Solcu Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) partisi Meclis Grup Başkanvekili Mathilde Panot, Macron’a yazdığı mektupta Sumud Filosu’ndaki Fransızlar için “diplomatik koruma” sağlanmasını talep etti.
Mektubunda Gazze’deki insani durumun korkunç boyutlara ulaştığını ve 1,5 milyon Filistinlinin açlıkla mücadele ettiğini hatırlatan Panot, yardım için yola çıkan ve “daha önce görülmemiş büyüklükteki barışçıl ve insani Filo organizasyonu” olarak tanımladığı Küresel Sumud’un korunması gerektiğini vurguladı.
Küresel Sumud Filosu’na yerel saatle 02.00 sularında Yunanistan’ın arama-kurtarma (SAR) sorumluluk sahasında İHA’larla saldırı düzenlenmişti.
“March to Gaza Greece” tarafından yapılan açıklamada, 8 tekneye yönelik saldırılarda dronlar aracılığıyla ses bombaları, kimyasal maddeler ve elektronik karıştırıcıların kullanıldığı belirtilmiş, ufak çaplı hasar meydana gelen teknelerin “kararlılıkla” yoluna devam edeceği bildirilmişti.
KÜRESEL SUMUD FİLOSU, 31 AĞUSTOS’TA İSPANYA’DAN KALKAN TEKNELER İLE YOLCULUĞUNA BAŞLAMIŞTI
Küresel Sumud Filosu bünyesinde 31 Ağustos’ta İspanya’dan kalkan 22 tekne, 7 Eylül’de başkent Tunus’taki Sidi Busaid ve Gammart limanlarına ulaşmaya başlamıştı.
Sidi Busaid Limanı’ndaki Küresel Sumud Filosu’na, 8 ve 9 Eylül gecelerinde İspanya’dan gelen iki tekneye drone saldırısı düzenlenmişti.
KÜRESEL SUMUD FİLOSU’NA 50’YE YAKIN ÜLKEDEN KATILIM SAĞLANIYOR
Küresel Sumud Filosu’nda, “Özgürlük Filosu Koalisyonu”, “Küresel Gazze Hareketi”, “Mağrib Sumud Konvoyu” ve Malezya merkezli “Sumud Nusantara” organizasyonu yer alıyor. Filoda, 50’ye yakın ülkeden yüzlerce aktivist, teknelerle Gazze’ye hareket ediyor.
Geçmişte Gazze’ye tek tek gitmeye çalışan gemilere İsrail müdahalelerde bulunmuş, teknelere el koyarak aktivistleri sınır dışı etmişti. Küresel Sumud Filosu, şimdiye kadar Gazze’ye doğru yola çıkan en kalabalık filo olma özelliği taşıyor.
Arapça “kararlılık” veya “sarsılmaz azim” anlamlarına gelen Sumud, 1967’deki Altı Gün Savaşı’nın ardından Filistin halkı arasında baskı ve direnişi anlatan bir kavrama dönüştü. Sumud kavramı, Filistinlilerin topraklarında kalması, Filistin kimliğinin ve kültürünün canlı tutulması ile şiddet içermeyen sivil itaatsizlik gibi yollarla işgale direnip alternatif kurumlar inşa etmenin yollarının aranmasını ifade ediyor. Filistin’de zeytin ağacı ve köylü hamile kadın bu kavramı tasvir etmek için kullanılıyor.