William Shakespeare tarihin her döneminde okunmuş, dinlenmiş, merak uyandırmış, ilham vermiş bir isim… Kelimeleri dans ettirmiş, anadili İngilizce’ye sayısız sözcük kazandırmış. Elbette onu ölümsüz kılan sözcükleri kadar kitapları, eserleri ve oyunları… Bir Yaz Gecesi Rüyası da onlardan biri. Bu oyun Shakespeare’in büyülü tiyatrosunda gerçek ile hayalin sınırlarını muğlaklaştıran, aşkın, arzunun ve kaosun dans ettiği bir masal. İşte bu masal, Türkiye’nin en görkemli opera sahnesi Atatürk Kültür Merkezi’nde vücut bulacak. İstanbul Filarmoni Derneği’nin 80. kuruluş yıl dönümü sebebiyle AKM Türk Telekom Opera Salonu’nda Felix Mendelssohn’un Shakespeare’in klasik eseri Bir Yaz Gecesi Rüyası için bestelediği tüm sahne müziği Türkiye’de ilk kez eksiksiz olarak seslendirilecek. Gecenin en önemli kısmı eserin rejisini son dönemin başarılı oyuncusu Erkan Kolçak Köstendil’in üstlenecek olması… Köstendil aynı zamanda oyunculuğuyla da sahnede olacak. İstanbul Devlet Opera ve Balesinin başdansçılarından İlke Kodal’ın yönetimindeki dans koreografisine İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın şefi Orçun Orçunsel eşlik edecek. Biz de bu isimlerle 24 Haziran öncesi heyecanlarını paylaşmak istedik.
Erkan Kolçak Köstendil / Oyuncu
KEŞFE AÇIK BİR SERÜVEN
– William Shakespeare biraz da dil ve kelime oyunları demek. Bu sizi oyuna hazırlanırken zorladı mı yoksa işinizi mi kolaylaştırdı?
– Eğitim öğretim hayatımız boyunca içli dışlı olduğumuz bir durum bu. Zor ya da kolay yerine her daim keşfetmeye açık bir serüven diye tanımlayabilirim.
– Oyunun temelinde ‘aşk’ ama aynı zamanda ‘yanılsama’ var. Bu dengeyi sahnede nasıl kuruyorsunuz?
– Oyunda Puck’ın yaptığı bazı hatalı sihirler yüzünden karmakarışık hale gelmiş ilişkiler görüyoruz. Günümüz insanına çok benziyor sanki. Aşkın kendisinin büyük bir yanılsama olduğunu söylüyoruz. Bu arada İstanbul Filarmoninin 80’inci kuruluş yıl dönümü.
Bunu yaşatmak ve coşkuyla kutlamak aynı zamanda bu şehrin mirasına sahip çıkmakla eşdeğer hissettiriyor bize.
İlke Kodal / Dans Koreografi
ÇOK ÖZEL BİR GECEYE HAZIRLANIYORUZ
– Bu oyunda Shakespeare’in evrenine dansla bir yorum getiriyorsunuz. Bu atmosferi dansla yansıtmak için nasıl bir yol izlediniz?
– Bizler bu özel projede orkestra, koro, tiyatro ve bale sanatçılarının biraraya geldiği çok özel bir geceye hazırlanıyoruz. Shakespeare’in büyülü dünyası zaten kendi içinde çok ritmik ve dramatiktir. Bu da bu ölümsüz eserin evrenini yaratmamıza ve yorumlamamıza olanak sağlamış oluyor. Eserin sahne geçişlerinde ve seçtiğimiz bir kaç parçada dansın estetiği ile atmosferi bedensel ve görsel olarak tamamlamayı hedefliyoruz.
– Oyunun ruhuna uygun bir koreografi oluştururken sizi en çok ne zorladı, ne heyecanlandırdı?
– Zorluk olarak düşünmüyorum aslında ama çok sevilen ve bilinen bir metne ve müziğe saygı gösterirken, aynı zamanda ona kendi çağrışımlarımı katmaktı diyebilirim. Ama tam da bu arayış beni en çok heyecanlandıran şey oluyor. Birbirinden değerli bale sanatçısı arkadaşlarımın da desteği ile keyifli ve heyecanlı geçen bu sürecin sonucunda seyircimiz ile buluşmak için heyecanlıyız.
Orçun Orçunsel / Orkestra Şefi)
TÜKENMEK BİLMEYEN BİR ENERJİYLE SAHNEDE OLACAĞIZ
– Bir Yaz Gecesi Rüyası günümüzdeki aşk algısı için neler söylüyor?
– İnsana dair her şeyi Shakespeare’in satırlarında bulabilirsiniz. Yarattığı karakterler uç örnekler olsalar da tamamen gerçek. Aşkın doğası, insan ilişkileri ve toplumsal normlarla ilgili derin bir inceleme sunar. Komedi görünümündedir ancak toplumu ince bir biçimde hicveder, yerer. Ancak sonelerinde ideal aşkın tasvirine rastlarız. Beşerî zaaflardan arınmış ve gerçektir. Oyunlarında ise insan doğası gereği, aşk da kusurludur. Günümüz ilişkilerinde de benzer yanlış anlaşılmalar sıkça yaşanmakta; bireyler, duygularını ifade etmekte zorlanmakta ya da karşı tarafın hislerini yanlış yorumlamakta. Bu, sağlıklı iletişimin ne kadar önemli olduğunu vurgularken, aşkın doğasının de ne denli karmaşık olduğunu da gösteri.r – Konser gecesi bizi neler bekliyor, ipucu alabilir miyim?
– Gecenin en ilginç tarafı, etkinliğin müzikli bir oyun temsilinden fazlası olması. Bu; koronun, dansçıların ve oyuncuların dahil olduğu bir filarmoni orkestrası konseri. Eserini seslendireceğimiz Felix Mendelssohn, gelmiş geçmiş en büyük dehalardan biri. Shakespeare’in oyununa yaraşır bir müzik yaratmış. Öyle ki eserin ünlü “düğün marşı” bölümü şu an bile dünyanın yüzlerce noktasında banttan veya canlı olarak çalınıyordur.
Bizler de o gece bu tılsımlı oyunu, ışıltılı müzikleri tükenmek bilmeyen bir enerjiyle dinleyiciye sunacağız.
Atilla Tuna / İstanbul Filarmoni Derneği Başkanı
AKM’DE KONSER VERMEK BİZİM İÇİN BÜYÜK BİR ONUR
– İstanbul Filarmoni Derneği olarak AKM gibi önemli bir mekânda konser düzenlemek sizin için ne ifade ediyor?
– AKM’de konser vermek bizim için büyük bir onur. Burası Türkiye’nin en önemli kültür sanat merkezlerinden biri ve 80. yılımızı böyle özel bir salonda kutlamak, derneğimizin uzun ve anlamlı yolculuğuna yakışıyor.
İstanbul Filarmoni Derneği olarak, 80 yıldır klasik müziği yaygınlaştırarak, nitelikli konserler düzenlemek ve bu müziği daha çok insana ulaştırmak için çalışıyoruz. Bu sezon içinde hem tarihi kiliselerde hem de farklı mekânlarda konserler gerçekleştirdik. AKM konseriyle bu sezonu taçlandırıyoruz. Klasik müziği daha çok insana ulaştırmak, onu hayattan kopuk değil, hayatın içinde bir yere koymak bizim en büyük hedefimiz.
