Hasretin son bulduğu nokta Kapıkule

spot_img


1960’lı yıllarda, Avrupa’ya, ülkemizden yaşanan göçler, toplumsal belleğimizde dramatik bir anı olarak halen yaşar. Dün, bir miktar para kazanıp vatanlarına dönmek gayesiyle, Avrupa’ya göç eden gurbetçiler, bugün gittikleri ülkelerde yer yurt edindiler. Hatta, yaşadıkları ülkenin ekonomisinde, yönetiminde ve kültürel hayatında söz sahibi oldular. Fakat bir gerçek var ki, o hiç değişmedi. Gurbetçi vatandaşlarımızın gönlündeki Anadolu sevgisi… Biz de, Edirne’deki Kapıkule Sınır Kapısı’na gitti. Anayurda giriş yapan gurbetçi vatandaşlarımıza konuştu…. Ve şunu fark ettik ki, gurbetçi vatandaşlarımız Türkiye ile ilgili her meseleyi yakından takip ediyor.

Yurt dışında yaşasalar da yürekleri Türkiye için atıyor. Bölgesel bir savaşın kapıda olduğu süreçte, Türkiye için dualar etmişler, gözyaşı dökmüşler. Savunma sanayi ile ilgili her gelişmeyi yakından takip ediyorlar. Ve oldukça gurur duyuyorlar. Daha biz sormadan sözü savunma sanayine getiriyorlar ve ürünlerden gururla bahsediyorlar. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sergilediği güçlü liderlikten de onurla söz ediyorlar. Erdoğan’ın ülkesinin çıkarlarını savunduğunu söylüyorlar. Bu sene gümrüklerden geçerken hiçbir sorunla karşılaşmadıklarını kaydediyorlar. Bunda Erdoğan faktörünün altını çiziyorlar.


Memleket sevgisi kelimelere sığmaz

Hatice Eroğlu ve Mehmet Eroğlu, sınırdan geçen duygu yüklü bir geçiş yapıyor. Hemen sohbete giriştik. Gördük ki ülkeyle ilgili her meseleye aşinalar. Kendilerinden dinleyelim. Hatice Eroğlu, “Biz Ankaralıyız. Belçika’dan geliyoruz. Memleketimizin özlemi içindeyiz. Vatanımıza, memleketimize diyecek yok. Gümrüklerden çok rahat geldik. Birliğimize, devletimize, milletimize zarar gelmesin. Sabahtan açarız Türk televizyonu, akşam yatana kadar bütün Türk kanallarına bakarız. Biz oranın kanallarına hiç bakmıyoruz ki. Erdoğan memleketi için çalışıyor. Bize göre oldukça iyi” ifadelerini kullandı.


Vatan sevgisi her şeyin üzerinde

İlk olarak Turan Polat ile konuşuyoruz. Uzun bir yolculuk yaptıklarını söyleyen Polat, bayrağımızı gördüğü anda tüm yorgunluklarının gittiğini kaydederek, ” Vatanımıza geldiğimiz için çok gururluyuz, onurluyuz. Vatanımıza geldiğimiz için çok memnunuz. Vatanımız her zaman için başımız tacıdır. Yorgunuz. Uzun bir yolculuk yaptık. 72 saattir yoldayız. İsveç’ten geliyoruz. Allah vatanımızı her türlü felaketten korusun. Vatanımız bizim önceliğimizdir. Savunma sanayi hamlelerini yakından takip ediyoruz. Baykar ile gururlanıyoruz. Bölge ülkelerinin durumunu görüyoruz. O nedenle daha güçü olmak zorundayız. Güçlü olursak kimse bize dokunamaz” ifadelerini kullandı.


