Sıra sıra ağaçlar ve nizami şekilde tasarlanmış ahşap evler… Yan yana dizili bisikletler. Dışarıdan tek katlı gibi duran ama aslında geniş bodrumlarıyla birlikte üç katlı olan şirin evler. Çatıları özellikle… Tek renk. Hepsinin gölgesi masmavi göle yansıyor. Çimlerin arasından iki kişi geliyor. Yanlarında köpekleri de var. Ne eski ne de çok yeni, sıradan ama bir o kadar da özel görünümlü, bagajı geniş, dört kapılı arabalarına geliyorlar. Çocuk ve köpek arka koltuğa geçiyor. Baba ikisinin de kemerlerini gülerek bağlıyor. Sonra direksiyonun başına geçiyor. Çocuğu gün boyu ormanlık alanlarda mutlu şekilde vakit geçireceği kreşine, köpeğini de türdeşleriyle takılacağı okuluna bırakıyor. Eve dönüyor. Saat 08.00 hâlâ. Eşi kahvaltının başında. Yulaf ezmesi, çavdar ekmeği, kahve, peynir, meyveler ve böğürtlenli yoğurtlar…

SAVAŞ HER SABAH KAPILARINI ÇALIYOR
Böyle bir sahneyi tüm Batı filmlerinde görmek mümkün. Ama özellikle batı ve kuzey Avrupa ülkeleri geliyor insanın aklına. Finlandiya mesela. İşte filmlerden aşina olduğumuz bu kahvaltı masalarının son zamanlarda en önemli gündem maddelerinden biri sığınaklar oluyor. Ya da depolanacak yiyecek. Hatta saklanacak mermiler ve tabii ki silahlar. Bu arada artık film sahnesinde değiliz. Haberimizin gerçek konusuna giriyoruz. Batı, Soğuk Savaş’a geri döndü. Rusya – Ukrayna savaşının yayılma riski her sabah kapılarını çalıyor. Dolayısıyla tıpkı Soğuk Savaş yıllarında olduğu gibi her gün sıcak çatışma çıkacakmış gibi hazırlık yapıyorlar. Bu savaş hazırlıkları devletin her kademesiyle sınırlı kalmıyor, ailelerden okullara kadar toplumun her kademesinde görülüyor. Gelin Avrupa’da son zamanlarda Soğuk Savaş’ı aratmayan gelişmelere göz atalım…

SİLAH TÜCCARLARI MUTLU
Soğuk Savaş yıllarında küresel siyasete yön veren en önemli unsurlardan biri silah şirketleriydi. İşte şimdilerde bu şirketler, ki geneli ABD merkezli, yine devrede. Avrupa Birliği ülkeleri örneğin, Ukrayna savaşının başlamasından bu yana 143 milyar Euro kaynak aktardı. Dolayısıyla AB siyasetinin yakın geleceğine yine bu silah şirketleri karar verecek gibi. Tecrübeyle sabit; silah harcamaları musluğu bir kere açıldı mı artık kolay kolay kimse karşısında duramaz.

‘SAVAŞA HAZIR OLMALIYIZ’
Son zamanlarda Avrupa ülkelerinde “Savaş artık kapımızda, hazırlanmalıyız” açıklamaları artıyor.
ALMANYA: Genelkurmay Başkanı Carsten Breuer, ülkesinin 5 yıl içinde “savaşa hazır hale gelmesi” gerektiğini söyledi.
POLONYA: Başbakan Donald Tusk, “Avrupa şu an savaş öncesi dönemi yaşıyor” dedi.
SIRBİSTAN: Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, dünyada üç ya da dört ay gibi kısa bir süre içinde büyük bir çatışma yaşanacağını söyledi.
NATO: Soğuk Savaş sonrası 90 bin personel ile en büyük tatbikatı gerçekleştirdi.

Berlin Duvarı geri mi geliyor?
Kore ve Vietnam savaşları, U2 casus uçağının düşürülmesi, Küba füze krizi, 1950’lerde Ortadoğu’da yaşananlar ve sadece Almanya’yı değil Avrupa’yı ikiye bölen Berlin Duvarı… Bunlar 1. Soğuk Savaş döneminde en çok akıllarda kalan olaylar. Günümüzde ise bazı yorumlara göre Berlin Duvarı farklı şekilde geri geldi. Haziran ayında Avrupa Parlamentosu seçimleri yapıldı. Aşırı sağ partiler tarihi bir zafer ilan etti. Almanya’da çıkan seçim sonucuna göre ise ülkenin doğu kesimi aşırı sağcılara batısı ile karşı bloğa olmak üzere adeta ikiye bölündü.

Medya yasakları devrede
Savaş şartlarına geçilen Avrupa’da medyaya yönelik baskılar da artıyor. AB, 17 Mayıs’ta Rusya merkezli yayın kuruluşları Avrupa’nın Sesi, RIA Novosti, Izvestia ve Rossiyskaya Gazeta’yı engelleme kararı aldı. Misilleme gecikmedi. Rusya da aralarında Politico, EU Observer, İrlanda’nın kamu yayıncısı RTE, Fransa’nın Le Monde gazetesi ve Almanya’nın Der Spiegel dergisinin de yer aldığı 81 medya kuruluşuna yasak getirdi.

