Bir zamanlar bir şehri görmek, sokaklarında yürümek, müzelerini gezmek, lokal bir restoran keşfetmek seyahat için yeterli sebepti. Artık değil. Yeni dönemin gezgini gitmekle yetinmiyor; yaşamak, unutulmaz bir ana tanıklık etmek istiyor. Ve bu anın adı çoğu zaman: bir maç, bir yarış, bir final. Sırf o anı yaşamak için günlerce yol gidiliyor, bilet avına çıkılıyor, otel rezervasyonları o haftaya göre yapılıyor. Çünkü o maç belki de bir daha izlenemeyecek. O sporcu belki son kez sahada olacak. O tribün atmosferi, sadece o gün yaşanacak. Evet seyahat anlayışımız değişti. Artık sadece bir şehir görmüş olmak değil mesele. Orada bir heyecana tanıklık etmek istiyoruz. Anlam arıyoruz. O anın içinden geçmek, bir hikâyeye dönüşecek bir deneyimin parçası olmak istiyoruz. Kimi zaman bu bir turnuva oluyor, kimi zaman tek bir yarış günü. Ama ortak nokta şu: seyahat, sadece rotayla değil takvimle de planlanıyor artık.

UNUTULMAZ KARELER HAFIZALARDA
Bazı anlar var ki takvimden silinse de hafızadan asla silinmez. 2016’da Camp Nou’da, tribünde yerimi almıştım; Barcelona, Celta Vigo’yu 6-1 gibi ezici bir skorla yenerken Messi’nin attığı değil, atmadığı gol aklımda kaldı. Penaltı noktasına geldiğinde topu doğrudan kaleye göndermek yerine, beklenmedik bir şekilde Suarez’e pas verdi ve o an, futbolun sadece sayı değil, zekâ ve takım ruhu da olduğunu gösterdi. Aradan 9 yıl geçti ama o seyahat, o maç, o jest… Halâ anlatırken tüylerim diken diken olur. Spor odaklı seyahatler bazen sadece maç değil, hayata dair unutulmaz kareler de biriktirir. Ve evet, bazen bir maç için dünyanın öbür ucuna gitmek hiç de abartı gelmiyor. Peki 2025- 2026 hangi spor etkinlikleri öne çıkıyor, hangi şahane maçları izleyeceğiz? Gelin birlikte keşfedelim ve ajandamıza tarihleri not edelim.

2026 US OPEN HEYECANI
Central Park’ta yürüyüş, Soho’da alışveriş, Brooklyn’de sanat turları derken günün sonunda Arthur Ashe Stadyumu’nda bir gece maçı izlemek… New York’un ritmini Grand Slam temposunda yaşa bu yıl diye bir duyuru düşüyor mail kutuma. Öyle yoğun bir tur programı ki karşımdaki biraz araştırmaya başladığımda böyle özel maçlar izlemek için seyahat edenlerin sayısının hiç de az olmadığını fark ediyorum. US Open, New York’un tutkulu kalabalığı ve gece maçlarının unutulmaz atmosferiyle tenis dünyasının en enerjik Grand Slam turnuvası. Her yıl yazın son günlerinde, Flushing Meadows’da raketler kadar duygular da konuşur.

WIMBLEDON 2026 KAÇMAZ!
Wimbledon 2026, yani 139. Wimbledon Şampiyonası, 29 Haziran – 12 Temmuz 2026 tarihleri arasında Londra’daki All England Lawn Tennis and Croquet Club’da gerçekleşecek. Sabah saatlerinde ellerinde şemsiye ve hasır piknik çantalarıyla sıraya giren izleyiciler, geleneksel beyaz kıyafet kurallarına uyan sporcular kadar özenli giyiniyor. Kadınlar keten elbiseleri ve hasır şapkalarıyla, erkekler ise blazer ceketleri ve loafer ayakkabılarıyla adeta küçük bir İngiliz bahar davetine katılıyormuş gibi hazırlanıyor. Maç başlamadan önce alınan klasik çilek ve krema, Wimbledon’ın imzası. Herkes bir yandan oturduğu koltukta bu sade lezzeti tadarken, bir yandan korttaki sessizliğe ve top sesine kulak kesiliyor. Centre Court’ta bir puan için nefesini tutan kalabalığın içindeyken, yalnızca spor değil, zamanın ve kültürün iç içe geçtiği bir atmosferin parçası oluyorsunuz. Ve bu deneyim, birçok kişi için hayatlarında en az bir kez yaşanması gereken bir an.
2026 DÜNYA KUPASI AMERİKA-MEKSİKA
Futbolun küresel takvimi de seyahat planlarını şekillendiriyor. 2026 Dünya Kupası Amerika-Kanada- Meksika üçlemesiyle yapılacak. Sadece maç izlemekle kalmayıp, birkaç ülkeyi aynı anda deneyimleme fırsatı sunacak. Bu büyük organizasyonlar, gezmeyi ve spor izlemeyi birlikte sevenler için biçilmiş kaftan. 11 Haziran-19 Temmuz 2026 tarihleri arasında Kanada, Meksika ve Amerika Birleşik Devletleri’nin ev sahipliğinde düzenlenecek üçleme ilk kez üç ülkenin ortaklaşa düzenlediği organizasyon.
Basketbol turu isteyenler buraya
Basketbol tarafında, yaz aylarında düzenlenen Avrupa Basketbol Şampiyonası (EuroBasket) ya da sezon içinde NBA maçları için Amerika’ya yapılan kısa kaçamaklar da ilgi görüyor. Los Angeles’ta Lakers maçı izleyip, ertesi gün sahilde yürüyüş yapmak hiç uzak bir hayal değil. Artık insanlar sadece bir yeri görmek için değil, orada bir an yaşamak için seyahat ediyor. Ve spor, bu anları sunmakta birebir. Heyecan, kalabalık, coşku, bazen hüsran… Tüm duygular bir arada yaşanıyor. Belki de bu yüzden seyahatler daha çok adrenalin, daha az selfie peşinde artık.
Snow Polo World Cup
Kış mevsiminde ise bu sefer rotalar Alpler’e çevriliyor. St. Moritz, sadece kayakla değil, Snow Polo World Cup gibi prestijli etkinliklerle de öne çıkıyor. Buzun üstünde oynanan bu oyun, hem adrenalin hem şıklık arayanlar için birebir. Hemen ardından St. Moritz The Ice gibi buz üzerinde yapılan otomobil yarışları da heyecanı artırıyor. St Moritz Snow Polo World Cup- 23-25 Ocak 2026, The ICE araba yarışları ise 30-31 Ocak 2026’da.
Formula 1’de adrenalin zirvede
Formula 1 tutkunlarının en sevdiği destinasyonlarından biri Las Vegas, sabaha karşı düzenlenen yarış, eşsiz gece atmosferi ve şehir merkezindeki pistiyle dikkat çekiyor. F1’in yüksek eğlence ve cazibe potansiyeli burada zirveye çıkıyor. Hemen ardından Qatar GP (Kasım 28‑30) geliyor. Lusail International Circuit, yeni paket motorlarla yüksek hızları barındırıyor. Aynı zamanda sezonun son sprint yarışlarından biri olarak ekstra heyecan sunuyor. Abu Dhabi GP (Aralık 5‑7) Yas Marina’da sezon finali, şampiyonluğa giden kritik anlara sahne olabilir. Atmosfer, pist düzeni ve gala hissiyatı burada özel bir deneyim olarak öne çıkıyor.


















