Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği’nin (TKDCD) toplantısında konuşan TKDCD Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kağan As, kalp krizinde acil müdahalenin önemini anlattı. Prof. Dr. As, kalp krizinde acil müdahalenin hızını, hastanın hastane kapısından girdiği andan anjiyo laboratuvarında tıkalı damarın açılmasına kadar geçen ‘kapıdan balona’ süresinin belirlediğini söyledi. Prof. Dr. As, “Doğru merkeze yönlendirme ve transfer zinciri bu süreyi doğrudan etkiler. Kalp krizinde amaç basittir. Tıkalı damarı en kısa sürede açmak. ‘Kapıdanbalona’ süresi, hastanın hastane kapısından girdiği andan anjiyo laboratuvarında damarın yeniden kan akımına kavuşmasına kadar geçen zamanı ifade eder. Ulusal hedef 90 dakikanın altıdır” dedi.
112’NİN ERKEN ARANMASI ÖNEMLİ
Büyük merkezlerde bu sürenin çoğunlukla 60–80 dakika aralığına indiğini de söyleyen Prof. Dr. As, “Bazı çalışmalarda yaklaşık 36 dakikalık medyan değerler bildirilmiştir. Bu tablo, doğru akış kurulduğunda müdahalenin üstün hızla yapılabildiğini gösterir. Hastane öncesi zincirin güçlenmesi, 112’nin erken aranması, sahada EKG çekilmesi ve doğrudan girişim yapılabilen merkeze yönlendirme toplam zamanı daha da kısaltır” diye konuştu.
YILDA 326 BİN STENT VE BALON İŞLEMİ
Türkiye’de, kalp damar tedavilerinde yüksek hacim ve geniş erişim sunulduğunu da söyleyen Prof. Dr. As, “Nüfusa oranlandığında ülkemizde, koroner girişimlerde yılda yaklaşık 326 bin koroner girişim (balon ve stent içeren işlemler) ve 50 bin koroner bypas ameliyatı yapılıyor. Avrupa ortalamasının yaklaşık yüzde 60 üzerinde, bypasta ise yüzde 120 üzerinde yer alır. Bu tablo, hastaların tedaviye hızla ulaşabildiğini ve merkezlerde önemli bir deneyim birikimi bulunduğunu gösterir” dedi.
KOVİD AŞILARI KALP KRİZİ RİSKİNİ ARTIRIYOR MU?
KALP krizi vakalarındaki artış her defasında kamuoyunda Kovid aşılarına bağlanıyor. Bunun yatını da Prof. Dr. As, şöyle verdi: “Bilimsel veriler, mRNA aşılarından sonra nadiren görülen kalp kası iltihabı (miyokardit) olgularını doğrulamakla birlikte, bu durum genellikle genç erkeklerde, ikinci dozdan sonraki ilk hafta içinde ortaya çıkar ve çoğu vaka hafif seyirli olup tamamen düzelir. Buna karşılık Kovid enfeksiyonu geçiren kişilerde hem kalp kası iltihabı hem de kalp krizi riski aşıya kıyasla kat kat yüksek. İngiltere, ABD ve Fransa’dan elde edilen geniş ölçekli kayıtlar, aşı sonrası kalp krizi ve ölüm oranlarında artış göstermediği gibi, bazı çalışmalarda koruyucu etki sinyalleri dahi bildirilmiştir. Sonuç olarak, aşılar, kalp krizi riskini artırmaz. Aksine Kovid’in yol açtığı ağır kalp hasarına karşı en güvenilir korumayı sağlar.”
HER 3 KİŞİDEN BİRİ HİPERTANSİYON HASTASI
SON 10 yılda Türkiye’de kalp ve damar hastalıklarının başlıca risk faktörlerinde olumsuz bir eğilim gözlendiğine de dikkat çeken Prof. Dr. As, şunları söyledi: “Yetişkin nüfusun beşte birinden fazlası obezdir; fazla kilolu bireyler de eklendiğinde toplumun yüzde 60’ından fazlası sağlıklı kilonun üzerindedir. Her 3 yetişkinden biri hipertansiyon hastasıdır. Diyabetli sayısı yaklaşık 9,6 milyona yükselmiştir. Bugün erişkin nüfusun her 6–7 kişisinden biri diyabet hastasıdır. Erişkinlerin yüzde 60’ı son bir yıl içinde hiç kolesterol ölçtürmemiş durumda. Bu tablo, düzenli takip kültürünün zayıf olduğunu gösteriyor.”