Gazetecilik kariyerim boyunca belirli aralıklarla hayatını kaleme aldığım nadir isimlerden biridir Jennifer Aniston. Hollywood dünyasının en kült dizilerinden birinde başrol oynamak, Hollywood tarihinin en seksi erkeklerinden biriyle evlenmek, kocanı şov dünyasının en seksi kadınlarından birine ‘kaptırmak’ ve tüm bunları tüm dünyanın gözleri önünde yaşamak…

Dar arkadaş ve aile çevrelerimizde bile bizimle ilgili en küçük bir kötü geri bildirimin bizi ne kadar üzdüğünü, belki içimize kapanmamıza neden olduğunu düşünelim bir an. Bir de yaşadığımız tüm kariyer ve ilişki başarısızlığını tüm dünyanın gözleri önünde yaşadığımızı düşünün… Aniston tam bir küllerinden tekrar tekrar doğan anka kuşu… Sonuç olarak 320 milyon dolarlık bir servete sahip. Fiziği ve güzelliği gayet yerinde. Kariyeri de son derece başarılı bir şekilde sürüyor. Son dönemde Jim Curtis ile mutlu bir ilişki yaşıyor. Yani her şeye rağmen son derece başarıyla ayakları üzerinde durmayı başarmış, kendisine ve kariyerine sahip çıkmış, bunları yaparken kadınlığına da aşka da küsmemiş bir isim. Fırtınada ayakta kalmayı başaranlar hep ayakta kalırlar diyebiliriz kısaca.

ALDATILMA SÜRECİNİ ATLATTI
Reese Witherspoon ile başrolünde yer aldığı The Morning Show isimli diziyle son günlerde oyunculuğuyla ilgili oldukça pozitif geri dönüşler alan Aniston, bir yandan da I’m Glad My Mother Died isimli filmin çekimlerini sürdürüyor. Son günlerde bir kadın moda dergisinin kapağında yer alan ve kusursuz fiziği ve yıllara meydan okuyan güzelliğiyle dikkat çeken Aniston, özel hayatı ve ilişkiler hakkında da samimi açıklamalarda bulundu.
Ve 4.5 yıllık evlilik sonrası Brad Pitt ile boşandığı zaman en son onun hakkında detaylı bir şeyler yazdığımı gördüğümde ben de inanamadım. Zorlu iki evlilik, aldatılma süreçlerinden bir kadın olarak sakin bir şekilde kalkmayı başaran Aniston tek kelimeyle şu anki mutluluğunu ve başarısını elleriyle inşa etmiş bir isim.

GARSON BİLE OLDU
Cildine, fiziğine, beslenmesine çok dikkat eden, abartılı her şeyden uzak duran, parasını asla çar çur etmeyen, yakın arkadaş grubunu asla değiştirmeyen, tüm bu oyunculuk/şöhretine rağmen ayakları hep yere basan sağlam basan bir isim Jennifer Aniston…
Her zaman yönetmen ve yapımcıların birlikte çalışmayı en çok istediği isimler arasında… Kariyerinin en başında oyuculuk yaparken bir yandan garsonluk, sekreterlik gibi işlerle maddi olarak kendisini destekleyen Aniston, 1990’ların başından itibaren düzenli olarak dizilerde rol alan bir oyuncu olmayı başardı.
Pitt ile aldatma nedeniyle sonlanan evliliğini, sonrasında yaşadığı tüm ilişkileri son derece sakin, sansasyondan uzak bir şekilde yürütmeyi başaran Aniston herkesin örnek alması gereken sağlam bir karaktere, duruşa, üretkenliğe sahip bir kadın.

İKİ EVLİLİK YAPTI
1990’lı yıllara damga vuran ve kült diziler arasında yer alan Friends dizisiyle şöhreti yakalayan 1969 doğumlu oyuncunun başından iki evlilik geçti.
İlk eşi tüm dünyanın hayranlıkla izlediği Hollywood’un gelmiş geçmiş en seksi erkeklerinden biri olarak kabul edilen Brad Pitt oldu. İkinci eşi de Justin Theroux isimli bir başka oyuncuydu.
2018 yılında Theroux ile yollarını ayırdıktan sonra ismi kimseyle anılmayan Aniston, özel hayatı hakkında hep ketum olmayı başarabilmiş nadir isimlerden biri.
Aniston, iki oyuncunun kızı olarak şov dünyasının göbeğinde Los Angeles’ta dünyaya geldi. Yani kısaca şöhret olmak için dünyaya gelmiş diyebiliriz.
Friends dizisindeki Rachel rolüyle de 30’lu yaşlarının başında dünyaca tanınan bir isim oldu. 2000 yılında Brad Pitt ile evlendiğinde şöhretinin ve popülaritesinin zirvesindeydi. Hollywood tarihinin en yakışıklı aktörlerinden biriyle yaptığı evlilik tabii ki onun şov dünyasındaki pozisyonun daha da yükselmesini sağladı. Rol aldığı filmler dünya çapında toplamda 1.6 milyar dolardan fazla gişe hasılatı elde etti.
Bu da onun daha da aranan bir oyuncu olmasını sağladı. Bununla beraber her daim bakımlı, fit ve sağlıklı bir görüntüye sahip oluşu onun tüm ünlüler arasında farklı bir pozisyonda konumlanmasını sağladı.


















