Türkiye’nin farklı şehirlerinde gençlerle bir araya gelip girişimcilik kültürünü tabana yaymak, yerel potansiyeli harekete geçirmek… ‘Girişimci Kütüphanesi’ fikriyle yola çıkan Girişimci ve Yöneticiler Derneği, kısa sürede Van’dan Burdur’a, Tokat’tan Diyarbakır’a uzanan geniş bir ağ kurdu. Projenin mimarı İbrahim Anıl Taşdemir, hem girişimciliğin yanlış bilinen yönlerini hem de gençlerin fikirleriyle nasıl fark yarattıklarını anlattı:
– Derneğin yolculuğundan bahseder misiniz?
– Diyarbakırlıyım, 2022’de Girişimci ve Yöneticiler Derneğini kurduk. Kuruluş aşamaları, üyelerin iş bölümü gibi çalışmaların ardından 2024 Aralık itibariyle yol haritamızı çizdik. Dernekte görev alanlar herkes girişimci, yönetici, iş insanı… Standart bir network derneğindense bu ülkeye fayda sağlamaya çalışan ve insanlarına destek olmaya çalışan bir STK olmaya çalışıyoruz. Bu niyetle yola çıktık.
– Girişimci Kütüphanesi projesinin anlatabilir misiniz bize?
– Tabii ki. zevkle… Bu program aslında yerel kalkınmayı destekleyen bir proje. 81 ili hedefleyerek Türkiye’deki bütün gençlere ulaşmak için yola çıktık. Şu an Van, Diyarbakır, Burdur ve Tokat illerindeki il ve ilçe kütüphanelerinde gençlerle buluştuk. Özellikle Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz’i ele alırsak çok fazla bölgesel faktörlerin girdiği bir durum var. Gençler zorlanıyor. Biz bu gençlere girişimciliği doğru bir şekilde aktarmaya çalışıyoruz. Çünkü bazı yanlışlar var, gençler de bu yüzden hayal kırıklığı yaşayabiliyor.

GÖÇMEK YERİNE MEMLEKETİNİZDE FARK OLUŞTURUN
“Girişimcilik denince herkesin ilk anladığı şey yeni bir iş kurmak, işinin patronu olmak. Ama girişimcilik bu değil. Girişimcilik, önce cesaret sonra özgüven sonra da iletişim. Bunlar olduktan sonra gerçek bir girişimci olmaya adaysınızdır. Dededen/babadan bir miras varsa gençler onu satıp İstanbul’a gelip güvenlik görevlisi olmasın, o araziye sahip çıkarak kendi memleketine yatırım yapsın istiyoruz. Herkes doğduğu, büyüdüğü Ata toprağına ne katabilir, gençlerin buna kafa yormalarını arzuluyoruz. Kesinlikle öyle. Anadolu binlerce yıl farklı kültürlere ev sahipliği yapmış bir coğrafya. Herkesin kendi bölgesindeki potansiyeli ortaya çıkarmasını istiyoruz. Yanlışlardan biri de girişimciliğin sadece teknolojiymiş gibi görülmesi! Girişimcilik yeni nesille ve dünyayla birlikte tamamen ‘Yazılım yapmam lazım, web sitesi kurmam lazım, savunma sanayiye girmem lazım’ denilerek teknolojik alanlarda ilerliyorlar. Oysa ki Türkiye tarım cenneti. Tarım, hayvancılık ve turizm başta olmak üzere yapılacak inovasyonlar, geliştirilecek çok işler var.”

ŞEHİRLER PROJEYE SAHİP ÇIKIYOR
“Bu projede T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü ile iş birliği içerisindeyiz. Bakanlığa bağlı kütüphanelerde bu programları gerçekleştiriyoruz. Mayıs ayında Burdur ile başladık. Burdur’un ilk ayak olmasının sebebi ödüllü bir kütüphaneye sahip olmasıyla alakalı. Bazı kütüphanelerin konferans salonları çok büyük, 400’er kişilik salonlarda etkinlikler yaptık. İnanılmaz coşkulu geçiyor. Ben Burdur’da bile açıkçası bu kadar ilgi beklemiyordum. Şehirlerdeki protokolün gelip bu projeyi sahiplenmesi de önemli. İnsanlar, “İstanbul’dan kalkıp buralara gelmişler, buradaki gençlerimiz adına bir program yapmaya çalışıyorlar, şehrimize katkı sağlamaya çalışıyorlar” düşüncesiyle büyük ilgi gösteriyor.”

MİDYE KABUKLARINDAN SU ARITMA PROJESİ BİLE VAR
– Şu ana kadar çıkan projelerden bahsedebilir misiniz?
– Çok ilginç projeler var. Şu an projeler hayata geçirilme aşamasında olduğundan Kişisel Verileri Kanunu sebebiyle detay vermem doğru olmaz ama sektörel bazda şöyle birkaçını sayayım. Bir genç hanımefendinin projesinden örnek vereyim. Nanoteknolojik gıda ambalajı projesi var. Gıdaların raf ömrünü uzatan biyoaktif nanoteknolojik ambalaj sistemi geliştirdi. Bir diğeri Diyarbakır’dan 17 yaşındaki bir gençten. Midye kabuklarından su arıtma projesi var. Dicle Üniversitesi’nde laboratuvarda geliştirilmiş ve son noktaya da gelmiş bir iş. Sadece projelendirilmeye ihtiyacı var. Bizim mentörlerimizin desteğiyle son noktaya gelecek bir iş. Yapay zeka destekli içerik asistanları, sosyal medya için. Mesela öğrencilerle alakalı muhtemelen kendi eksiğini söylen bir arkadaşımız boyun destekli bir sandalye projesi yazmış. İhtiyaca yönelik bir hareket. Van’dan çıkan bir proje var. Van’ın “Akıllı Turizm Kioskları” diye bir proje yazmış ve Urartuca dili ile bir turizm anlatım ı olan kiosklar var. Şu an Urartuca’yı bilen bir kişi kalmış. O da Van’da yaşıyor. Bu genç lise öğrencisi mesela. Böyle bir kültürel tarihi yaşatmamız lazım diye düşünmüş. Bu tarz daha bir sürü proje var elimizde. Biz bu projeleri önce devletimizin kurumlarına ileteceğiz, kendimiz dernek olarak da bu projelere destek olacağız. Tek başımıza bir noktaya kadar ama ne kadar birlik olursak bu iş o kadar büyür.

FİNALİ MİLLET KÜTÜPHANESİ’NDE YAPMAK İSTİYORUZ
“Bizim nihai hedefimiz projemizi 81 ili tamamladıktan sonra başkent Ankara’da final yapmak. Son oturumu da Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde yapmayı arzuluyoruz. Hayatımda gördüğüm en iyi mimari diyebilirim orası için. İnsanı büyülüyor, inanılmaz bir yer. Proje fikri oradan başladı. Nasibimiz varsa finali de sayın Cumhurbaşkanımız ile orada yapmak istiyoruz. Böyle bir projenin finali, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesine yakışır.”
GENÇLERE 5 ÖNERİ
1- Küçük başlayın. Mükemmeliyet tuzağına düşmeyin. Erken geri bildirim altındır.
2- Gerçek bir problemi çözün. Hayatın içinden bir ihtiyaçtan yola çıkın.
3- İyi ekip kurun. Tek başına koşulmaz. Güven ve yetenek birbirini tamamlar.
4- Finansal disiplin şart. Nakit akışı girişimcinin nefesidir.
5- Başarılı olsanız bile durmayın. Sorun çok, fırsat çok, zaman değerli.


















