Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin, Kars’ta düzenlenen Eğitim Kurumları Toplu Açılış Töreni’ne katıldı. Kafkas Üniversitesi Ahmet Arslan Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen törende 12 okul, 2 pansiyon ve 1 öğretmenevinin açılışı yapıldı. Bakan Tekin, yatırımların Kars’a hayırlı olması temennisinde bulundu.
Öğrencilere seslenen Bakan Tekin, geçmişte eğitimde yaşanan sıkıntılara değinerek, bugün gelinen noktayı değerlendirdi. 1980’li yıllarda kendi öğrencilik döneminde sınıflarda 70 kişilik ortamda ders gördüğünü hatırlatan Tekin, “Öğrencilerimiz, çocuklarımız sizler sabahleyin kalkıyorsunuz, okulunuza geliyorsunuz. 8 Eylül günü okullar açıldı. Okula gittiniz. Kitaplarınız masanın üstünde. Sınıfınıza gidiyorsunuz akıllı tahta var, internete bağlı. İstediğiniz EBA’dan her türlü içeriği indirip izleyebiliyorsunuz. 20-25 kişilik sınıflarda rahat rahat ders yapıyorsunuz. Ama Türkiye eskiden beri böyle değildi. Mesela benim öğrenci olduğum dönemde 1980’li yıllar benim sınıfımda 70 kişi aynı sınıfta ders yapıyorduk. Ben mesela ders kitabımı satın almak için Rize’de okuyordum ben. Rize’de bir kırtasiye vardı, bir tane kitap kırtasiye dükkanı vardı. Oraya gidiyorduk, paramızı ödüyorduk ders kitabının parasını, sipariş veriyorduk. Her akşam okuldan çıktığımızda eve giderken kırtasiyeye uğruyorduk. Benim fizik kitabım geldi mi? Benim ingilizce kitabım geldi mi? Benim matematik kitabım geldi mi? Her akşam bir heyecanla uğruyoruz, gidiyoruz. Çoğu zaman kitaplarımız, ders kitaplarımız 1. karne tatili döneminde ancak yetişiyordu. İnternet, bilgisayar böyle şeylerimiz hiç yoktu. 1980’li yıllarda da yoktu, 2000’li yılların başında da yoktu. Nereden biliyorum? Ben Milli Eğitim Bakanı olarak o dönemin okullarının, o dönemin okullardaki öğretmenlerimizin, idarecilerimizin nize yazdıkları mektuplar, bize yazdıkları talep yazılarından görüyoruz. Mesela bir öğretmenimiz 2002 yılında yazdığında diyor ki, “İnşallah bir gün 45 kişilik sınıflarda öğretmenlik yapabilirim” Yani o öğretmen muhtemelen 70-80 kişilik bir sınıfta öğretmenlik yapıyor. Bir başka öğretmenimiz diyor ki “İnşallah bir gün okulumuzda bir tane bilgisayar olur” Sevgili gençler, şu anda bizim Türkiye genelinde bir sınıfa yani bir dersliğe düşen öğrenci sayısı OECD ortalamasının üstünde. Yani şu anda dünyanın bu anlamdaki en iyi ülkeleri arasındayız.” dedi.
Eğitimde rekor artışlar sağlandığını ve Avrupa’da en başarılı ülke olduğumuzu söyleyen Tekin, “650 bin dersliğimiz var bizim Türkiye genelinde. Bu 650 bin dersliğin hepsinde internet altyapısı var, hepsinde ücretsiz internet erişim hizmeti veriyoruz ve tamamında akıllı tahta var. Peki bu dünyanın her tarafında böyle mi? Ona ben cevap vermeyeyim. Birleşmiş Milletler’in Kalkınma Örgütü var UNDP, onun bir raporu var. O raporunda diyor ki “Türkiye bütün derslik İnternet altyapısı ve akıllı tahta olan neredeyse dünyadaki tek ülke.” Peki, bunları yaptık, derslik yaptık, akıllı tahta, internet, başarı elde ediyor muyuz? Başarıya baktığımızda da dünyada ülkelerin eğitim öğretimle ilgili sıralamalarını referans aldıkları iki tane ana sınavı var. OECD’nin yaptığı televizyonlarda da gazetelerde okuyorsunuzdur, Pizza ve Teams sınavları. Mesela 2024 bundan tam bir yıl önce Teams skorları açıklandı. Teams, 4. ve 8. sınıflar düzeyinde yapılıyor. Matematik ve Fen Bilimlerinde yapılıyor. Burada Fen Bilimlerinde Avrupa’nın en iyi ülkesiyiz. Avrupa’da 1’nciyiz. OECD’de ilk 3 içerisindeyiz. Matematik’te hakeza, dolayısıyla bu şimdi olmadı. Bundan 20 sene önce böyle değildi. Bu 20 sene boyunca hiç vazgeçmeden hiç geri adım atmadan, devlet bütçesinin her yıl en çok payını Milli Eğitim’e verdiler. Kim verdi bunu? Hem Başbakan olarak hem de Cumhurbaşkanı olarak hizmet eden Sayın Cumhurbaşkanımız dedi ki bu ülkenin gençliği için biz her türlü fedakarlığı yapmak zorundayız ve dedi ki bundan sonraki her bütçede her yıl bütçede en yüksek payı eğitime vereceğiz dedi ve şimdi bugün bu noktaya geldik. Derslik başına düşen öğrenci sayısı, öğretmen başına düşen öğrenci sayısı, internet erişimi, akıllı tahtalar, okullarda teknolojinin kullanımı, yapay zekanın kullanımı gibi her alanda altyapıyı güçlendiriyoruz. Bu yıl biz siz okula geldiğinizde 200 milyon adet yaklaşık kitap bastırdık ve sizlere dağıttık. Bunlar yeter mi? Bunlar yetmiyor. Kars’ta hala bir noktaya geldik ama mükemmele erişmek için hala atılması gereken adımlar var. Biz bugün buraya bu attığımız adımlarla ilgili kısa da olsa emeği geçenlere bir teşekkür etmek, onlara hayır dua etmek için geldik. Gerçekten bu okulların yapılmasına emeği geçen, katkı veren Kars’taki yerel siyasetçiler, milletvekillerimiz, il başkanları, mülki idare amirlerimiz, valilerimiz, kaymakamlarımız, il ve ilçe milli eğitim müdürlerimiz başta olmak üzere emeği geçen herkese ve tabii ki Sayın Cumhurbaşkanımıza bir kez daha teşekkür ediyoruz arkadaşlar. Allah hepsinden razı olsun.” ifadesini kullandı.
