Onu ilk olarak 2021 yılında Türkiye Pist Şampiyonası’nda yarışan ilk kadın pilot olarak tanımıştım. Bu sene Gebze’de yine karşıma çıkınca kayıt cihazını açmak şart oldu. İstanbul Maltepe’de büyümüş Neslihan Yaşar, üniversitede denizcilik okurken sınıfta tek kız olarak kalınca rotayı fizik bölümüne kırmış. Bu sırada iş hayatına girince şan bölümüne geçmiş. Bu esnada şikayet etmeyip kaderini kendi çizenler gibi yapıp okuduğu işi değil, sevdiği işi mesleği haline getirmiş. Babasının arabasını kaçırarak başladığı otomobil sevdası onun işi gücü olmuş. Yeri gelmiş yarış yapmış, yeri gelmiş organize etmiş, yeri gelmiş drift yapmaya gönül vermiş. Ben çılgın motor sesinden rahatsız olurken, “Ben bir şey duymuyorum” diyerek beni bitirdi. Koku içinse “Bu koku, beni evimde hissettiriyor” diyor. Driftin yerinin sokak değil pistler olduğunu söyleyen Neslihan Yaşar ile TOSFED Körfez Pisti’ndeki Apexmasters Türkiye Drift Şampiyonası’nda çok güzel bir sohbet gerçekleştirdik.
– Nerede doğdunuz, büyüdünüz, eğitiminiz ne üzerine aldınız?
– Doğma büyüme İstanbulluyum. Üç farklı alanda üniversite maceram oldu. İTÜ Denizcilik Fakültesi Gemi Makine İşletme Mühendisliği… Hazırlık ve 1. Sınıf sonunda tek kız öğrenci kalınca sınava tekrar hazırlandım. Bu sefer İstanbul Üniversitesi Fizik Bölümü’ne giriş yaptım. 18 yaşına girdiğimde zaten şahıs firmamı açmıştım. Baktım ki ben zaten bir iş sahibi olmuşum, üniversiteyi şan bölümüne geçerek ilgi duyduğum müzik alanında hobiye çevirdim.
– Direksiyonla ilk ne zaman tanıştınız?
– Lise döneminde bir takım gece operasyonlarıyla… (Gülüyor)
– Drift nedir? Bir insan neden drift yapar?
– Driftin anavatanı olan Japonya’nın dağlık, engebeli ve virajlı yollarında hız kesmeden ilerleyebilmek için Kuniaki Takahashi ve Keiichi Tsuchiya birbirleriyle yarışırken keşfedilmiştir. Bu teknik, araçların kontrollü bir şekilde yanlayarak kaydırılması esasına dayanır. Drift, aracın arka tekerleklerinin yol tutuşunu kaybetmesiyle birlikte yanlamasına hareket etmesini sağlar ve sürücünün aracı kontrol altında tutarak virajları yüksek hızda almasını içerir. Günümüzde drift, hem yarışlarda hem de gösteri amaçlı olarak kullanılmaktadır. Ralli araçlarından Formula 1 araçlarına kadar gösteri denildiğinden ilk yapılan hareket drift oluyor. (Gülüyor) Ancak yarış çok daha kapsamlı bir takım kurallar içeriyor. Süreye dayalı olmayan ve hem aracın kondisyonuna hem de pilotun kondisyonuna dayalı bir spor.
– Sokakta drift yaparak insanların hayatını tehlikeye atan kişiler için ne düşünüyorsunuz?
