Anadolu’yu ebedi yurt kılan zafer

spot_img


Türk tarihinin her bir safhası, gurur verci hadiselerin yaşandığı bir geçit merasimi gibidir. Müslümanlığını üzerine bir zırh gibi kuşanan Türk milleti, bütün ümitlerin tükendiği bir anda, imanından aldığı kuvvetle yeniden doğmasını bilmiş ve emperyalist devletlerin suratına unutamayacakları tokatlar atmıştır. 1071 yılının Ağustos ayında Sultan Alparslan Anadolu’nun kapılarını ardına kadar açarak, bu bereketli toprakları Türk milletine yurt etmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki Türk milleti de yine bir ağustos ayı içerisinde girdiği ölüm kalım savaşını zaferle sonuçlandırmıştır. Anadolu’nun kıyamete kadar Türk milletinin olmasını sağlayan ve emri 26 Ağustos 1922’de verilen Büyük Taarruz, tarihimizin en kritik savaşlarından biridir. Şimdi gelin hep beraber bu kutlu savaşa giden yolda neler yaşanmış beraber okuyalım. Bu uğurda can vermeyi cana minnet sayan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm kahramanlarımızın aziz ruhlarına saygı, dua ve hürmetle… 1.Dünya Savaşı’nda bütün kahramanlıklarına rağmen yenik düşen Türk milleti, emperyalist devletlerin Anadolu’daki kirli emellerine geçit vermemek için harekete geçti. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün etrafında birleşen Türk milleti ve milletin sinesinden çıkan kahraman kurmayları, son kalemiz olan Anadolu’yu savunmak için iman solu bir siper hattı oluşturdu.

İÇ CEPHE SAĞLAMLAŞTIRILDI

Sakarya Savaşı’nın zaferle sonuçlanması sonrası, TBMM’de kesin bir zafer beklentisi oluşmuştu. O nedenle son ve yıkıcı hamlenin bir an önce gerçekleştirilmesi isteniyordu. Başkomutan Atatürk ise bilinçli olarak, biraz daha temkinli hareket ediyor ve hazırlıkların tam manasıyla bitmesini bekliyordu. Gazi, Ankara’dan ayrılmadan önce, TBMM’de gizli bir oturum gerçekleştirildi. Atatürk, meclisin gizli ordunun kararının saldırıya geçmek olduğunu, ancak bu saldırının stratejik bir aklın tezahürü olarak bilinçli olarak geciktirildiğini belirterek, “Yarım hazırlıkla, yarım önlemle yapılacak saldırı, hiç saldırı yapmamaktan çok daha kötüdür” ifadelerini kullandı.

“ANNEMLE GÖRÜŞECEĞİM” DEDİ…

Zaferin gerçekleşmesi için her detayın gizlilikle yürütülmesi gerekiyordu. Öyle ki toplantılar bile birer bahaneyle gerçekleşiyordu. Mustafa Kemal Atatürk, 13 Haziran 1922’de annesi Zübeyde Hanımı karşılamak bahanesiyle Adapazarı’na geldi. Yola çıkmadan hemen önce Ankara istasyonunda Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak, İl Milli Savunma Bakanı Vekili Kazım Özalp ve Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü ile Sarıköy istasyonundan görüştü. Burada yapılan görüşmelerde, çok gizli kalmak kaydıyla taarruzun Ağustos ayı içerisinde yapılması planlandı.

AKŞEHİR’DE FUTBOL TURNUVASI DÜZENLENDİ

28 Temmuz 1922’de gerçekleştirilecek kritik toplantıyı gizlemek için yeni bir oyun daha kuruldu. Ordunun motivasyonunu yükseltmek amacıyla futbol turnuvası düzenleneceği söylendi. Amaç 28 Temmuz Cuma günü akşam sularına gerçekleşecek karar toplantısını gizlemekti. Ordular arası futbol turnuvasını izlemek bahanesiyle Ordu ve Kolordu komutanları Akşehir’e çağrıldı.

