Ezan sesine telif istenmesi müzik dünyasını şoke etti

spot_img


Dijital çağ, müzik endüstrisinde telif haklarını bambaşka bir boyuta taşıdı. Artık bir şarkıyı izinsiz kullanmak, dakikalar içinde içerik üreticisine uyarı, hatta yaptırım olarak geri dönüyor. Bu, sektörün kabul ettiği bir gerçek. Yapım şirketleri, besteciler ya da sanatçılar, haklarını korumak adına telif taleplerinde bulunabiliyor. Buraya kadar her şey normal. Fakat son aylarda ortaya çıkan yeni bir olay, telif meselesini işin içinden çıkılmaz bir tartışmaya sürükledi.

KİM BU KULLANICI?

Sosyal medyada video çekerken ya da bir canlı yayın sırasında arka fonda ezan sesi duyulursa, normal şartlarda bunun bir problem teşkil etmemesi gerekir. Çünkü ezan, hiçbir ülkenin, kurumun ya da bireyin tekeline ait değildir; dini ve kültürel bir çağrıdır. Ancak gelin görün ki yüzlerce içerik üreticisine bir süredir şaşkına çeviren telif bildirimleri gönderiliyor. Daha da ilginci, telif talebinde bulunan hesap, dijital platformlarda “Allah” kullanıcı adıyla görünüyor! Birçok kişi, “Bu nasıl mümkün olabilir? Ezanın telifi olur mu? Bu ismi kim, nasıl kullanabiliyor?” diyerek durumu raporlamaya başladı. Kısacası, sahada herkes aynı soruyu soruyor: Dijital platformlar, dini bir değerin sesini kimliksiz bir kişiye nasıl lisanslıyor? İddiaya göre, kimliği belirsiz biri, çeşitli platformlarda ezan kaydını sisteme yükleyip hak sahibi gibi davranıyor. Yazılımsal tanıma sistemleri de videolardaki ezan sesini algılayıp otomatik olarak telif atıyor. Bu durum, hem hukuki hem etik açıdan skandala dönmüş durumda. Çünkü; ezan, kamusal bir çağrıdır; bir kişinin mülkiyetine geçirilemez. Dini değer üzerinden gelir elde etmek, toplumsal hassasiyetleri tetikler. Kullanıcı adının “Allah” olması, birçok kişi tarafından saygısızlık ve manipülasyon olarak değerlendiriliyor.

Hukukçular, telifin ancak besteciye, yapımcıya, icracıya veya kayıt sahibine ait olabileceğini belirtiyor. Ezan gibi yüzyıllardır var olan, anonim ve kamusal bir ses için telif talep etmek hukuken geçersiz. Ancak dijital sistemlerin otomatik işleyişi, böyle açıkları kötüye kullanmaya davetiye çıkarıyor. Bu durum, yapay zekâ çağında telif sistemlerinin ne kadar kırılgan olduğunun en net örneklerinden biri. İnsan eliyle değil algoritmalarla verilen kararların, dini ve kültürel sembolleri bile ticari meta hâline dönüştürebileceğini gösteriyor. Sonuç: Dijital dünyada kutsallar bile güvende değil.

Bugün bir ezan kaydına telif atan sistem, yarın başka bir kutsal öğeyi hedef alabilir. Platformların bu duruma karşı acil aksiyon alması, kullanıcı adlarının ve içerik haklarının daha sıkı denetlenmesi şart. Çünkü asıl tehlike şurada: Bir gün, inanç, kültür ve ortak değerlerimizin bile “ticari lisans”a dönüşmesi…


ROTTERDAM’DA DEV BULUŞMA!

Organizatörlüğünü Tayfur Yumuşak’ın üstlendiği ve özellikle Türklerin büyük ilgi gösterdiği etkinlik, Rotterdam’da unutulmaz bir hafta sonu yaşattı.

Avrupa’nın kültür, sanat ve eğlence takvimi 6 – 7 Aralık’ta Rotterdam’da yeni bir zirveye taşındı. White Events; Van Nelle Rithim Fuarı ile kıtanın dört bir yanından gelen ziyaretçileri aynı çatı altında buluşturarak dev bir organizasyona imza attı.

El sanatlarından modaya, gastronomiden müziğe uzanan geniş içerikli yapısıyla fuar; stant alanları, workshoplar, sahne gösterileri ve sosyalleşme duraklarıyla üretmenin, paylaşmanın ve kültürel etkileşimin nabzını tuttu.

Etkinliğin ilk günü sevilen radyocu Afrikalı Ali’nin sunumuyla başladı. Nadide Sultan, Sami Çelik ve Ferman Toprak, dillerden düşmeyen şarkılarıyla izleyicilere müzik şöleni yaşattı. Gecenin sürpriz ismi ise stand-up sahnesinin başarılı komedyeni Rachid Larouz oldu. Larouz’un performansı, fuarın ilk gününe kahkaha dolu bir atmosfer kazandırdı.

İkinci günün programı ritmi daha da yükseltti. Afrikalı Ali, yeniden sahneye çıkarak ziyaretçileri coşkulu sohbetiyle selamladı. Ardından güçlü sesiyle tanınan Niran Ünsal, şarkılarıyla büyük alkış topladı. Latif Doğan, sahnedeki enerjisi ve hitleriyle yoğun ilgi gördü.

Sinan Yılmaz, Karadeniz ezgileriyle coşkuyu zirveye taşırken, eğlencenin ritmini en üst seviyeye çıkaran Ömer Faruk Bostan, performansıyla geceye damgasını vurdu. Böylece ziyaretçiler iki gün boyunca müzik, eğlence, kültür ve birliktelik içinde dolu dolu bir deneyim yaşadı.

Van Nelle Rithim Fuarı, yalnızca bir etkinlik olmanın ötesine geçerek kültürün, sanatın, müziğin, alışverişin ve sosyal etkileşimin buluştuğu çok yönlü bir platform olarak öne çıktı. Avrupa’nın birçok ülkesinden yoğun katılım alan organizasyon, aralık ayının en dikkat çeken etkinlikleri arasında yerini aldı. White Events, Rotterdam’daki bu güçlü kültürel imza ile ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim yaşatarak Avrupa etkinlik sahnesine iddialı bir giriş yaptı.



Source link

spot_img

benzer haberler

spot_img