Ülkemiz emin ellerde

Turgut Gedik, Türkiye ile ilgili her meseleyi yakından takip eden bir gurbetçi vatandaşımız. Sözü savunma sanayindeki gücümüze getiriyor ve şunları söylüyor: “Memlekete gelmek, bu sıcaklığı yaşamak güzel. Şimdi İstanbul’a gidiyorum. İnşallah oradan Ankara sonra Erzincan, nasip olursa İzmir… Üç hafta da olsa küçük bir Türkiye turu olacak inşallah. Evet hasret gideriyoruz. Akrabaları, eşi dostu görüyoruz. Bu sene pek vakit olmayacak tabii. Hotel için falan onlara gitmeyeceğiz ama tabii bizim için önemli olan akrabalarla eşi dostu görmek, onlarla dertleşmek, onların dertlerini dinlemek bizim için daha önemli. Ülkemizle ilgili her meseleyi devamlı takip ediyoruz. Yurt dışında da olsak ne oluyor ne bitiyor. Ama ülkemiz için herhangi bir endişeye mahal vermedim. Çünkü ülkeme güveniyorum. Elhamdülillah milletime güveniyorum. Allah’ın izniyle, biz diğer ülkeler gibi değiliz, diyorum. Savunma sanayi ile ilgili ve ülkemle ilgili her şeyi takip ediyorum. Elhamdülillah eskiye göre çok çok iyiyiz. Güçlüyüz. Savunma sanayisinde güçlüyüz. Askeri olarak da güçlüyüz.”


Anayurt heyecanı bir başka

Mehmet Eroğlu, “74’te gittim ben o memlekete. Düşün kaç sene oldu yani. 51 sene mi oluyor? Ben buradan gittiğimde 17 yaşındaydım. Halen daha dönemedik. Kıbrıs’a çıkarma yaparken, kendi uçağımız yoktu. Şimdi gururla izliyoruz. Savunma sanayi ürünlerimiz adeta dünyaya yön veriyor. Televizyonlarda üfrünlerimizi gördükçe, Avrupa’da bizim savunma araçlarımızdan bahsedildikçe gururlanmamak elde değil. Geçmişle kıyaslıyoruz. Daha büyük onur duyuyoruz. Türkiye güçlü olursa bizler de rahatız. Umarım çok daha fazla güçleniriz. Şimdi memlekette, ata topraklarından hasret giderme zamanı.”


Sınırdan geçerken duygulanıyoruz

Faruk Aydoğdu, “Burada ben de çok duygulandım. Silahın olmasa hiçbir şeyin yok. Ne vatanın var ne namusun var. Görüyorsun işte Arap ülkelerini bütün. Savunma sanayi ürünlerimizle gurur duyuyoruz. Türkiye ile ilgili her gelişmeyi yakından takip ediyoruz. Bu bayrağı gördüğümüz zaman bizde yorgunluk bitiyor elhamdülillah. Sivas’a doğru gideceğiz. Yaklaştıkça heyecan daha da artıyor. Kapıkule’yi gördüğümüzde yaşadığımız sevincin tarifi inanın mümkün değil. Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin” dedi.


Erdoğan ülkesinin çıkarlarını savunuyor

Zeynep Aydoğdu ve Faruk Aydoğdu çifti de Belçika’dan geliyor. Konuşmaya başladıklarında gözlerinde yaşlar birikiyor. Gözyaşları nedeniyle zor konuşsalar da Zeynep Aydoğdu şunları söylüyor: “Kavuşmak çok güzel, şükürler olsun kavuşturana. Her sene geliyoruz dört ay kalıyoruz. Sınırlardan rahat geçtik. Dedik, ‘Erdoğan bir şeyler yapmış.’ Çünkü hiç aramadılar. Direk geçtik. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imajı dışarda oldukça iyi. Şuan sevinçten gözlerim doldu. Erdoğan, Avrupalıların işine gelmediği için pek sevmiyorlar. Çünkü ülkesinin çıkarlarını savunuyor. Ama bizler için çok önemli. Eskiden bizim bakanlarımız geldiğinde, en kötü bakanları gönderiyorlardı. Şimdi en üst makamda kırmızı halılarla karşılıyorlar. Devletimizin ağırlığını hissediyorlar. Bizler şimdi memleketimizde hasret gidereceğiz. Bir süre kalacağız. Bizler yurt dışında yaşasak da vatanımızı çok seviyoruz. Sivas’a gideceğiz. Eş dost ve akrabalarla görüşeceğiz. Bu nedenle oldukça heyecanlıyız.”



Source link

spot_img

benzer haberler

spot_img