İNGİLİZ GİZLİ SERVİSİ ÇAY PARTİSİYLE ALDATILDI

Şanlı Büyük Taarruz’un hazırlıklarını tamamlamak adına Gazi Mustafa Kemal, 17 Ağustos gecesi büyük bir gizlilikle Ankara’dan yola çıktı ve otomobille Konya’ya ulaştı. Milli mücadeleyi akamete uğratmak için çalışan İngiliz gizli servisinden gizlemek için 21 Ağustos’ta, Çankaya’da bir çay partisi düzenlendiği gazetelere duyuruldu. 20 Ağustos 1922’de, Hâkimiyeti Milliye gazetesinde “Çay Ziyafeti” başlıklı haberde; “TBMM Reisi Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri, 21 Ağustos Pazartesi öğleden sonra saat 4’te Çankaya’daki köşklerinde şehrimiz siyasi ricaline bir ziyafet vereceklerdir. Sefirler ve rical hazır bulunacaktır. Davetnameler dün gelmiştir” ifadeleri yer aldı. Çay partisi bir maskelemeden ibaretti. Son ve öldürücü darbenin hazırlıkları el altından yürütülüyordu.

ANADOLU’NUN DIŞ DÜNYA İLE BAĞLANTISI KESİLDİ

24 Ağustos 1922’de komutanlık karargâhları AfyonŞuhut kasabasına taşındı. Türk ve dünya tarihi için büyük önem taşıyan 26 Ağustos sabahı Kocatepe’de ordu tarruza hazır hale geldi. Stratejik önemi nedeniyle önce Afyon’un kurtarılması kararlaştırıldı. Aynı gün gizliliği sağlamak için Anadolu ile dış dünya arasında tüm bağlantılar bilinçli olarak kesildi. Yunan kuvvetleri saldırıyı Eskişehir dolaylarından beklerken, Afyon üzerinden gelmesi onları panikletti. Hazırlıksız yakalanmalarına neden oldu. Haber alma ve istihbarat gücüyle övünen İngilizler, Büyük Taarruzu, saldırıdan ancak iki gün sonra öğrenebilmişlerdi. 28 Ağustos’ta saldırıları fark eden İngilizler ve onların maşası Yunanlar için artık her şey çok geçti.

TAARRUZUN HAZIRLIĞI 1 YIL SÜRDÜ

Sakarya’da 22 gün 22 gece süren kanlı çarpışmaların ardından durdurulan düşman ordusunu tamamen yurttan atmak amacıyla bir yıl kadar süren hazırlık döneminden sonra 26 Ağustos 1922’de Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Büyük Taarruz’u başlattı. Bu süreçte millet de varını yoğunu ortaya koydu. Uzun yıllardır süren savaşlardan dolayı harap olmuş bir millet, elindeki son kurşun son umut için attı. Ve zafer bu inanmışlıkla geldi.

TÜM CEPHELERDEN TAARRUZ

Türk ordusu, 27 Ağustos sabahı bütün cephelerde yeniden taarruza geçti ve aynı gün Afyonkarahisar, düşman işgalinden kurtarıldı. 28 ve 29 Ağustos’ta başarıyla sürdürülen taarruz, düşmanın 5’inci tümeninin etkisiz kılınmasıyla neticelendi. 29 Ağustos gecesi durum değerlendirmesi yapan komutanlar, hemen harekete geçilip taarruzun kısa sürede sonuçlandırılmasında hemfikir oldu. Kurtuluş planının 30 Ağustos’ta aksamadan uygulanması için gerekli önlemler ve tedbirler ciddiyetle alındı.

YUNAN GENERALLER KAÇARAK KURTULDU

Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Türk Ordusu’nun Kurtuluş Savaşı’nda kazandığı en önemli zaferin arifesinde, 30 Ağustos sabahında Kütahya’nın Altıntaş ilçesine bağlı Zafertepe Çalköy’de birliklere taarruz emrini verdi. Mustafa Kemal Paşa’nın bizzat yönettiği Dumlupınar’daki meydan muharebesinde kahraman Mehmetçik, Yunan birliklerini Allıören, Keçiler, Kızıltaş deresi yolunun iki yanında tamamen sarıp imha etti. Kızıltaş deresi bölgesinde açık kalan alandan bazı Yunan birlikleri, General Trikopis, General Diyenis ve birçok Yunan komutanı kaçtı.



Source link

spot_img

benzer haberler

spot_img