Dizilerdeki psikolog sahnelerine aldanmayın! Terapi yetkisi olmayanlar sağlığınızı daha da bozuyor…

spot_img


‘İKİ BRANŞ BİRLİKTE ÇALIŞTIĞINDA BAŞARI ARTIYOR’

Psikiyatri ve psikoloji alanının birbirinden ayrışmadan ortak çalışmak zorunda olan branşlar olduğuna da dikkat çeken Prof. Dr. Ögel, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çünkü ayrı ayrı çalıştığında tedavi başarısı da düşüyor. Örneğin ben psikiyatr olarak bir hastaya ilaç yazdım. Hastamı uzun zaman görmeyeceğim belki. Ama bu hastanın ilaca uyum sağlayıp sağlamadığı, o ilacı düzenli kullandı mı, onunla ilişkili bazı sorunlar yaşıyor mu, bunları da bir psikoloğun takip etmesi gerekiyor. Çünkü terapi içinde o süreç de gündeme geliyor zaten. Dolayısıyla biz ilaç uyumunu da psikologların takip etmesini öneriyoruz. Hatta şu anda tamamen psikiyatrinin alanı gibi görünen şizofreni, bipolar gibi hastalıklarda da şunu keşfettik. Psikologla birlikte psikoterapi yapılması, hastanın grup çalışmalarına dahil edilmesi, tedavi başarısını ve iyileşme oranını çok artırıyor.”

YANLIŞ ELLERDE İNTİHARA SÜRÜKLENEN HASTALAR

Psikoterapinin bir bilim olduğunu ve ehil olmayan ellerde yanlış kullanıldığında çok büyük tehlikelere yol açabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Ögel, bir kişiye iyi geldi diye o yöntemin her hastada aynı sonucu vermeyeceğini söyledi ve sözlerini şöyle tamamladı:

“Aynı yöntemin yüzlerce kişiye uygulanması ve faydalı olduğunun, izleme sürecinde de kanıtlanması gerekli. Günümüzdeki en büyük yanlış şu: Ben şöyle bir yöntem uyguluyorum, danışanlarıma çok iyi geliyor. Sana öyle gelebilir ama bazılarına da çok zararı dokunabilir. Klinik pratiğimde benim en çok gördüğüm, bu tür uygunsuz terapilerle bazı kişilerin kendi kendine bulduğunu iddia ettiği terapilerle insanlar çok daha kötüye gidiyorlar. Çünkü terapide insan yaşamına bir yerinden dokunuyorsunuz, geçmişine dokunuyorsunuz. Bunlar kapalı kutu şeyler, kutuyu açtığınız zaman kapatmayı da bilmeniz gerekiyor. Bunu da ancak terapi eğitimi alan biri (psikolog ya da psikiyatr) yapabilir. Maalesef son zamanlarda bu tür vakalarla çok karşılaşıyoruz. Hastanın hayatını tekrar bir düzene koymak çok daha uzun bir zamanınızı alıyor. ‘Terapist olmayan terapistler’, öyle yaklaşımlarda bulunuyorlar ki kişinin eşiyle ailesiyle ilişkileri daha da bozuluyor. Bir kişiye sürekli ‘Sen çok güçlüsün’ deyip diğerlerini yok etmek kolaydır, danışanın hoşuna da gider. Ama bu gerçek değildir. Yanlış yönlendirmelerle tüm hayatları altüst olan hastalarım var. Sonrasında büyük bir pişmanlık yaşıyorlar, hatta bu durum intihara kadar gidebiliyor. Aslında intiharın nedeni yaşadıkları durum değil, o terapist olmayan terapistler.”

“DİZİLERDEKİ PSİKOLOG SAHNELERİNE ALDANMAYIN”

Uzm. Klinik Psikolog Nihal Altıner ise üniversite tercihlerinin yapıldığı bugünlerde psikoloji tercih etmek isteyenlere ve gelecekteki meslektaşlarına önemli bir uyarıda bulunarak “Burası çok deneyimsel bir yer. O Instagram’da ya da dizilerde, filmlerde gördüğünüz psikolog, terapist karakterlerinin gerçekle bağlantısı yok. Bunların hepsi kurgu, sanat için yapılan şeyler. Bunu bilerek bu alanı tercih edin. Maalesef bu mecralarda çok fazla ‘terapist olmayan terapistler’ var. Psikolojiyi her bitiren terapist olamaz. Her uzman psikolog da terapi yetkisine sahip değildir. Her klinik psikolog terapi yapabilir anlamına gelmez. Bununla ilgili bazı yetkinliklerin elde edilmiş olması gerekiyor. Öncelikle uluslararası geçerliliği olan üniversitelerde yüksek lisans derecesinde bir eğitim. O da yetmiyor bunun üzerine alanında yetkin hocalarımızın (psikiyatr olabilir, psikolog olabilir) süpervizyonu eşliğinde en az 2 yıl boyunca terapi eğitimleri sürer” dedi.



Source link

spot_img

benzer haberler

spot_img