bu tür olayların ana amacının halk arasında panik, korku ve hükümetlere (Ulus Devletlere) güvensizlik oluşturmak olduğu apaçık ortadadır. Yeni Dünya Düzeninde ulus devletlere yer olmadığını biliyoruz. Bu kesintiler, psikolojik savaş kapsamında uygulanmış bir “karartma operasyonu”, hükümetlerin olağanüstü hal ilan etmesi için bir ön adım (Nitekim İspanya OHAL ilan etti). Toplumun yeni “dijital otoriteye” boyun eğmesini sağlamak için planlı bir manipülasyon diyebiliriz” dedi.
PROF. DR. ALİ MURAT KIRIK / Bilişim Teknolojileri Uzmanı
MUM STOKLAYIN UYARISI!
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı ve Bilişim Teknolojileri Uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık, kitlesel elektrik kesintisinin işaret fişeğinin öncesinde verildiğini kaydederek, “28 Nisan 2025’te İber Yarımadası’nda meydana gelen ve Portekiz ile İspanya’nın neredeyse tamamını karanlığa gömen on saatlik büyük elektrik kesintisi, aslında son dönemde yaşanan birçok olayla birlikte düşünüldüğünde tesadüf olarak açıklanamayacak bir tabloyu işaret ediyor. Henüz nedeni tam olarak açıklanmamışken, bu kesintinin Avrupa elektrik altyapısındaki bir açık ya da dış müdahale kaynaklı olduğu yönünde ciddi şüpheler var. Üstelik bundan aylar önce, İngiltere Başbakan Yardımcısı Oliver Dowden’ın halka mum ve pilli radyo stoklamalarını önermesi, devletlerin bir tür “enerji felaketi”ne hazırlandığını düşündürüyor. Daha da dikkat çekici olanı, 19 Temmuz 2024’te Amerikan siber güvenlik firması CrowdStrike’ın yayınladığı bir yazılım güncellemesi sonucunda 8,5 milyon Windows bilgisayarın çökmesi… Hava yolları, bankalar, limanlar, hastaneler… vs. hepsi bir anda işlemez hale geldi. Bu olaylar bir araya geldiğinde yaşadıklarımızın yalnızca teknik arızalar değil, dijital altyapıların ne kadar kırılgan olduğuna dair küresel bir uyarı ve belki de organize siber saldırıların provasını yaşadığımızı düşündürüyor” dedi.
THE ECONOMIST’İN KAPAĞI
Bir hatırlatma daha yapan Prof. Kırık, “Aralık 2024’te ciddi elektrik kesintilerinin yaşanabileceğine dair dolaşan söylentiler, artık sıradan bir spekülasyon olmaktan çıkmış durumda. The Economist dergisinin 2025 kapağında yer alan karanlık şehirler, kopmuş enerji hatları ve şifreli mesajlar gibi görseller, bu olasılığı küresel ölçekte düşünmemizi gerektiriyor. Bu artık yalnızca bir enerji meselesi değil; dijital çağda her şey elektriğe bağlı olduğundan bu durum, medeniyet kırılmasının da ön işareti olabilir.”
YERLİ VE MİLLİ SİSTEM VURGUSU
Enerji alt yapımızın yerli sistemlerle korunmasının önemine dikkat çeken Prof. Kırık, “Bu noktada konuşulması gereken önemli bir sistem de “Uruk.” Türkiye’de enerjinin üretimden son kullanıcıya kadar dijital denetimini sağladığı belirtilen bu sistemin yerli olarak geliştirilmiş olması çok önemli bir adım. Çünkü kriz anlarında kontrol tamamen dışa bağlıysa, neyin açık kalacağına, neyin kapatılacağına dahi karar veremezsiniz. Uruk’un daha da geliştirilerek sadece bir izleme aracı değil, aynı zamanda bölgesel bir güvenlik kalkanı haline getirilmesi gerekiyor.” dedi.
MUSTAFA AYDIN / Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi’nden emekli Proje Müdürü ve Elektrik Mühendisi
AVRUPA’NIN SİSTEMİ ÇOK BAKIMSIZ
Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi’nden emekli Proje Müdürü ve Elektrik Mühendisi Mustafa Aydın, Türkiye’nin enerji alt yapısına son yıllarda ciddi yartırım yaptığını kaydederek, “Avrupa’da yaşanan bu kesintiler ülkemizdeki bağlı bulunduğu durumu çok fazla etkileyeceğini açıkçası düşünmüyorum. Yenilenebilir enerji ve diğer enerji üretim tesislerinin çok yaygınlaştığını ve enerji alt yapısının sürekli yenilendiğini ben söyleyebilirim. Bütün bu enerji üretimini EÜAŞ’a bağlı özel sektör yatırımlarının çok fazla olması ülkemizde enerji verimliliğinin artmasına ışık tutmuştur. Yapılan bütün ulaşım ve alt yapı tesislerinde enerji kesintilerinin yaşanması düşünülmüş ve alternatif enerji üretimleri için yatırımlar yapılmıştır. Kısaca Türkiye son yıllarda enerji alanındaki yatırımlarını göz önüne bulundurursak Avrupa gibi bir enerji kesintisinin olması biraz zor gözüküyor” dedi.
Avrupa’da enerji alt yapılarının bakımsız olduğunu kaydeden Aydın, “Enerji kesintileri olması için çok büyük bir felaket veya mevcut sisteme belki bir sabotaj yapılması olabilir aksi durumda böyle bir kesinti yaşanması mümkün gözükmüyor. Avrupa’da olması ülkemizde de olacağı anlamına gelmiyor. Ülkemiz enerji konusunda bayağı iyi bir durumda. Avrupa’da olan elektrik kesintisinin kaynağı ise benin anladığım kadarı ile ülkede kullanılan mevcut sistemlerin bakımlarının zamanında yapılamaması ve sistemlerindeki yük dağılımını sağlıklı bir şekilde yapılamamasından kaynaklandığı görüşündeyim” şeklinde konuştu.