Ersoy, Gaspıralı’nın Türk dünyasının ortak sorumluluğu olduğunu vurguladı ve şunları kaydetti: “İsmail Bey Gaspıralı adı bizler için, bütün Türk dünyasının omuzlaması gereken bir vefa borcunun ve gereğinin yapılması lazım gelen ağır bir sorumluluğun hatırlatıcısıdır. Bu bilinç temelinde ortak hareket ederek onun mirasına hakkıyla sahip çıktığımız ve taşıdığı bayrağı çok daha ileriye, çok daha yukarıya birlikte ulaştırdığımız bir geleceği inşa edebileceğimize yürekten inanıyorum.” Konuşmasının sonunda organizasyonda emeği geçen tüm kişi, kurum ve kuruluşlara teşekkür eden Ersoy, “26 Eylül Dil Bayramınızı şimdiden kutluyor, Türkçemizin varlığı ve zenginliği için ömrünü vakfeden bütün büyüklerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyorum.” dedi.
“GASPIRALI’NIN FİKİRLERİ BUGÜN DE YAŞIYOR”
Türk Dünyası Parlamenterler Vakfı Başkanı Dr. Abdullah Çalışkan da törende yaptığı konuşmada, Gaspıralı’nın mücadelesinin bugüne ışık tuttuğunu vurguladı. Çalışkan, aradan geçen yıllara rağmen Gaspıralı’nın “Dilde, fikirde, işte birlik” idealinin hâlâ güncelliğini koruduğunu belirterek, “Bugün iki devlet, tek millet şiarıyla Türkiye ve Azerbaycan’ın dostluğu; Orta Asya’dan Balkanlara uzanan kardeşlik köprüleri, TÜRKSOY, TiKA, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Maarif Vakfı, Yunus Emre Enstitüsü, Türk Devletleri Teşkilatı, Türk Akademisi, Türk Yatırım Fonu, Türk Kültür ve Miras Vakfı, Türk Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği, Türk Devletleri Parlamenter Asamblesi gibi uluslararası nitelikteki birlik ve eylem yapıları aslında Gaspıralı’nın fikirlerinin vücut bulmuş halidir.” dedi.