ABD Başkanı Donald J. Trump ile Amerikan “derin devleti” arasında 2016’dan bu yana süren ideolojik, siyasi ve bürokratik savaş 2025 yazında yeni bir aşamaya evrildi. Bu kez çatışmanın odağında, Rupert Murdoch’un sahibi olduğu Wall Street Journal (WSJ) bulunuyor. Trump, 17 Temmuz 2025’te Truth Social hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, kendisine atfedilen ve Jeffrey Epstein’a yazıldığı iddia edilen bir mektubun “tamamen sahte” olduğunu belirterek, WSJ’yi ve Murdoch’u doğrudan dava etmekle tehdit etti.
SAHTE HABER YAYARSANIZ SAVAŞ AÇARIM
Trump, şu sözlerle WSJ’yi hedef aldı: “Wall Street Journal ve Rupert Murdoch, Başkan Donald J. Trump tarafından, Epstein’a yazıldığı iddia edilen mektubun sahte olduğu konusunda doğrudan uyarıldı… Eğer basarlarsa dava edilecekler. Bu tür iftira dolu yalanlar, gündemde kalmak için yapılan çaresizce saldırılardır…” (Kaynak: Truth Social – @realDonaldTrump, 17 Temmuz 2025) Trump, mektubun sahte olduğunu hem editör Emma Tucker’a hem de sözcüsü Karoline Leavitt aracılığıyla ilettiğini, ancak Tucker’ın bu gerçeği “duymayı reddettiğini” savundu. Bunun üzerine WSJ’yi “iğrenç ve pis bir paçavra” olarak nitelendirdi.
EPSTEIN DOSYASI ÜZERİNDEN HESAPLAŞMA
Epstein kimdi? Jeffrey Epstein, 2019’da tutuklu bulunduğu hücrede şüpheli şekilde hayatını kaybeden bir cinsel istismar suçlusuydu. Amerikan elitleriyle yakın bağları, özel uçuş listeleri ve şantaj iddiaları nedeniyle kamuoyunda sürekli tartışma konusu oldu. Ünlü Televizyoncu ve Trump destekçisi gazeteci Tucker Carlson, 12 Temmuz 2025 tarihinde Turning Point USA’nın Florida’daki öğrenci zirvesinde (TPUSA Summit), Jeffrey Epstein’in “Mossad ajanı” olduğu yönündeki iddiasını öne sürdü: “Asıl soru Epstein bir sapık mı değil mi değil; asıl soru bu işi kimin adına yapıyordu ve paralar nereden geliyordu?
Gerçek cevap, Epstein muhtemelen bir istihbarat servisiydi, bu çok açık, bu yabancı hükümet İsrail.” Bu açıklama, kısa süre içinde Washington dışı da geniş yankı buldu. Özellikle eski İsrail Başbakanı Naftali Bennett, 14 Temmuz 2025 tarihinde sosyal medya platformu X (eski Twitter)’da şöyle yanıt verdi: “Mossad’a ya da İsrail’e çalışmış olduğu iddiası kesinlikle ve tamamen yanlıştır. Bu iftiralar iğrenç bir karalama kampanyasının parçasıdır.” Aynı günlerde Epstein’in avukatı David Schoen, CNN’e yaptığı açıklamada Carlson’un Mossad iddiasını “çılgınca teori” olarak reddetti ve Epstein’in hiçbir istihbarat ajansının ajanı olduğuna dair kanıt sunulmadığını ifade etti.
MAGA DEVRİMİ SAVUNMASI
Trump ve destekçileri, Epstein dosyasının yıllardır medya ve istihbarat çevreleri tarafından bastırıldığını, gerçeklerin ancak “MAGA devrimiyle” açığa çıkabileceğini savunuyor. Ancak FBI ve Adalet Bakanlığı 2025’teki açıklamalarında, Epstein’in ölümüyle ilgili “müşteri listesi bulunmadığını” ve “hücre kameralarındaki eksik bir dakikanın teknik aksaklık nedeniyle oluştuğunu” ifade etti (AP News, 15 Temmuz 2025, Time, 13 Temmuz 2025).
GABBARD’IN TEMİZLİK OPERASYONU
Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Tulsi Gabbard, son haftalarda istihbarat teşkilatlarında kapsamlı görevden alma ve yeniden yapılandırma hamleleriyle dikkat çekiyor. Gabbard’ın kurduğu Dezenformasyon ve İç Güvenlik Görev Gücü (DIG), “devlet içinde devlet” olarak nitelendirilen personeli tespit edip tasfiye etmeyi amaçlıyor. Gabbard, Trump’a karşı bilgi sızdıran bazı NIC (National Intelligence Council) yetkililerini görevden aldı.Politico’ya göre bu adımlar, kurum içinde “siyasi sadakat testi” uygulandığı yönünde kaygılara yol açtı (Politico, 24 Haziran 2025). Demokrat Senatör Mark Warner ise DIG operasyonlarını “bir cadı avı” olarak tanımladı (Reuters, 10 Nisan 2025).
DEMOKRATLAR NE DİYOR?
Senatör Elizabeth Warren: “Trump gerçeği saklıyor, medya özgürlüğünü tehdit ediyor.”
Temsilci Adam Schiff: “Bu tarz medya tehditleri anayasal düzeni zedeliyor, kurumsal güveni baltalıyor.” Ancak bu eleştiriler, Trump tabanı tarafından “elitlerin paniği” olarak yorumlanıyor.
MEDYA SADECE BİR ARAÇ DEĞİL, SAVAŞ ALANI!
Trump’ın WSJ’ye yönelik sert açıklaması ve dava tehdidi, ABD’de medyanın sadece bir bilgi kaynağı değil, doğrudan siyasi mücadelenin merkezinde yer aldığına işaret ediyor. Trump, Murdoch gibi daha önce müttefik olarak görülen medya patronlarını bile artık “elitist ve yozlaşmış düzenin parçası” olarak tanımlıyor. Bu savaşta medya sadece haber değil, bir silah. Trump’ın ise bu savaşta tek silahı Truth Social ve alternatif medya ağları. Epstein mektubu üzerinden başlayan bu kavga, aslında Trump’ın derin devletle yürüttüğü büyük çatışmanın bir mikrokozmosu. Tüm bu Epstein tartışmalarının kızıştığı bir dönemde İsrail’in Suriye’ye yönelik beklenmeyen saldırılarını Trump’a haber vermeden gerçekleştirmesi, Washington D.C.’de dolaylı yollardan Trump’a Netenyahu’nun ve Mossad’ın bir mesajı olarak algılandı.