Zorunlu askerlik yine başlıyor
Almanya: 2011’de kaldırılmıştı ama gerek duyulduğu an yeniden başlayacak.
Ukrayna – Litvanya: Rusya’nın Kırım’ı 2014’te ilhak etmesinin ardından askerlik geri geldi.
Letonya: 2028’de geri geliyor.
Romanya: Genel seferberlik halinde askerlik olacak.
İsveç: Zorunlu askerlik yeniden başladı.
Danimarka: Zorunlu askerlik var ama yeterli sayıda gönüllü başvuruyor.
ABD – İngiltere: Profesyonel ordu var.
Fransa: Zorunlu askerlik gündemde.
Norveç: 18 yaşını geçen kadın – erkek başvurmak zorunda.
Her güne yeni bir casusluk
Soğuk Savaş filmlerinde karşımıza sık sık çıkar casuslar. Şimdilerde Avrupa ve Rusya’da veya ABD ile Çin’de yine herkese potansiyel ‘casus’ gözüyle bakılıyor. Son olarak Alman istihbaratı bir rapor açıkladı. Ağustos ayında Rusya adına casusluk yapmakla suçlanan iki Alman vatandaşına atıf yapıldı. Rusya’nın her birine 400 bin euro ödediği kaydedildi. Ya da geçtiğimiz aylarda ABD’nin düşürdüğü Çin’in casus balonu çok konuşulmuştu.
Sığınaklara nüfustan fazlası sığabiliyor, metrolar kilit rolde
ABD’de yıllardır sığınakların sayısı konuşuluyor. Şimdilerde Rusya’nın saldırı ihtimaline karşılık Avrupa ülkelerinde de sığınaklar devreye sokuluyor.
Finlandiya: Rusya ile bin 300 kilometrelik sınırı var. Nüfusu 5 buçuk milyon. Ülkede 55 bine yakın noktada özel sığınaklar var. Başkent Helsinki mesela. Nüfus 650 bin. Tarihi taş binalarıyla ünlü Helsinki’de 900 bin kişilik sığınak var.
Norveç: Geçtiğimiz günlerde “beklenmedik durumlara karşılık 30 bin ton tahıl stoklayacaklarını” duyurdular.
İngiltere: 276 nükleer sığınak var.
Almanya’da 19 tane bu tarz sığınak var. Ülkede ayrıca vatandaşlara ‘evlerinizin altına sığınaklar oluşturun’ denildi.
Nükleer sığınaklara binlerce kişi aynı anda girebiliyor. İngiltere gibi Almanya da yeni sığınaklar inşa ediyor.
Polonya: Varşova önümüzdeki iki yıl içerisinde 27 milyon euroluk bombardımanlara karşılık sığınaklar inşa edilecek.
Letonya – Litvanya – Estonya: Rusya, Ukrayna’ya saldırdığında halk başkent Kiev’deki metrolara sığınmıştı. Bu üç ülke de benzer stratejiye hazırlanıyor. Estonya ayrıca 600 sığınak yapacaklarını duyurdu.
Siyasi çatışmalar yeniden hortladı
Ukrayna savaşı uzadıkça tarafları çıkmaza sürüklüyor. Sadece Avrupa ve Rusya topun ağzında değil. ABD krizlerin direkt içerisinde. Hatta artık Çin de. Almanya ve Fransa’ya göre Ukrayna’ya verdikleri destek bir yatırım aslında. Almanya Dışişleri Bakanı bu yardımlar için “Kendi güvenliğimiz için bir yatırım” tanımını kullandı. Yani kimse kimsenin yanında hayrına durmuyor. Ancak dedik ya; savaş uzadıkça Avrupa içerisinde çatırdamalar artıyor. Dahası Rusya karşı hamlelerini devreye sokuyor. Çin, Vietnam, Kuzey Kore ve İran gibi ülkelerde yeni bloklar oluşturuyor ve artık bunu da gizlemiyor. Hem “Avrupa’nın Ukrayna’ya gönderdiği silahları vuracağız” diyor hem “Biz de ABD karşıtı ülkelere siyasi ve askeri destek vereceğiz” diyorlar.
1. Soğuk Savaş 2. Soğuk Savaş
Ağustos 1945: ABD, Hiroşima’ya atom bombasını attı. Japonya, dünya tarihine nükleer saldırıya maruz kalan ilk ülke oldu. Bu katliam süreç İkinci Dünya Savaşı’nı bitirmişti.
26 Aralık 1991: Sovyetler Birliği resmen çöktü. İşte bu iki tarih arasında ABD ile Sovyetler arasındaki rekabete Soğuk Savaş denildi. İki süper güç çatışmadan dünyayı yoğun bir ideolojik mücadele içine sokmuştu.
24 Şubat 2022: Uluslararası ilişkiler uzmanlarına göre Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasının ardından şimdilerde yeni bir Soğuk Savaş dönemi başladı. Dolayısıyla içinde bulunduğumuz süreci 2. Soğuk Savaş dönemi olarak adlandıranlar da var.
Kendi içlerine kapanıyorlar
Avrupa ülkeleri arasında son zamanlarda serbest dolaşım prosedürleri sekteye uğruyor. AB’nin en önemli avantajlarından görülen sınırlardan kontrolsüz şekilde geçişler tek tek askıya alınıyor. Örneğin Avusturya – Çekya ya da Danimarka-Almanya kara sınırında kontroller başlatılmıştı. Veya Norveç, Schengen bölgesine feribot bağlantısı olan limanlarında sınır kontrollerini yeniden başlattı. Bunlara ek olarak Polonya, Litvanya, Letonya ve Estonya, AB’den savunma hattı talep etti. Rusya ve Belarus ile paylaştıkları sınır boyunca 700 kilometrelik bir hattın inşa edilmesini istediler.


















