20. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren, insanlığın hayatına yeni kavramlar girmeye başladı. Bu kavramlardan biri olan yalnızlık; bedenimize, ruhumuza ve hatta beynimize hükmetmeye başladı. Pandemi dönemiyle pik yapan yalnızlık, dijital mecralardan üzerimize boca edilirken, ehli olmayan dillerde, felsefi bir hezeyana dönüştü. Türkiye’nin iki gözde kurumu Türk Dil Kurumu ve Ankara Üniversitesi iş birliğiyle gerçekleşen, 2024 yılının kelimesi oylamasında, ‘Kalabalık yalnızlık’ kavramı ön plana çıktı. Bizler de, hepimizi yakından ilgilendiren bu kavramın peşine düştük.
KLİNİK PSİKOLOG AYHAN ALTAŞ
Yapay zeka, sosyalleşmeyi önlüyor
TDK yılın kelimesi olarak yalnızlığı seçti aslında yalnızlık, son zamanlarda artarak insanların hayatını saran bir durum oldu. Bundan bazı kişiler hoşnut olduğunu söylese de aslında yalnızlık insan doğasına çok uyan bir durum değil. Fiziki yalnızlık bir şekilde atlatılabiliyor fakat duygusal yalnızlık için aynısını söylemek mümkün değil. Özellikle depresyon belirtilerinden birisi de yalnızlık ve yalnız kalma isteğidir. Bunun yanı sıra şizoid kişilik bozukluklarında da yalnızlık çok ön plandadır.

Ayrıca sosyal anksiyete bozukluğu ve insanlar tarafından olumsuz değerlendirilme kaygısı da insanı yalnızlaştıran etmenlerden.
Psikolojik problem seviyesine ulaşmamış yalnızlık, tabiri caizse öldürmüyor fakat süründürüyor. Bu yalnızlığın uzun süre devam etmesi az önce bahsettiğim psikolojik problemlerin oluşmasına zemin hazırlayabilir.
Teknolojinin gelişmesi insana olan ihtiyacı da azalttı. Son zamanlarda popülaritesi artan yapay zeka artık insanlarla dertleşip arkadaşlık edebilecek seviyeye geldi. Bu insanların sosyalleşme becerisini olumsuz etkiledi ve bir çok insan sosyal ortamda birileri tanışıp sosyalleşmek yerine sosyal medya araçlarını kullanarak sosyalleşmeye çalışıyor.
Tabi bu sosyalleşme yöntemleri bir yerden sonra amacının dışına çıkıyor ve tekdüzeleşiyor.

YALNIZLIĞIN SEKİZ ÇEŞİDİ
Yalnızlık konusunu biraz daha ayrıntılı incelersek 8 çeşit yalnızlıktan bahsedebiliriz. Her bir yalnızlık çeşidinin nedeni ve oluşumu farklı olsa da sonucu hepsinde aynıdır.
1 Sosyal yalnızlık: Bireyin sosyal çevresinde yeterli sayıda arkadaşlık veya destekleyici ilişki bulamaması durumudur.
Örneğin kalabalık bir şehirde yalnızlık hissetme bu tanıma girer.
2 Duygusal yalnızlık: Derin bir bağ kurduğu bir kişiyle duygusal yakınlık eksikliği yaşama durumudur. Örneğin bir duygusal ilişki içinde olma fakat bu ilişki de kendini yalnız hissetme durumu
3 Varoluşsal yalnızlık: İnsan olmanın doğasında bulunan, kişinin yaşamın anlamını sorguladığı, nihai olarak herkesin kendiyle baş başa olduğu hissi. Örneğin bir çok şeye sahip olmasına rağmen kendini boşlukta hissetme

4 Kültürel yalnızlık: Bireyin kendi kültüründen farklı bir çevrede bulunmasından kaynaklanan yalnızlık hissi. Örneğin yabancı bir kültürde yaşarken, kendi kültüründen insanlara olan özlem.
5 Durumsal yalnızlık : Yakın bir arkadaşın taşınması, işten ayrılma gibi belirli bir durum veya olay sonucunda ortaya çıkan geçici yalnızlık hissi. Örneğin tatil döneminde arkadaşlarından uzak kalmak.
6 Seçimli yalnızlık: Bireyin kendi isteğiyle yalnız kalmayı seçmesi. Örneğin dinlenmek, meditasyon yapmak veya bir projeye odaklanmak için yalnızlığı tercih etmek.
7 Kronik yalnızlık: Uzun süreli yalnızlık hissi, bireyin hayatını olumsuz etkiler. Örneğin sosyal bağ kurmak için fırsatlar olmasına rağmen bağlantı hissedememek.
8 Teknolojik yalnızlık: Dijital bağlantıların artmasıyla gerçek sosyal bağların azalması. Örneğin sürekli çevrimiçi olmasına rağmen kimseyle derin bir ilişki kuramamak.

