Bu yaz basına kapalı olan ama yaşananların kulaktan kulağa yayıldığı bir düğünden bahsedeceğim size… Düğüne bizzat katılan iş insanı arkadaşım düğüne gelirken lütfen her hangi bir takı getirmeyin sizin varlığınız bizim için değer deyip geleneklerimize kafa tutan düğün sahibinin sonrasında neler yaptığını anlatıyor. E bu devirde iyi bir teklif. Altın fiyatları uçmuş gidiyorken düğünde, doğumda altın takmak oldukça lüks. Çok yakın olmam lazım ki, gidip tam altınımı alayım. Yarım alırsak alimallah cimri derler. Neyse gelelim düğüne…
Katılımcıların organizasyonun her detayını hayranlıkla anlattığı gecenin en büyük mevzusu da gelinle damadın konuklara altın dağıtmasıymış. Hadi be oradan der gibi dinliyorsunuz hatta nerede bu düğün biz de çağrılsaydık diyor iç sesiniz. Aynen öyle! Konuklar gece ayrılırken küçük bez poşetlerde altınlarını alıp geceden ayrılmışlar. Tam bir ters köşe. İşte kendini konuşturmak istiyorsan şaşırt bilinenin aksini yap derler. Bendeki merak altın tam mıydı çeyrek mi? Aklım orada kaldı…
Z JENERASYONU TRENDLERİ BELİRLİYOR!
Kahve kültürünün yerini alan Matcha’lı içecek ve yiyecekler Z jenerasyonunun tiktok’ta oluşturduğu eğlenceli akımdan sonra neredeyse popüleritesinin zirvesini yaşıyor. Ancak 2010’ların sonunda Matcha şöhretini Kombucha’ya bırakmıştı, bizim gibi eski topraklar iyi bilir. Zaman tekerrürden ibarettir derlerdi inanmazdım.
Tabii o zaman sağlığa faydalarını sıralar dururduk. Şimdilerde kimse antioksidan deposu olmasıyla, metabolizma hızlandırmasıyla, zihinsel odaklanmayı arttırmasıyla ilgilenmiyor. Konu tamamen sosyal medyada yeşil rengiyle Instagram’a uygun bir içecek olmasından kaynaklı ve de dikkatleri üzerine bu sebepten ötürü çekiyor. Japon kültürüne ilgi duyduğumuzdan mı hiç sanmıyorum? Yoldan çevirip sorsak, faydalarını say desek kaç kişi sayabilir bir elin parçağını geçmez.
PEKİ MATCHA’NIN TAHTINA KİMLER ADAY?
Bir trend yazarı olarak bu tarz akımların süresinin sezonluk olduğunu söyleyebilirim. Hatta neredeyse bir video bir fotoğraf çek bir de yudum al çöpe at. Gençler arasında tüketilme şekli sadece dijital görünürlük. Sonra hooop heves kaçıyor. Peki matcha’nın ardından oyuna kimler dahil oluyor? Hojicha kendisi matcha’nın kuzeni olur. Kavrulmuş japon yeşil çayı,düşük kafeinli fındıksı bir tadı var akşam içime uygun.
Hemen ardından yine geçmişte zirveyi zorlayan Kombucha geliyor bir nevi soğuk demleme çay lavantalı ve yaban mersinlisi oldukça lezzetli. Altın süt ismi kulağa havalı geliyor zerdeçallı olmasından ötürü anti – inflamatuar etkileriyle öne çıkıyor sıcak tüketilmesi gerekiyor. Son olarak yuzu içecekleri bir nevi japon limonu diyebiliriz tam bir C vitamini deposu, yuzu soda ve çayları ile lezzetli bir akım olabilir. Hadi gençler tiktok da hangisini meşhur edip satışları yüzde iki yüz katlatacaksınız göreceğiz? Ben oyumu kombuchaya veriyorum.
BODRUM’DA NELER OLUYOR?
Şimdi sizlere art arda lüks plajları, Paris’ten gelen ünlü restoranları ya da en pahalı lahmacun nerede yazmayacağım. Şu sıralar Bodrum’da en çok konuşulan konuların başında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ücretsiz Halk Plajları Projesi geliyor.
Bu proje ile hizmete giren plaj sayısı 19’a ulaştı. Bu plajların en dikkat çekenleri de Bodrum’da tam da popüler mekanların göbeğinde bir tanesi Türkbükü’nde bir diğeri İçmeler’de ve de Torba’da hizmet veriyor ve bu yaz hizmet verecek olan Yalıkavak’daki plajında bizlerle buluşmasına sayılı gün kaldı.
Çevre dostu alt yapıları, engelli erişime uygun olması hijyen standartları ile bir tek bizim değil turistinde ilgisini çekmiş durumda.
Bu ay başına kadar 200 bin turistin ziyaret ettiği plajların denize erişim ve güvenlik konusunun altını çiziyor olması çocuklarımız ve yaşlılarımız için çok büyük kolaylık sağlıyor.
TURİSTLER GÖZÜNÜ MİLAS KÖYLERİNE DİKMİŞ!
Beni tanıyanlar bilir otelcilik kültürüne ve yeme içme sektörüne olan ilgimden tüm çalışanları ile sohbet etmeye bayılırım. Bodrum’da geçen günlerimde en çok da dikkatimi çeken turist sayısındaki artıştı. Özellikle yaptığım saha araştırmasından sonra öğrendim ki Avrupalı turistler rotayı bu yaz sezonu erkenden Bodrum’a çevirmiş. Peki sıralama yapsak en çok hangi ülkenin vatandaşları geliyor hemen söylüyorum.
İlk sırada İngilizler var hemen ardından Almanlar ve üçünü sırada İsviçreliler, Bodrum’a demir atmışlar. Tatil için gelip yatırım yapanları da çok varmış. Özellikle Milas’ın köylerine ilgi büyükmüş benden söylemesi. Dünya arenasında Bodrum’un performansı rekabeti kızıştırıyor diyebiliriz. Sınırların genişletmesiyle etraftaki köylerdeki araziler üzerine kurulan doğaya saygılı yaşam alanları ile konu reytingleri iyice zorlayacak. Buradan teşekkürü babama yapmak istiyorum iyi ki zamanında Gündoğan’da yazlığımızı almışız buralar dutlukken iki adım da denize iniyorduk. 90’lı yıllarda potansiyeli görmüşsün babacım buradan istikamet nereye?