– Hem yasa dışı hem de son derece tehlikeli davranışlar bunlar. Bu tür hareketler, sürücüler ve yayalar için büyük bir risk oluşturur. Şehir trafiğinde kullanılan araçlarla drift sporu için hazırlanmış araçlar arasında ciddi bir fark var, önce bunu ayırmak lazım. Profesyonel drift aracının yaptığı hareketleri şehir aracına yaptırsak günü sanayide bitirir. Zaten bunu tecrübe eden yeni pilotlar hemen kolları sıvayıp profesyonel bir drift aracı hazırlamaya başlıyorlar. Drift yapma tutkusuna sahip olanlar, bu enerjilerini daha güvenli ve kontrollü ortamlarda kullanabilirler. Apexmasters Türkiye Drift Şampiyonası’nda yeni başlayan amatör pilotlar için açılan PRO2 kategorisinde drift sporuna katılarak, profesyonel pistlerde ve belirli kurallar çerçevesinde bu heyecanı güvenli bir şekilde yaşayabilirler. Bu, hem yeteneklerinizi geliştirmenize hem de benzer tutkuları paylaşan insanlarla tanışmanıza olanak tanır. Sokaklarda tehlikeli sürüşler yapmak yerine, drift sporunu güvenli ve yasal yollardan yaparak hem kendinizi hem de çevrenizdekileri koruyabilirsiniz.
– Yıllardır hayatı İstanbul’da geçen biri nasıl ve neden Marmaris’e göçtünüz?
– Yarış aracımı yaptırmak için çok sevdiğim bir arkadaşımın Marmaris’teki garajına gitmiştim. Orada geçirdiğim bir hafta, hayatımı tamamen değiştirdi. Marmaris’in yollarına aşık oldum; ilk beni cezbeden şey yolları oldu. İstanbul’da 2.0 turbo aracımla gerçekten eziyet çektiğimi Marmaris’e yerleşince anladım. Şimdi doğanın içinde, harika virajlı yollarda aracımın keyfini çıkarıyorum. Üstelik, tatil beldesinde yaşamanın da ayrı bir güzelliği var.
– Az önce arabanızın otomatik vites olmadığını gördüm, neden otomatik vites kullanmıyorsunuz?
– Açıkçası, otomatik vitesin araç kullanımını kolaylaştırdığını kabul ediyorum, ancak bana göre sürüş keyfini ve kontrol hissini azaltıyor. Manuel vites, aracın gücünü tam anlamıyla kontrol etmemi sağlıyor ve otomobili gerçekten kullandığımı hissettiriyor. İnsanlar hava almak için yürüyüşe çıkarken, ben hava almak için otomobilimle yola çıkıyorum. Bu şekilde, tazelenmiş ve mutlu bir şekilde eve dönüyorum.
– Sizi zaman zaman sanayide araba boyarken, kimi zaman motoru tamir ederken görüyoruz. Meraktan mı bu işlere bulaşmanız, yoksa arabanın her kademesinde olmalıyım dürtüsü mü?
– Otomobilimle ilgilenmek benim için gerçek bir tutku. Hangi parçanın ne işe yaradığını, nasıl daha iyi performans elde edebileceğimi öğrenmek için bu alanlarda olmayı seviyorum. Ama bu sadece teknik bir merak değil; otomobilimle ilgilenmek benim için aynı zamanda bir terapi gibi. Onu kendi ellerimle yıkamak, temizlemek bana inanılmaz keyif veriyor ve stres atmama yardımcı oluyor. Canım sıkıldığında tüm temizlik malzemelerimi alıp otomobilimi tertemiz edene kadar uğraşmak benim için tam bir rahatlama yöntemi. Otomobilim 98 model zamanın ikon araçlarından, ona ViolAnka adını verdim. Adeta küllerinden doğan mor bir güzellik. Şu anda onu daha da güzelleştirmek için revizyona soktuk. Önümüzdeki sene muhtemelen çeşitli otomobil festivallerinde boy gösterecek. Bu yolculuk benim için hem bir hobi hem de sürekli öğrenme fırsatı sunuyor.
SOKAKTA NORMAL İNSAN, ARABAYA BİNİNCE DEĞİŞİYOR
– Bir kadın sürücü olarak sizde zaman zaman trafikte tacize maruz kalıyorsunuzdur. Sokakta normal bir insan olan kişiler neden trafikte ve stadyumda farklı bürünüyorlar?
