Dünya bu çalışmayı konuşuyor! Meğer şizofreni hastalığı sandığımızdan farklıymış…

spot_img


MADDE KULLANIMI DA ŞİZOFRENİYE SEBEP OLUYOR

Prof. Dr. Üçok, genetik faktörlerin de etkili olduğunu ancak tek başına belirleyici olmadığını söyleyerek, “Bu durumda en büyük risk faktörlerinden biri madde kullanımı. Uyuşturucu kullanımı dünyada yaygınlaşıyor ama zararları göz ardı ediliyor. Uyuşturucu maddelerin yanı sıra, çocukluk çağı travmaları da şizofreni riskini artırıyor. Fiziksel ve duygusal ihmal, çocukluk döneminde maruz kalınan şiddet ya da cinsel travmalar, beynin strese tepkisini değiştirerek, ilerleyen yıllarda psikoza yol açabiliyor” dedi.



16 ÜLKEDEN YÜZLERCE HASTA 25 YIL İNCELENDİ

Psikiyatri Uzmanı Dr. Erhan Yüksek de DSÖ’nün gerçekleştirdiği ve 15 ile 25 yıl süren ‘Uluslararası Şizofreni Çalışması’na dikkat çekerek, bu çalışmanın şizofreninin iyileşme potansiyeli yüksek bir hastalık olduğunu güçlü biçimde ortaya koyduğunu belirtti. Uzm. Dr. Yüksek, “Bu çalışma kapsamında 16 farklı ülkeden yüzlerce hasta, 15 ila 25 yıl boyunca takip edilmiş ve çarpıcı sonuçlar elde edilmiştir. İyileşme, sadece semptomların kaybolması değil; kişinin üretken, anlamlı ve bağlantılı bir yaşam sürmesidir.

Kolombiya’nın Cali kentinde deneklerin üçte ikisi takip sırasında tam zamanlı çalışırken, İngiltere’nin Nottingham kentinde deneklerin yüzde 60’ından fazlası tüm psikotik semptomlardan arındığı görülmüştür. İngiltere örneğindeki güçlü sonuçlarda; özellikle Toplum Ruh Sağlığı Ekipleri’nin multidisipliner yapıda organize edilmesi ve uzun süreli takibi sağlaması önemli bir rol oynamıştır. Bu çalışmaya göre ilk dönemde iyileşmeyen hastaların bile yüzde 15’i geç dönemde iyileşme göstermiştir. Bu veriler, şizofreninin sadece biyolojik değil, sosyal bir hastalık olduğunu; doğru destekle iyileşme potansiyelinin çok yüksek olduğunu gösteriyor” dedi.



Source link

spot_img

benzer haberler

spot_img