Eğer 90’lar ve 2000’ler modasından bahsediyorsak ve siz bu konuda trend araştırması yaptıysanız kesinlikle yolunuz Paris Hilton ile kesişmiştir. 1981 doğumlu Hilton, son günlerde Karl Lagerfeld’in kendi ismini taşıyan markasının ilk marka yüzü ve reklam yüzü olmasıyla dikkatleri üzerine çekti. Moda dünyasına her zaman yakın olan, kendi ismini taşıyan kozmetik ürünlerini ve parfümleri henüz 20 yaşındayken piyasaya çıkartan Hilton, müzik dünyasında da inanılmaz büyük bir etkinliğe sahip. Bir DJ olarak başarısını anlatmam imkansız. Her performansı başına yaklaşık 800 bin dolar kazandığını söylesem ve DJ dünyasının en çok kazanan kadın DJ’i olduğunu da sözlerime eklesem ne demek istediğimi daha net anlarsınız. Bütün bunların yanı sıra 2021 yılından bu yana milyoner yatırımcı Carter Reum ile evli olan Hilton’ın iki de çocuğu bulunuyor.

MANKEN BİR ANNE İŞ ADAMI BİR BABA
Paris Hilton, Hilton otellerinin kurucusu Conrad Hilton’ın torununun torunu… New York’ta manken bir anne ve iş insanı bir babanın kızı olarak dünyaya geldi. 90’larda New York cemiyet hayatında boy göstermeye başladı. Beverly Hills, Hamptons ve Manhattan’da bulunan Waldorf-Astoria Hotel’de bir suitte ilk gençlik yılları geçti. Kısaca kendisi Gossip Girl dizisindeki Serena van der Woodsen karakterinin ilham kaynağı diyebiliriz. Çok sıkı ve etiket kurallarına çok uygun yetiştirildiği bir çocukluk ve ilk gençlik dönemi geçiriyor. Mükemmel kız çocuğu olmak için dersler alıyor.

Spor, sanat ve aklınıza gelebilecek her konuda özel dersler alıyor. Ancak ilk gençlik yılları sonrasında aşırı dik başlı ve baş kaldıran bir yapıya bürünüyor. Makyaj yapmasının, flört etmesinin ve gece dışarı çıkmasının yasak olduğu bir dönemin sonunda bu başkaldıran halleri üzerine ailesi onu şehir dışında çok sert bir yatılı okula gönderiyor. O okulda duygusal ve fiziksel şiddete uğruyor. Hatta cinsel olarak taciz ediliyor. Yaklaşık bir yıl süren zorlu bir sürecin ardından ailesinin yeniden yanına dönüyor. 1988 yılı itibariyle ailesiyle cemiyet hayatı etkinliklerine katılmaya başlıyor. Yardım etkinliklerine gidiyor, podyuma çıkıyor, dergi kapaklarında ye almaya başlıyor.

300 MİLYON DOLAR SERVETİ VAR
Magazin dünyasının hep gözdesi. Aldığı pembe jet uçağı, kozmetik malzemelerini koyduğu özel buzdolabı, taktığı takılar, giydikleri yani ona dair hemen hemen her şey sürekli gündemde. Bütün bunların yanı sıra Hilton soyadından da anlayacağınız üzere Hilton otellerinin varisi. Doğduğu günden bu yana hep popüper ve gündemde. Dünya jet-set’inin daimi bir üyesi. 300 milyon dolarlık servetiyle de kişisel olarak dünyanın en zengin kadınları arasında. Kız kardeşi Nicky Hilton’ın dünyanın en zengin ailelerinden biri olarak kabul edilen bir Rothschild ile evli olması nedeniyle tüm ailesiyle dünyanın en güçlüleri arasında. Peki hiç merak ettiniz mi Paris Hilton’ın yani 2000’lerin gerçek stil ikonunun hayatını? Ben en son YouTube’da kendi sanal karakterini yaratan ve çocuklar için özel bir seriye başlayan, ünlü olmayı belki de bizim hatırladığımız dönemde ilk kez bu kadar net bir şekilde paraya çevirmeyi başarmış olan bu ismi tabii ki merak ettim. Ve tabii ki araştırmaya başladım.

MUHAFAZAKAR AİLE
Ailesi daha muhafazakar yapıda olmasına rağmen bu baş kaldıran hali, hem tabir-i caizse sosyetenin içinde yer alması hem de popülaritesi nedeniyle magazin basınının da gözdesi oluyor. Henüz 20 yaşına gelmeden ve hiçbir şey yapmadan tüm dünyanın tanıdığı bir isim oluyor. Katıldığı davetler için para almaya başlıyor. Buna göre bir ajanda oluşturuyor. Sosyal medya olmadan önceki bir dönemde sosyal medya ünlüsü gibi bir yaşam kurguluyor yani kendisine. 19 yaşında podyuma çıkıyor, sahne alıyor ve yavaş yavaş moda ve müzik kariyerine de start veriyor. 2001 yılında New York Moda Haftası’nın en popüler isimlerinden biri oluyor. Şu an için Hadid kardeşler, Jenner kardeşler her ne ise Paris Hilton da o dönem için kız kardeşi Nicky ile tam olarak o oluyor yani kısaca. 2000’lerin başında artık filmlerde rol alan, dergilerde röportajları çıkan çok popüler bir isim olarak dikkatleri üzerine çekiyor. Dediğimiz gibi 20’lerinin başında tüm dünyanın tanıdığı bir isim olan Paris Hilton, 2003 yılında erkek arkadaşının özel anlarının yer aldığı bir videoyu internete sızdırmasıyla bambaşka bir gündeme uyanıyor. Krizi atlattıktan sonra 2006 yılında Paris ismini verdiği ilk albümünü piyasaya çıkarıyor. Sonrasında sayısız filmde, TV programında yer alıyor. Hiçbiri de tam olarak beğenilmiyor. Oyunculuğu, şarkıcılığı asla tam not almıyor. Ancak bir yandan da popülaritesi nedeniyle ona proje teklifleri geliyor, o da her birinden milyonlarca dolar isteyip hakkındaki eleştirilere kulaklarını tıkıyor.

2012 YILINDAN BU YANA DJ
2012 yılında Rio’da DJ olarak iş hayatına start veriyor. Dünyanın dört bir yanında markaların yüzü olmayı da sürdürüyor bir yandan. Paris Hilton, hiçbir şey yapmadan sadece varlığıyla popüler olan ve bunu paraya çeviren bir isim olarak farklı bir yer kazanıyor dünya jet-set’inde. Çok varlıklı olmasına rağmen, adım attığı her şeyden para kazanıyor. Parasız hiçbir şeyde yer almıyor. Kendi standartlarının çok altında olan etkinliklere katılmaktan kaçınmıyor, aksine bu etkinliklere dudak uçurtan rakkamlar karşılığında katılarak her geçen gün servetine servet ekliyor. 2020 yılında kendi ismini taşıyan belgeselin yayınlanmasıyla yeniden büyük bir popülariteye sahip oluyor. Ardından evlilik ve çocuklarıyla beraber dünya jet-setindeki yerini de sağlamlaştırıyor. Stratejik ve akıllı adımlarla popülariteyi ve güzelliği paraya çevirerek dünyanın dört bir yanındaki kadınlar için de farklı bir yolun mümkün olduğunu göstererek kendi çapında tarihe imza atıyor.


















