Çanakkale’de sınıf arkadaşı Y.C. tarafından darbedilen M.D.Y.’nin ağır yaralandığı için yoğun bakımda tedavisi devam ediyor. M.D.Y.’nin yoğun bakımdaki 12’nci gününde durumunun hala kritik olduğu öğrenildi. M.D.Y.’nin avukatı Şeyma Çimendere “Şu an raporlanmamış vaziyette ancak yapılan tetkikler neticesinde doktorları ile görüştüğümüzde 25 dakikalık bir zaman dilimi kadar beynine oksijen gitmediğini tespit ettiler. Bunun bilgisini aldık ancak raporlanmadı. Daha sonrasında netlik kazanacaktır bu oran” dedi.
Olay, 25 Eylül saat 15.35’te Biga ilçesinde bulunan Biga İÇDAŞ Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde meydana geldi. İddiaya göre M.D.Y. (14), Y.C.’nin (14) ayağına bastı. Bunun üzerine Y.C., M.D.Y.’ye yumruk attı. M.D.Y., yumruğun etkisiyle kafasını sıraya çarparak yere düştü. Y.C. ise, yerde yatan M.D.Y.’yi tekme ve yumruklarla darbetmeye devam etti. Nöbetçi öğretmen, kavgayı ayırdıktan sonra durumu 112 sağlık ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ekipleri geldi. M.D.Y.’nin kalbinin durduğunu belirlenmesinin üzerine ambulansta yapılan müdahalenin ardından kalp sağlık ekipleri tarafından tekrar çalıştırıldı. Ağır yaralı M.D.Y., önce Biga Devlet Hastanesi’ne ardından Çanakkale Üniversite Hastanesi’nde tedavi altına alındı. M.D.Y.’nin kafa travması, akciğer sönmesi, karaciğer ve pankreasta organ hasarları tespit edildi.
“YAŞAM MÜCADELEMİZ DEVAM ETMEKTEDİR”
M.D.Y.’nin son durumuna ilişkin açıklama yapan Avukat Şeyma Çimendere, “Öncelikle şöyle bahsedeyim toplumumuzda ve gündemimizde de sıkça yer aldığı üzere bu tür akran zorbalığı vakalarının artmış olması hepimizi uzuyor ve düşündürüyor. Çocuğumuzun durumuna gelecek olursak da halen daha entübe vaziyette uyandırılması planlanan tarih epeyce geçti. Yoğun bakım ünitesinde halen daha yaşam mücadelemiz devam etmektedir” dedi.
AKRAN ZORBALIĞINA UĞRAYAN M.D.Y.’NİN BEYNİNE UZUN SÜRE OKSİJEN GİTMEDİ
Olayın oluş şeklinde dair konuşan Şeyma Çimendere o anları şu cümlelerle anlattı: “3 Ekim tarihi itibari ile soruşturma makamlarınca tahkikat genişletildi. Sonradan sınıfın içerisinde aslında hemen hemen bütün sınıfın olayı gördüğü ve vakıf olduğu bilgisi edinince haricen diğer tanıkların da ifadesine başvuruldu ve toplamda 15 çocuğumuzun daha ifadesi alındı. Genel manasında dosyanın şahsım adına sentezini yaptığımda ve suça sürüklenen çocuk ile müşteki çocuğumuzdaki darp oranlarını kıyasladığımda çocuğumuzun bünyesinde biliyorsunuz ki daha önce sizler de vakıfsınız kalbi durmuş vaziyetteyken 112 ekiplerince müdahale edildi. Devamında hastaneye intikal edildi. Yapılan tetkiklerde kafa travması, akciğer sönmesi, karaciğer ve pankreasta organ hasarları tespit edildi. Şu an raporlanmamış vaziyette ancak yapılan tetkikler neticesinde doktorları ile görüştüğümüzde 25 dakikalık bir zaman dilimi kadar beynine oksijen gitmediğini tespit ettiler. Bunun bilgisini aldık ancak raporlanmadı. Daha sonrasında netlik kazanacaktır bu oran. Diğer suça sürüklenen çocuğumuzun da aynı şekilde kendisindeki darp oranına baktığımızda küçük küçük çiziklerlerden ibaret oluşu müşteki çocuğumuzun belli bir süre savunmasız kaldığı ya da baygın haldeyken kendisine şiddet uygulanmaya devam edildiğini göz önüne sermektedir. Bunu bir ayrıntı olarak belirtmek isterim. Geneli manasında dosyadan vakıf olduğum kadarıyla olayın oluş şekli aralarında suça sürüklenen çocuk harici başka bir arkadaşıyla şınav çekmeye iddiasına giriyorlar. Bunu duyan diğer çocuk gülerek ve alay ederek karşılık veriyor. Sonrasında bir ayağa basma gerekçesiyle aralarında bir itişme başlıyor. Müvekkilim bilinçli bir şekilde tutularak yere düşürülmeye çalışılıyor. Yere düşüyor. Düşmezden evvel de müvekkilime 5-6 yumruk darbesi uygulanıyor. Düştükten sonra da yumruklanmaya ve darp edilmeye devam ediyor ve diğer öğrencilerce müvekkilimin titremeye başladığı ve ağzından beyaz köpüklerin geldiği tespit edilince artık diğer çocuklarda müdahale etme ihtiyacı hissedip şüpheli çocuğumuzu üzerinden alıyorlar. Olay acı bir şekilde vuku buluyor.”
“TOPLUM HALİNDE YAŞAYABİLME KABİLİYETİNİ LÜTFEN ÇOCUKLARIMIZA AŞILAYALIM”
Akran zorbalığının toplumsal bir gündem olduğunu vurgulayan Çimendere, “Aynı şekilde belirtmek istiyorum ben toplumsal bir gündem konusudur. Kurumları yaşanılır hale getirenler bireylerdir, insanlardır. Yöneticiler de bunların denetçisi pozisyonundadır. Toplum halinde yaşayabilme kabiliyetini lütfen çocuklarımıza aşılayalım. Müdahale edemediğimiz bir boyuttaysa da lütfen rehabilite olabilme imkanı onlara sağlayabilelim ki toplumumuz adına faydalı bireyler yetiştirebilelim” ifadelerini kullandı.