Günde 5 saat ekran süresi=15 yıl!

spot_img


27Eylül’de New York’ta akıllı telefonlar ve sosyal medya gibi teknolojilere karşı bir miting gerçekleştirildi.

Mitingi takip eden Business Insider’dan Lauren Edmonds, ilginç izlenimler paylaştı:

Mitinge katılan teknoloji karşıtları genelde akıllı telefon kullanmıyorlar ve sosyal medya hesaplarını siliyorlar.

Bu hareketin amacı; insanları, günlük yaşamlarının giderek daha da bunaltıcı bir parçası haline gelen sosyal medya uygulamalarından ve çok işlevli akıllı telefonlardan uzaklaştırmak.

Bu grup teknolojiyle daha sağlıklı ilişki kurulması gerektiğini savunuyor.

Cücelerden esinlenerek renkli kartonlardan sivri uçlu şapkalar yapıp başlarına takan protestocuların sloganları ve pankartları da yaratıcı:

“Günde 5 saat ekran süresi = 70 yaşına gelindiğinde 15 yıl ömür demektir.”

“Yalnızlık salgını mı? Bu senin suçun değil. Telefon etrafında şekillenen bir toplum iğrenç.”

“Kuduz bile olsa iPad bebeklerini (telefon bağımlısı çocuklar) serbest bırakacağız!” Protestocular miting sırasında bazı teknoloji cihazlarını kırmayı da ihmal etmemişler.

Özetle eğlenceli, eğitici bir protesto olmuş.

2023 Gallup anketine göre ergenlerin yüzde 51’i günde en az 4,8 saatini sosyal medyada geçiriyormuş.

TikTok gibi şirketler, çocukların zihinsel ve fiziksel sağlığına zarar veren bağımlılık yaratan algoritmalar geliştirmekle suçlayan davalarla karşı karşıya kaldı.

Akıllı telefonlar birçok ülkede okullarda yasaklanıyor.

Amaç çocukları ekran bağımlığından kurtarmak ama biz yetişkinlerin de bir aydınlanma yaşaması gerekiyor diye düşünüyorum.

Çocuklara telefonu, sosyal medyayı yasaklarken yetişkinler cep telefonları eline yapışmış gibi yaşarsa sorun çözülmez!

Elbette telefonlar günlük hayatımızın bir parçası ama ekrana bakma sürelerimizi azaltmanın zamanı geldi!

Kendi adıma “Günde 5 saat ekran süresi = 70 yaşına gelindiğinde 15 yıl ömür demektir” pankartını görünce dehşete kapıldım.

Eğer ekran bağımlılığı Z kuşağı için ömründen 15 yıl çalıyorsa, biz yetişkinler için de aşağı yukarı 10 yıl demek.

Üstelik bu ekran süresine TV izleme ve bilgisayarda çalışma dahil değil.

Bazılarımızın belki de hayatının yarısı ekrana bakarak geçiyor!

***


FERHAT GÖÇER’İ DİNLEYENLER…

“+50 yaş kadınlar dışında Ferhat Göçer dinleyen var mı cidden” paylaşımında bulunan bir kullanıcıya Ferhat Göçer’den şu cevap geldi:

“Geç dalganı… Ne olduğunu anlamadan yılların gidecek… Senin de saçına karlar yağacak…

Gassal senin de g….ne pamuk tıkacak…” Şairane bir cevap okurken sondaki benzetme biraz ağır olmuş ama Göçer haklı.

Göçer’i dinleyen +50 yaş kadınlar 20 yıl önce de onun şarkılarıyla hüzünleniyor, eğleniyor ya da dans ediyorlardı.

Laf çaktığını sanan genç de eminim ‘Hav Hav’ şarkısını seviyordur.

Aradaki seviye farkı çok büyük!

Bu fark, çocukluğunda ‘Süper Baba’, ‘Perihan Abla’, ‘Bizimkiler’ izleyenlerle, mafya dizileriyle büyüyenler arasında ise uçurum boyutunda!

Günümüz gençleri; şiddeti, kadın düşmanlığını, madde kullanımını vs. yücelten arabesk rap şarkılarıyla zehirleniyor.

Ferhat Göçer dinleyip ‘suça sürüklenen çocuk’ yoktur diye düşünüyorum!

***


3 DAKİKADA KIRIĞI ONARIYOR

Çinli bilim insanlarının geliştirdiği ‘Bone-02’ adlı yeni yapıştırıcı, yalnızca tek bir enjeksiyonla kemik kırıklarını üç dakika içinde onarabiliyor.

‘Bone-02’, midye ve istiridye gibi deniz canlılarının su altında nemli ve hareketli ortamlarda bile güçlü şekilde yüzeylere yapışabilmesini sağlayan biyoprotein yapılardan ilham alarak hazırlandı.

DonanımHaber’e göre teknik testlerde yapıştırıcının bağlanma kuvvetinin 180 kilogramın üzerinde.

Asıl ilginç olan yapıştırıcının sadece kısa süreli bir sabitleme değil, kalıcı bir onarım sağlıyor olması.

İnsanlar üzerinde yapılan ilk testler başarılı oldu. 150’den fazla hastada denendi.

Bu süper yapıştırıcı, savaş alanlarında çok işe yarayabilir. Özellikle yaşlılarda yaşanan kemik kırıklarında tedavi sürecini kısaltabilir.

Özetle müthiş bir gelişme.

Farkında mısınız eskiden bilimsel araştırma haberleri İsviçre, Almanya, ABD kökenli olurdu. Son yıllarda Çinli bilim insanları bu alanda çok ilerlediler, hatta diğer gelişmiş ülkelerle arayı açmaya başladılar.

***


GÜZEL FIKIR

Kendine Has adlı oluşum, 2024’te başlattığı Barınarock konserlerine 2025’te de devam ediyor.

3.Barınarock konseri 8 Ekim çarşamba günü Eskişehir’de düzenlenecek.

Gripin grubunun sahne alacağı konserin tüm geliri yine sokak hayvanlarına bağışlanacak.

Geçen yıl altı Barınarock konserinde elde edilen gelirle Adana’da 550 sokak köpeği kısırlaştırılmıştı.

İşte konuşup, tartışmak yerine sorunu çözmek için eyleme geçmek budur!

Daha önce; sokak hayvanlarının kısırlaştırılması, aşılarının yapılması ve onlar için barınaklar kurulmasının devasa bir maliyet olduğunu ve belediyelerin bu yükün altından kalkamayacağını yazmıştım.

Aslına bakarsanız birkaçı hariç bu sorunu çözmek için uğraşan belediye de yok.

İşte bu noktada başta hayvan severler olmak üzere halk devreye girerse, yardım kampanyaları düzenlenirse birçok sokak hayvanını kısırlaştırabiliriz.

Özellikle başıboş köpekler için sahiplendirme ve kısırlaştırma için bağış toplayacak projelere, Barınarock gibi organizasyonlara ihtiyaç var.

Barınarock konserine gidemeseniz bile, bilet alıp yine sokak hayvanlarına yardımcı olabilirsiniz.

***


Altyazı

“Bazı insanlar para gibi mantıklı şeylerin peşinde değildir. Satın almak, korkutmak, anlaşmak ya da pazarlık etmek mümkün değildir. Bazı insanlar sadece dünyanın yandığını seyretmek ister.” (Kara Şövalye)



Source link

spot_img

benzer haberler

spot_img