Hamas’a hamaset yapan bize neler yapmaz

spot_img


Hamas geçtiğimiz gün nihayet Trump’ın Gazze planına cevap verdi.

“İslami Direniş Hareketi Hamas, Gazze’ye yönelik savaşın durdurulması, esir değişimi, insani yardımların derhal girişine izin verilmesi, Gazze’nin işgalinin reddedilmesi ve halkımızın zorla göç ettirilmesinin önlenmesi yönünde yürütülen Arap, İslam ve uluslararası çabaları, ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın girişimini takdir etmektedir” dedikleri açıklamayla, planın rehine serbest bırakma ve iktidarı devretme gibi bazı kısımlarını kabul ettiklerini duyurdu.

Silahsızlanma ve Gazze’nin geleceği gibi konularda ise müzakere istedi.

Trump buna olumlu yanıt verdi.

“Hamas’ın açıklamasına göre, kalıcı bir barışa hazırlar. İsrail hemen Gazze bombardımanını durdurmalı ki rehineleri güvenli çıkaralım” dedi.

Ardından İsrail‘e “Bombardımanı hemen durdur” emri verdi ve “Bu sadece Gazze hakkında değil, Ortadoğu’da uzun zamandır beklenen barış hakkında” diye ekledi.

Bu sonuç Netanyahu‘nun yediği ciddi bir goldür.

Çünkü Türkiye’nin ana muhalefet lideri tarafından bile “terörist örgüt” diye tarif edilen Hamas, bizzat ABD Başkanı tarafından “müzakereci” olarak konumlandırılmıştır.

Gazze Kasabı’nın kıvranması, Trump’ın Hamas’ın adını üç kez andığı açıklamasından hayal kırıklığı duyduğunu söylemesi de bu yüzdendir.

Evet, aylardır Gazze’deki soykırımın durmasının tek yolunun, “Trump’ın Netanyahu’yu durdurmaya ikna edilmesinden” geçtiğini yazıyorum.

Bu yüzden Trump’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bölge liderleriyle yaptığı görüşmelerinin ardından açıkladığı Gazze planını da “masadaki en gerçekçi seçenek” olarak destekledim.

Trump’ın yanından çıktıktan sonra çark eden Netanyahu’nun tavrı, yaklaşımımı teslimiyetçi bulan bizdeki maksimalistlerin tepkileriyle örtüşünce de duruşumdan emin oldum.

Yakındığımı falan düşünmeyin. Gazze’de kanıyla, çoluğunun çocuğunun canıyla İsrail savaş aygıtına direnen Hamas’a, bu konuda eşi benzeri görülmemiş riskler alan Erdoğan’a bile hamaset nutukları atan çevrelerin saldırılarından etkilenecek değilim. İlk kez başıma gelmiyor.

Zira, suret-i haktan görünseler de Gazze soykırımı konusunda Netanyahu’dan çok, bu işi bitirme potansiyeli olan Trump’a sistematik şekilde yüklenenlerin nereye hizmet ettikleri biliyorum.

***

GÖRDÜK ÖZGÜR BEY GÖRDÜK

Özgür Özel “Partimiz bir gün Meclis’te olmadığında neler olduğunu gördük” diyor.

Yandaki fotoğraf “neler olduğunu” en net anlatan karelerden biri.

Türkiye’nin sorunlarına dair politikaları farklı olan partilerin kurmayları Meclis’in çatısı altında bir araya gelmiş sohbet ediyorlar. Yüzler gülüyor.

Kim bu tablodan rahatsız olur ki?

***

AĞZINLA KUŞ TUTSAN…

Meclis açılışında kayda geçen görüntüler karşısında CHP cenahının öfkesi dinmek bilmiyor.

Geçtiğimiz günlerde CHP’ye dönen Muharrem İnce de dün sinirini alamamış olmalı ki, “Bir önceki hükümetin başlattığı ekonomi programının başarısını kendi başarısıymış gibi satan, görevi boyunca dişe dokunur tek bir icraatı olmayan, sadece idare-i maslahat yapan çapsız” sözleriyle giriştiği Ali Babacan’a “Siyaseten omurgasız, ahlaken müflis” diye saydırıyordu.

Sonuna tehdit eklemeyi de ihmal etmiyordu elbette:

“Ben gemiyi terk ettim, hesap vermem diye düşünme…”

Sadece ülkenin Cumhurbaşkanı’nın çay davetine icabet etti diye, geçen seçimlerde İnce’nin de destek verdiği koalisyonun ortağı olan Babacan’a, Davutoğlu’na, DEM’lilere söylenenlere bakar mısınız?

Bunlara şirin görünmek için kırk takla atanlar, ağızlarıyla kuş tutsalar bile “affedilmeyeceklerini” görmüyorlar mı?

Değer mi…

***

OĞLUNU SANAYİYE ÇIRAK VEREN FORD CEO’SU

Ford CEO’su Jim Farley, “Yazın onu nasıl kaynak yapılacağını öğreneceği bir işe verdim. Nasıl üreteceğini, elleriyle neler yapabileceğini ve insanlara güvenmeyi öğrendi” sözleriyle 17 yaşındaki oğlu Jameson’ı “sanayiye verdiğini” açıkladı.

Ferrari’sini satan bilge işine baksın, Farley, “Eğer bizim süper güçlü dizel motorlarımızla çalışan en iyi kaynakçı ya da tamirci olursa bir ebeveyn olarak çok keyiflenirim” diyor.



Source link

spot_img

benzer haberler

spot_img