Milli ve manevi değerlerin eğitim sisteminde korunması gerektiğine dikkat çekerek değerlerlerin korunmadığı takdirde bölünüp parçalanabileceğimizi söyleyen Tekin konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şimdi bütün bunları hep daha iyiye erişmek için yapıyoruz. Türkiye Yüzölçekli Maarif Modeli adıyla bambaşka bir süreç başlattık. Bu süreçte de hedefimiz içerik olarak dünyada örnek gösterilebilecek bir eğitim öğretim müfredatı oluşturmak. Bunu yaparken de üç tane önemli şey yaptık. Bir, dünyadaki ülkelerle karşılaştırdık. Bizim müfredatımız aynı eğitim düzeyindeki dünyadaki diğer ülkelerle kıyaslandığında çok daha kalabalık, çok daha ağır. O zaman biraz hafifletmek lazım. Muadillerimizi de aynı düzeye getirmek için bir müfredatı yani Türkiye Yüzü Maarif modeliyle sizin tabiri caizse kitaplarınızdaki kazanım sayısını yüzde 35 oranında yani üçte bir oranında azalttık. Yani bu salonda 9 ve 10. sınıfta okuyan öğrenciler 11 ve 12’deki abi ve ablalarına göre yüzde 35 oranında daha az bir içerikle muhatap olacaklar. İki, eğitim öğretim metodolojisi yöntemi anlamında dünyada değişiklikler oldu. Artık bilgiye erişmek konusunda siz bize göre çok avantajlısınız. Bize öğretmenlerimiz bilgiyi öğretiyordu ama şimdi siz bilgiyi 3-5 saniyede internetten erişebiliyorsunuz. Dolayısıyla okullarımızın form değiştirmesi lazım. Bilgi vermek yerine o bilgiyi beceriye dönüştürmek. Size ne faydası var? Sizin toplumsal yaşamda veya hayatınızda ne tür kolaylıklar sağlayacak? Nerelerde kullanabilirsiniz? Bunu öğrenmeniz lazım. Bunu niye öğrenmeniz lazım? Biraz önce söylediğim başarı çıtasını koruyabilmek için. Çünkü dünya buraya doğru evriliyor. Eğer biz bunu yapmazsak biz size hala bilgi öğreten, sadece bilgiyi ezberleten bir eğitim öğretim sistemi sunsak dünyadaki muadillerinizle rekabet edemeyeceksiniz. Ama önümüzde dünya artık gerçekten küçük bir köy halini aldı ve herkes birbiriyle rekabet halinde. Biz de sizleri dünyadaki yaşıtlarınızla, muadillerinizle rekabet edebilmek için güçlü bir şekilde yetiştirmemiz lazım. Üçüncüsü, biz sizi onlarla rekabet edin diye yetiştireceğiz ama bir şey daha istiyoruz. Biz diyoruz ki biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşları millet olarak bir arada yaşamak, alışkanlıklarımız, adetlerimiz, örfümüz, kültürümüz, geleneklerimiz, milli ve manevi değerlerimiz biz bunları da korumak istiyoruz. Bunları korumazsak millet olarak bir arada bulunmazsak parçalanırız, bölünürüz. Bölünmemek için, parçalanmamak için bizi bir arada tutan bu değerleri size sizden sonraki çocuklara öğretmek istiyoruz. Bunu yaptık, hayata geçirdik. Şimdi bunun ölçme ve değerlendirmesini yapıyoruz. Uluslararası ortamlarda bunları sunuyoruz.” Konuşmaların ardından Bakan Tekin öğrenciler ve protokol üyeleriyle birlikte 12 okul, 2 pansiyon ve 1 öğretmenevinin açılışının kurdelesini kesti.