1990 doğumlu. Yaklaşık 60 milyon dolarlık bir servete sahip. Hem oyuncu hem de yapımcı olarak kendisini ispat etmiş bir isim. Oyunculuk kariyerine 2000’lerin sonunda memleketi Avustralya’da bağımsız filmlerde rol alarak başladı. Neighbours (2008–2011) dizisinde yer aldı. Performansıyla pek çok ödüle aday gösterildi ve ödül aldı. ABD’ye yerleştikten sonra ABC’de bir sezon yayınlanan Pan Am (2011–2012) dizisinde yer aldı. Büyük çıkışını 2013 yılında yaptı. Arka arkaya Richard Curtis’in romantik komedi-drama filmi Zamanda Aşk ve Martin Scorsese’nin biyografik dram filmi Para Avcısı filmlerinde yer aldı. Aşk Uğruna (2015), Z for Zachariah (2015), Büyük Açık (2015), Tarzan Efsanesi (2016) ve Suicide Squad: Gerçek Kötüler (2016) gibi filmlerde yer aldı. Eminim bu hafta kimden söz edeceğimizi anladınız. Tabii ki Margot Robbie’den…
ÇİFTLİKTE BÜYÜDÜ
Robbie dediğimiz gibi 1990 yılında Avustralya’da çiftlik sahibi, şeker kamışı ihracatçısı bir babanın ve fizyoterapist bir annenin kızı olarak dünyaya geldi. Anne ve babası o beş yaşındayken boşandı. Boşanmanın ardından üç kardeşiyle annesinin ailesinin çiftliğinde büyüdü. Annesiyle kaldığı için babasının servetinden neredeyse hiç yararlanmadı. Annesi de orta halli bir aileye mensup olduğu için kendi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla 16 yaşında üç işte birden çalıştı. Barda, kafelerde garson olarak çalıştı, evlere temizliğe gitti. 17 yaşında da oyunculuk kariyerine başladı. 2023 yılında Forbes dergisi tarafından dünyanın en çok kazanan kadın oyuncusu olarak ilan edildi. 2017 yılından itibaren Time dergisi tarafından senelik yayınlanan Dünyanın En Etkili 100 Kişisi listesinde yer aldı.
ŞANS ETKİLİ BİR FAKTÖR
Oyunculuk kariyeriyle ilgili olarak, “Şans etkili bir faktör. 2008 yılında Neighbours dizisinin kast diretörünün karşısına şans eseri çıktım mesela. Kim bilir yine hangi iş için çalışmak için şehirdeydim. Birkaç bölüm oynayacak 17 yaşlarında birini arıyorlardı. Ben de o yaşlardaydım. Şans eseri o karakterin dizide devam etmesine karar verildi. Birkaç yıl o dizide oynayarak hem oyunculuğumu hem de bütçemi düzeltme şansı yakaladım. Lisede drama üzerine ders almıştım. Çocukluktan itibaren annem jimnastik ve sirk aktiviteleriyle ilgili kurslara katılmama izin vermişti. Ama o dizi seti benim oyunculuk açısından daha iyi pişmemi sağladı” diye konuşuyor. Reklamlarda yer alarak, bağımsız filmlerde rol alarak oyunculuğunu güçlendiren hem de para kazanmaya başlayan Robbie’nin ABD’ye yerleşmesi kariyerinin daha da ilerlemesini sağlıyor. 2013 yılında Leonardo DiCaprio ile birlikte rol aldığı The Wolf of Wallstreet (Para Avcısı) filmi Robbie’nin dünya çapında tanınmasını sağlıyor. Yaklaşık 400 milyon dolar hasılat elde eden film sayesinde genç oyuncu ünlü bir aktris olma yolunda önemli bir adım atıyor. 2023 yılında yapımcısı da olduğu Barbie filmiyle ise inanılmaz bir servete sahip oluyor. Şu anda da Jacob Elordi ile yeni bir film projesi üzerinde çalışan Robbie ayakları yere sağlam basan, çalışkan, uyumlu bir karakter olması da Robbie’nin başarıya sahip olmasında çok etkili.
KOCASIYLA FİLM SETİNDE TANIŞTI
Robbie 2010’ların başında Melbourne’dan Williamsburg, Brooklyn’e taşındı. Bu dönemde, New York Rangers’ı destekleyen bir buz hokeyi taraftarı oldu ve amatör bir buz hokeyi liginde sağ kanatta oynadı. Medyanın gösterdiği önemli ilgiye rağmen, Robbie özel hayatı hakkında nadiren konuşuyor. Robbie 2013’te Suite Française adlı filmin setinde İngiliz yönetmen Tom Ackerley ile tanıştı. 2014 yılında Ackerley ve LuckyChap Entertainment’ın kurucuları Sophia Kerr ve Josey McNamara ile Londra’ya taşındı. Aynı yıl Robbie ve Ackerley romantik bir ilişkiye başladılar. Aralık 2016’da Avustralya’da evlendiler. Şu an Kaliforniya’da yaşıyorlar.