Filistin’in yanında dik durma zamanı

spot_img


Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul Salonu’nda, BM’nin 80. Genel Kurulu görüşmelerinde katılımcılara hitap eden Başkan Recep Tayyip Erdoğan, başta Gazze’de süregelen soykırım olmak üzere birçok konuda dünyaya önemli mesajlar verdi. 35 dakikalık konuşmasının 17 dakikasını Gazze ve Filistin’e ayıran Erdoğan, “Biz bugün bu kürsüde kendi vatandaşlarımızla birlikte sesi kısılmak istenen Filistin halkına tercüman olmak için de bulunuyoruz” dedi. Başkan Erdoğan, özetle şunları söyledi:

HER SAAT 1 ÇOCUĞU ÖLDÜRÜYORLAR: İsrail tarafından Gazze’de son 23 aydır her saat 1 çocuk acımasızca hayattan kopartılıyor. Bunlar sayı değil, hepsi birer can, birer masum insan. 365 kilometrekare içinde yaşayan 2.5 milyon Gazzeli her gün yerinden ediliyor, her gün bir başka bölgeye göçe zorlanıyor. Henüz 2-3 yaşında elleri, kolları, bacakları olmayan masum yavrucaklar bugün maalesef Gazze’nin olağan fotoğrafı haline gelmiştir. İnsanlık tarihi son 1 asırda böyle bir vahşet görmemiştir. Bir çocuğun eline küçük diken batsa anne babaların yüreği yanıyor ama Gazze’de çocuklar anestezi yapılmadan ampute ediliyor. Bu insanlığın dip noktasıdır. Buna hangi vicdan dayanır, hangi vicdan buna sessiz kalabilir? Çocukların açlıktan, ilaçsızlıktan öldüğü bir dünyada huzur olur mu?

İSRAİL TOPLU KIYIM YAPIYOR: Bu, terörle mücadele değildir. Bu, 7 Ekim olayı öne sürülerek yürütülen bir işgaldir, tehcir, sürgün, soykırım daha doğrusu bir toplu kıyım politikasıdır. İsrail, Gazze ve Batı Şeria ile sınırlı kalmıyor, Suriye’ye, İran’a, Yemen’e, Lübnan’a saldırılar düzenleyerek bölge barışını da tehdit ediyor. Bu kürsüden ifade ediyorum, Gazze’de savaş yoktur. Bir yanda elinde en modern, en öldürücü silahlar olan düzenli ordu, diğer tarafta masum siviller vardır.

İSRAİL YÖNETİMİ KONTROLDEN ÇIKTI: (Katar’a yönelik saldırı) İsrail yönetimi tamamen kontrolü kaybetmiştir. Netanyahu’nun barışa, rehineleri kurtarmaya niyetinin olmadığı tekrar anlaşılmıştır. Vaat edilmiş topraklar saplantısıyla hareket eden İsrail yönetimi yayılmacı politikayla bölge barışına, insanlığın müşterek kazanımlarına kastetmektedir.

FİLİSTİNLİ MAZLUMLARIN YANINDA DİMDİK DURALIM: Temel insan hakları, ifade, gösteri, protesto özgürlüğü, kadın, çocuk hakları, eşitlik, adalet gibi kavramlar rafa kaldırılmıştır. Bütün dünya liderlerine sesleniyorum; gün bugündür, gün insanlık adına Filistinli mazlumların yanında dimdik durma günüdür. Vicdan sahibi Musevileri de rahatsız eden, onların da tasvip etmediği, tüm dünyada antisemitizmi körükleyen cinnet hali artık devam edemez. Soykırım kadrosunun uluslararası hukuka hesap vermesi temin edilmelidir. İnşallah bu mutlaka gerçekleşecektir.

SURİYE’DE ZAFER MENZİLE ULAŞACAK: Eli kanlı bir rejime karşı mücadeleyi kazanan Suriye halkı inanıyorum ki büyük bedeller ödeyerek elde ettikleri zaferi de inşallah menziline ulaştıracaktır. Suriye’de istikrar kökleştikçe hiç şüphesiz bunun kazananı Suriyeliler ile birlikte tüm komşu ülkeler, tüm bölgemiz olacaktır.

ADİL BARIŞIN KAYBEDENİ OLMAZ: (Rusya-Ukrayna savaşı) Savaşın kazananı, adil bir barışın kaybedeni olmaz şiarıyla önümüzdeki dönemde de ateşkes için çaba göstermeye devam edeceğiz.

ABD İLE İLİŞKİLERİMİZ GÜÇLENİYOR: NATO müttefikimiz ABD ile ilişkilerimizi ticaret, yatırım, enerji ve savunma sanayii başta olmak üzere birçok alanda güçlendiriyoruz.

AFGAN HALKI YALNIZ BIRAKILMAMALI: Yeniden toparlanma sürecinde uluslararası toplum, Afgan halkını yalnız bırakmamalı. Türkiye ve Türk milleti Afgan kardeşlerimizin yanında olmaya devam edecek.

