Emine Erdoğan’dan “Kalanlar” Filistin Sergisi’ne ilişkin paylaşım: Küllerinden doğacak bir Gazze’ye inanıyoruz

spot_img


Emine Erdoğan, Kalyon Vakfı ve Türk Kızılay işbirliğinde, Gazze’de yıkımın içinden doğan vakur direnişi sanatın diliyle görünür kılma amacıyla Nişantaşı’nda Kalyon Kültür’ün bulunduğu Tarihi Taş Konak’ta düzenlenen “Kalanlar” Filistin Sergisi’nin dün katıldığı açılış programına ilişkin NSosyal hesabından paylaşımda bulundu.

Paylaşımında sergiye ilişkin bir videoya da yer veren Emine Erdoğan, “Küllerinden doğacak bir Gazze’ye inanıyoruz. Bu nedenle geriye kalanlarla bir ve beraber olarak, yüklerini omuzlayarak, bu umudun ve direnişin bir parçası olmalıyız. Olmalıyız ki Hanzala’nın küslüğü bitsin ve artık yüzünü bize dönsün.” ifadelerini kullandı.

‘KALANLAR’ FİLİSTİN SERGİSİ’NİN AÇILIŞI

ŞİŞLİ Taş Konak’ta düzenlenen ‘Kalanlar’ Filistin Sergisi’nin açılış töreninde konuşan Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, “Filistin’i savunmak, Filistinliler kadar tüm insanlığı, onu ayakta tutan değerleri ve en başta da insan kalma hakkımızı savunmaktır” dedi.

Emine Erdoğan, Kalyon Vakfı ve Türk Kızılayı’nın işbirliğinde, Gazze’de yıkımın içinden doğan vakur direnişi sanatın diliyle görünür kılma amacıyla Şişli Nişantaşı’ndaki Kalyon Kültür’ün bulunduğu tarihi Taş Konak’ta düzenlenen ‘Kalanlar’ Filistin Sergisi’nin açılış törenine katıldı.Törene Emine Erdoğan’ın yanı sıra, Filistin’in Ankara Büyükelçisi Nasri Abu Jaish, Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Kalyon Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kalyoncu, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören ve eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören, Kalyon Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Lütfi Elvanile, Kalyon Holding’in Yönetim Kurulu üyeleri Haluk Kalyoncu, Mehmet Kalyoncu, Kübra Kalyoncu ile Murathan Kalyoncu da katılım sağladı.Erdoğan, hayra dokunan kıymetli bir sergiyi hayata geçirdikleri ve ev sahipliği yaptıkları için Kalyon Vakfı’na teşekkür etti. Sergide Filistin’de yaşananlara dikkati çekmek için Filistin çorbası, Filistin simidi, zeytin ile hurma ikram edildi. Program, konuşmaların ardından gerçekleşen fotoğraf çekimiyle sona erdi. Kalyon Kültür’de 6 farklı odada 6 farklı enstalasyon ve bir deneyim alanından oluşan sergi 30 Mart’a kadar devam edecek.

Emine Erdoğan’dan Kalanlar Filistin Sergisi’ne ilişkin paylaşım: Küllerinden doğacak bir Gazze’ye inanıyoruz

‘İKİ SENEDE GAZZE’DE 70 BİNDEN FAZLA İNSAN KATLEDİLDİ’

Törende konuşan Emine Erdoğan, “İki senede Gazze’de yaklaşık 20 bini çocuk, 70 binden fazla insan katledildi. 56 binden fazla çocuk yetim kaldı, 2 bin 700 aile nüfustan silindi. 13 bin 500 öğrenci, 830 öğretmen, 193 akademisyen, 1500’ün üzerinde sağlık çalışanı öldürüldü. İsrail’in gıda ve ilaç girişlerini yasaklaması nedeniyle, 12 binden fazla hamile kadın düşük yaptı. Bu rakamları söylemek dile kolay ama biz biliyoruz ki her bir sayı semaya yükselen ahlardan, imdat çığlıklarından, gözyaşlarından ve masumların toprağı sulayan kanından müteşekkildir. Merhum Filistinli şair Rıfat el-Arir bir şiirinde şöyle der: ‘Eğer ölmem gerekiyorsa/Sen yaşamalısın/Hikayemi anlatmak için’ İşte bize düşen de budur. Geriye kalanların hikayesini anlatmak, uluslararası hukukun işletilmesi ve bu zulmün bir an önce durdurulması için sesimizi yükseltmektir. İnsanlığın kalbi, kışın ortasında derme çatma çadırlarda, soğuktan titreyen bebeklerle, hastalarla, engellilerle, yaşlılarla birlikte atana kadar susmamaktır. Daha geçen hafta, sel felaketinin Gazze’deki insani krizi nasıl derinleştirdiğine hep birlikte tanık olduk. İşte bu halde bile Filistinli anneler, o yürekli kadınlar, ellerinde kitap defter, tüm imkansızlıkları aşan bir iradeyle çocuklarına ders çalıştırıyorlar. Belki Gazze’de dört duvarı olan okul kalmadı ama artık orada her yer okul” ifadelerini kullandı.

Emine Erdoğan’dan Kalanlar Filistin Sergisi’ne ilişkin paylaşım: Küllerinden doğacak bir Gazze’ye inanıyoruz

‘UMUDUN VE DİRENİŞİN BİR PARÇASI OLMALIYIZ’

Emine Erdoğan, “Moloz yığınlarının içinde kurulan upuzun ramazan sofraları, enkazın üzerine gerilen iplerden sarkan rengarenk bayraklar ve fenerler bir meydan okuyuşa dönüşüyor ve ‘Bizden her şeyimizi aldınız ama yaşama gayretimizi çalamadınız.’ diye haykırıyor. Yıkıntıların ortasında yapılan düğünler, yok edilmeyi reddeden bir halkın en asil direnişi oluyor. Bombaların arasında doğan bebekler, ‘Bir Filistin vardı, bir Filistin yine var.’ mısralarına dönüşüyor. Sanatçılar da susmuyor. Resim malzemelerini kaybeden ressam, artık kaynamayan tencerelerin isiyle açlığı resmediyor. Algı oyunlarını sanatın inkar edilemez gerçekliğiyle bozuyor. ‘Açlık ve kıtlık yok.’ denilen Gazze’de açlıktan sütü kuruyan kadınları, bayılan çocukları çiziyor. Bizim televizyon ekranlarına yansıdığında bakmakta dahi zorlandığımız bu yakıcı acıların merkezinde yaşayan Filistinliler, dipdiri bir imanla ‘Allah bize yeter. O ne güzel vekildir’ diyorlar. O yüzden hala boyunlarında evlerinin anahtarlarını taşıyorlar. O anahtarlarla bir gün yeniden evlerinin kapılarını açmak için sabrediyorlar. Küllerinden doğacak bir Gazze’ye inanıyorlar. Biz de inanıyoruz. İşte bu nedenle, geriye kalanlarla bir ve beraber olarak, yüklerini omuzlayarak, bu umudun ve direnişin bir parçası olmalıyız. Olmalıyız ki Hanzala’nın küslüğü bitsin ve artık yüzünü bize dönsün” ifadelerini kullandı.





Source link

spot_img

benzer haberler

spot_img