Vatan – HAŞMET BABAOĞLU

spot_img


“Bu defa farkına vardım ki ihtiyarlamışım

Hayatı bir camın ardında gösteren tılsım

Bozulmuş anlıyorum, çıktığım seyahatte.

Cihan ve ben değiliz artık eski halette.”

***

Fal tutar gibi tuttum kitabı…
Geçen hafta size sözünü ettiğim “Yahya Kemal; Bütün Şiirleri” kitabını…
Sağ baş parmağımı bastırdım, açtım rastgele…
Bu mısralarla başlayan Yol Düşüncesi şiiri çıktı karşıma.
Olmaz böyle şey, diye mırıldandım içimden…
Çok manidar, çok!

***

Hayalini kurduğu seyahatleri, gördüğü onca uzak memleketi anlatıyor güzel diliyle şair…
1939’daki gemiyle çıkılmış uzun Akdeniz seyahatinden sonra kaleme almış.
İhtişamlı diyarlar, felekten çalınmış ve özlemi çekilmiş saatler…
Ama anlıyor ki, bu çağrılar, bu büyü eski havasını kaybetmiş…
Yahya Kemal‘i öyle derinden anlıyorum ki…
Peki ne kalmış geriye?
Teselli nedir?
Ürpertici bir netlikte söylüyor onu da:
“Cihan vatandan ibarettir, itikadımca.”

***

Lakin bu bakışı, bu tecrübeyi sadece “şiirsellik” içine hapsetmek yanıltıcı olabilir.
Yahya Kemal uyarır bir yazısında:
“Bir iklimin manzarası, mimarisi ve halkı arasında halis ve tam bir ahenk varsa, orada, gözlere bir vatan tablosu görülür…”
Şu “ahenk” konusunu hiç düşündük mü? Düşünüyor muyuz?
Yoksa boş verdik, gitti mi?

***

Doğduğu Üsküp‘ten uzak yaşamak zorunda kalmış biridir Yahya Kemal…
O yüzden her “vatan” deyişinde içinde coşku kadar hüzün de yükselir.
İktisadi krizlerden, sosyal kayıtsızlıklardan, cengaverliğimizi kaybetme ihtimalinden korkar…
Hissiz toplum hâline, kendi derdinden ötesine aldırmayan insanlara çok kızar…
Şu satırları bu endişenin açık ifadesidir: “İktisâdî varlığımızın tehlikede olduğunu çarçabuk anlayıp da aklımızı başımıza devşirmezsek İstanbul da tıpkı İspanya’da câmî ve kasırları ziyâret edilen bir Gırnata şehri olacak!.. Bu hâl gafletimizden değil, hodgamlığımızdandır.”

***

Malum, sonbahardayız…
Ömürde olduğu gibi takvimde de “Günler hazinleşiyor, geceler uhrevileşiyor.”
Az önce Boğaz’ın kıyısından geçtim…
Bazen, öyle böyle değil, çok kızıyorum bu şehre…
Ama içimden Yahya Kemal gibi söylendim bu sefer:
“Hüznün, ferahlığın bizi olsun kışın, yazın,
Hiçbir zaman kader bizi senden ayırmasın.”



Source link

spot_img

benzer haberler

spot_img