SUDAN’DA AKAN KAN DURMALI: Sudan’da akan kanın durması, sürdürülebilir barışın tesis edilmesi uluslararası toplumun ortak sorumluluğudur, bizim bu yöndeki çabalarımız devam edecektir.

YAPAY ZEKÂ İNSANLIĞI LEHİNE OLMALI: Yapay zekâ teknolojileri yeni bir tahakküm aracı olarak değil insanlığın lehine kullanılmalıdır.

AİLE KURUMU TEHDİT ALTINDA: Aile kurumu günümüzde daha önce hiç olmadığı kadar tehdit altındadır. Türkiye olarak artan saldırılar karşısında aileyi savunmaya devam edeceğiz.

DAHA ADİL BİR DÜNYA MÜMKÜN: Biz güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir sistem kurulana kadar ‘Dünya beşten büyüktür’ demeye devam edeceğiz. Hiç şüphesiz daha adil bir dünya mümkündür. Türkiye daha adil bir dünyanın inşası için mücadelesini sabırla devam ettirecektir.


DÜNYAYA “KKTC’Yİ TANIYIN’ DAVETİ

DOĞU Akdeniz’de Türkiye’yi ve KKTC’yi dışlayan projeler başarılı olamaz. Adanın batısında Türkiye’nin hak ve yetkileri, etrafındaki alanlarda ise Kıbrıs Türklerinin meşru hakları vardır. Daha evvel de teklif ettiğimiz Doğu Akdeniz Konferansı, müşterek bir zeminin bulunmasına katkı yapacaktır. Kıbrıs meselesinin çözümü, daha önce defalarca denenmiş, ancak Rum tarafının uzlaşmaz tutumu nedeniyle tüketilmiş federasyon modeli üzerine bina edilemez.

Kıbrıs Adası’nda iki ayrı devlet ve iki ayrı halk vardır. Kıbrıs Türkleri Ada’nın eşit sahibidir ve azınlık olmayı kabul etmeyecektir. Uluslararası toplum, Kıbrıs Türklerinin yarım asırdır maruz bırakıldıkları haksız ve insanlık dışı izolasyona artık son vermelidir. Son 3 BM Genel Kurulu’nda yaptığım çağrıyı bugün bir kere daha tekrarlıyor; uluslararası toplumu KKTC’yi tanımaya, diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişkiler kurmaya davet ediyorum.

BÖLGEMİZDE TERÖRE TAHAMMÜLÜMÜZ YOK

Başkan Erdoğan, Rockefeller Center’da Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi tarafından verilen akşam yemeğinde konuştu: “ABD’deki Türk vatandaşlarının, ülkelerinin menfaatleri doğrultusunda gösterdiği çabaları yakından takip ediyoruz. Türkiye’yi on yıllardır meşgul eden, binlerce canımıza, 100 milyarlarca dolar kaynağımıza mal olan, huzur ve kardeşliğimizi hedef alan terör belasıyla mücadele, bunların en önemlileri arasında yer alıyor. Pensilvanya’daki elebaşının da ölmesiyle FETÖ’de iç tartışmalar ve çözülmeler hızlandı. Ortaya saçılan skandallar bu hain yapının gerçek yüzünün bir kez daha görülmesine vesile oldu. Zamanla örgüt güç kaybetmeye devam edecektir. Biz de hukuk ve demokrasi zemininde FETÖ ile mücadelemizi aynı kararlılık ve hassasiyetle sürdüreceğiz. Ne sınırlarımız içinde ne bölgemizde teröre tahammülümüz yoktur. Bu hedefimiz adım adım gerçeğe dönüşmekte.”

ADALET VE MERHAMETIN ÇAĞRISI

Başkan Erdoğan’ın konuşmasını BM Genel Kurul salonunda dinleyen eşi Emine Erdoğan, sosyal medya paylaşımında şu ifadeleri kullandı: “Biz güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir sistem kurulana kadar ‘Dünya 5’ten büyüktür!’ demeye devam edeceğiz.’ Her yıl olduğu gibi bu sene de Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, BM 80. Genel Kurulu’nda Gazze’nin sesi oldu. Mazlumların çığlığını dünya kamuoyunun gündemine taşıyan bu güçlü ses, adaletin ve merhametin çağrısı. Gazze’de akan kanın durması, çocukların gülüşlerinin yeniden hayat bulması ve insanlığın onurunun korunması için hepimize düşen bir sorumluluk var. Filistin’i tanıyan ülkelerin sayısının çoğalması ise bu haklı davanın uluslararası alanda güç kazandığının göstergesidir. Bu ortak iradenin zulmü sona erdirerek kalıcı barışın önünü açmasını temenni ediyoruz.” Bu arada MHP lideri Devlet Bahçeli de Erdoğan’ı telefonla arayarak konuşmasından dolayı tebrik etti.



Source link

spot_img

benzer haberler

spot_img