– Belki de insanlar otomobillerine yükledikleri karakterlere bürünüyorlar. Normalde sokakta farklı bir kişiliğe sahipken, otomobile bindiklerinde araca yükledikleri karaktere dönüşüyorlar. Bu durum, kişilerin trafikte neden farklı davrandıklarını açıklayabilir. Aslında, eğer insanlar kendi karakterlerini otomobillerine uyarlasalar, belki de değişen kimlikleri görmeyiz. Yani sorun, kişilerin araçlarına farklı bir kimlik yüklemeleri ve o kimliğe bürünmeleri. Bu da trafikte gördüğümüz taciz ve agresif davranışların temelini oluşturuyor olabilir. Bu bakış açısı, sadece trafikte değil, stadyumlarda da gözlemlediğimiz davranış değişikliklerini açıklayabilir. İnsanlar, içinde bulundukları ortama yükledikleri karaktere bürünerek, günlük hayattakinden farklı davranışlar sergileyebiliyor olabilirler.
ZAYN’A FORMULA 1 YAKIŞIR
– Zayn Sofuoğmu ile de tanıştınız geçtiğimiz günlerde… Yıllardır bu sektörde olan biri olan ve otomobil yarışçısı olarak; Zayn, Toprak Razatlıoğlu gibi motor sporlarından devam etsin, yoksa otomobil sporlarında Formula 1’de tarihe mi geçsin?
– Ben kesinlikle Formula 1 taraftarıyım ve Zayn’in bu alanda tarihe geçmesini isterim. Dünya çapında Türkiye’nin göğsünü kabartacak bir şampiyon yetişiyor ve bu gerçekten heyecan verici. Zayn gibi genç yetenekler, ülkemizi uluslararası arenada temsil edebilir ve bizleri gururlandırabilir. ancak bu başarıyı sadece Zayn’den beklememek gerekiyor. Umut ediyorum ki gelecekte daha fazla genç yetenek ortaya çıkacak ve ülkemizi motorsporlarında temsil edecek. Bunun için de gerekli altyapının oluşturulması şart. Özellikle bu konuda gerekli eğitim altyapılarının oluşması, daha fazla pistin yapılması ve gençlere daha fazla fırsat sunulması için zaman ve enerji harcamaya devam etmeliyiz. Bu sadece bir sporcunun başarısı değil, aynı zamanda ülkemizin motorsporları alanında dünya sahnesinde yer edinmesi anlamına geliyor. Bu yüzden Zayn’in ve gelecekteki diğer yeteneklerin motorsporlarında başarılı olması için elimizden geleni yapmalıyız. Umarım daha fazla genç yeteneğin önünü açar ve Türkiye’yi motorsporlarında zirveye taşıyabiliriz.
ÖZGE KILCI: OYUNCAKLARIM GERÇEK ARABALARDI
Padok alanında turunu bitiren Özge Kılcı’yı görüyorum. Kendisi, 2024 sezonu Türkiye Drift Şampiyonası birinci ayağında profesyoneller kategorisinde üçüncülük elde eden bir isim. Hemen sohbete koyuluyoruz: “Beş senedir bu sporu yapıyorum. Drift sporuna dair her şeyi kendim öğrendim diyebilirim. Babam lastik tamircisi, ben de araç tamircisiyim, beraber çalışıyorum. Babam ‘Sanayide benden çok insan tanıyorsun’ der. Çocukken oyuncaklarım dükkâna gelen otomobillerdi. Araba kullanmayı, drift yapmayı seviyorum. Erkeklerle kas gücü farkımız olabilir, bu iş antrenmanla farkı kapatırız. Artık cezalar çok yüksek, sokaklarda drift yapan arkadaşları pistlere bizimle yarışmaya bekliyoruz.”