AYNI ZAMANDA BİR FIRSAT
Yalnızlık, tamamen olumsuz bir durum değildir.
Doğru şekilde ele alındığında, bireyin kendini tanıması ve güçlenmesi için bir fırsat sunabilir. Peki bir yalnızlıkla baş edebilmek adına ne gibi adımlar atabiliriz?
❙Kendi Kendini Anlama ve Kabul Farkındalık Geliştirin: Yalnızlık hissinizi tetikleyen durumları tanıyın. Bu, yalnızlıkla yüzleşmenin ilk adımıdır.
❙Kendinizle Barışın: Yalnız zamanınızı bir tehdit değil, bir fırsat olarak görmeye çalışın. Hobiler geliştirmek, yeni beceriler öğrenmek bu süreçte yardımcı olabilir.
❙Dostluklarınızı Yeniden Canlandırın: Uzun süredir konuşmadığınız arkadaşlarınızla iletişim kurmaya çalışın.
❙Yeni Çevrelere Katılın: İlgi alanlarınıza uygun topluluklara katılmak, yeni insanlarla tanışmanızı sağlayabilir (kitap kulüpleri, spor grupları, gönüllülük projeleri gibi).
❙Kaliteli İlişkiler Kurun: Çok sayıda arkadaş yerine, derin ve anlamlı bağlar kurmaya odaklanın.
❙Duygusal Yatırım Yapın: Empati ve dinleme becerilerinizi geliştirin. İyi bir dinleyici olmak, ilişkilerinizi derinleştirebilir.
❙Bağlanma Korkularınızı Aşın: Duygusal bağlar kurmaktan korkuyorsanız, bu konuda destek almayı düşünebilirsiniz.
❙Sosyal Aktivitelere Yer Açın: Haftalık olarak bir arkadaşla buluşmak, bir etkinliğe katılmak gibi planlar yapın.
❙Fiziksel Aktivite: Spor yapmak hem ruh halinizi iyileştirir hem de sosyal ortamlar yaratabilir.
❙Dijital Detoks Yapın: Sosyal medya yerine yüz yüze iletişimi tercih edin.
❙Gönüllülük Yapın: Başkalarına yardım etmek, hem sosyal bağlar kurmanıza hem de kendinizi daha değerli hissetmenize yardımcı olabilir.
❙Mentorluk veya Öğretme: Bilginizi ve deneyimlerinizi paylaşarak hem başkalarına destek olabilir hem de sosyal bağlarınızı güçlendirebilirsiniz.
❙Kendinize Şefkat Gösterin: Olumsuz düşünceleri yeniden çerçeveleyin. Yalnızlığı bir “başarısızlık” olarak değil, kişisel gelişim için bir fırsat olarak görün.
❙Kendi Kendinize İyi Davranın: Kendinizi eleştirmek yerine, olumlu yönlerinize odaklanın.
❙Anı yaşayın: Anı yaşamak ve kabul etmek yalnızlık hissinizi hafifletebilir.
❙Anlam Arayışı: Hayatta bir amaç edinmek, yalnızlık duygusunu azaltabilir.
Bu bir kariyer hedefi, sanatsal bir proje veya toplumsal bir katkı olabilir.
SOSYOLOG EROL ERDOĞAN
Modern insan yalnızlığa maruz kalıyor
Bugün insan kalabalıklar, coşkular, hareketlilikler, ilişkiler içinde yalnızdır. Buna dostsuzluk, arkadaşsızlık, sırdaşsızlık, muhabbetsizlik de denebilir. Çevrende onlarca, yüzlerce, binlerce insan vardır ama sen kalabalıkların anlamlı bir parçası değilsindir veya orada birileriyle omuz omuza verememişsindir. Gülersin ama bu kalbin gülümsemesi değildir. İnsan, bu çelişik yalnızlığın nedenini fark edemezse daha çok sosyalleşme, daha çok ilişki, daha çok paylaşım, daha çok hareketliliğe yönelir. Bu sarmal insanın iç ıstırabını artırır. Peşinden manevi, ruhi veya psikolojik olarak bulamadığını bu defa maddi olarak aramaya çıkar. Sarmal gittikçe fasit bir devrana döner.

TOPARLANMA EYLEMİNE DÖNÜŞEBİLİR
Modern ve dijital insanın bu fasit sarmaldan çıkması anlam arayışını sürdürmesi ile mümkündür. Anlam arayışını insan dört boyutta başarmalıdır: Zamanı, mekânı, kendini ve yaratıcını bilmek. İnsan yalnızlığın vaktini ve süresini kendi seçerse bu kişiyi sağaltan, iyileştiren, incelten, güçlendiren iradi bir yalnızlıktır. İradi yalnızlık maruz kalınan değil seçilen ve süreci belirli olan bir toparlanma eylemidir. Hazreti Muhammed Aleyhisselamın Mekke’de Hira’ya gidişleri, oruçlunun ramazan aylarında itikâfa girmesi, mutasavvıf veya şairin inzivası iradidir. Modern insanın iradi yalnızlığa ihtiyacı vardır. Sözgelimi zaman zaman dijital dünyaya ile arasına mesafe koyabilmelidir. “Kaliteli yalnızlık” veya “nitelikli yalnızlık” şeklinde söylenen husus böyle ortaya çıkar. İnsanın yalnızlığa da, kalabalığa ihtiyacı vardır. Dengeyi ve zamanlamayı doğru yapabilirse, yalnızlığı da faydalı, kalabalığı da faydalı olur.
1 MİLYON KİŞİ OY KULLANDI
Türk Dil Kurumu ile Ankara Üniversitesi İletişim Araştırmaları ve Uygulama Merkezi (İLAUM) iş birliğiyle, alanında uzman isimlerden oluşan Değerlendirme Kurulu tarafından belirlenen 7 kelime/kavram Türk Dil Kurumu internet sitesinde halk oylamasına sunulmuştu. Kalabalık yalnızlık, merhamet, yabancılaşma, algoritma, yozlaşma, yapay zekâ ve dijital yorgunluk belirlenmişti. Yaklaşık 1 milyon kişinin katıldığı halk oylamasında “2024 Yılının Kelimesi/Kavramı” olarak ‘kalabalık yalnızlık’ kavramının seçilmişti.


















