Her iftira bir itiraf – MELİH ALTINOK

spot_img


Hangi birini sayalım…

“Rantiye bunlar, çevre, ağaç düşmanı…” dediler. Gezi Parkı’nda 5 ağacın yeri değiştiriliyor diye aylarca ortalığı yakıp yıktılar.

Oysa Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün raporuna göre Türkiye, orman varlığını artıran ülkeler sıralamasında Avrupa’da 1’inci, dünyada ise 6’ncı sıraya yükselmiş durumda.

Yıllardır CHP’nin yönettiği Ege’deki illerimizin hâlini ise anlatmama gerek yok. Bodrum’dan yukarı Çanakkale’nin güzelim kıyılarına doğru yayılan çevre katliamı, betonlaşma ortada. CHP elitleri, Kaz Dağları’ndaki maden protestolarına tam zamanında yetişiyorlar. Çünkü orman arazisinde ağaçlar kesilerek yapılan villaları, siteleri madenin hemen yanı başında.

FETÖ’nün 17-25 kumpasına da kurumsal olarak destek vermişlerdi. Genel Başkanları Kılıçdaroğlu, FETÖ’nün düzmece tapelerini Meclis kürsüsünden okumuştu. FETÖ’nün televizyonlarında dönemin Başbakanı Erdoğan için “Kaçacak bu kaçacak, göreceksiniz” diye iddialı laflar ediyordu.

Sonrasını biliyorsunuz? FETÖ’cüler milyarları bavul, tencere, tava artık ne buldularsa içine doldurup kaçtılar. CHP’li belediyeler ise yolsuzluk soruşturmalarıyla cebelleşiyor, partinin yöneticileri para kuleleri yaparken yakalanıyor.

Bu liste uzar da uzar.

Son sınavları da ibretlik. Yıllardır FETÖ’nün gündeme soktuğu “Erdoğan’ın diploması yok” yalanını dillerine dolayanlar, olası 2028 cumhurbaşkanı adaylarının diplomasının geçersiz olmadığını kanıtlamaya çalışıyorlar.

Erdoğan’ın diplomasını resmi kurumlar onaylıyor, şahitliğe gerek yok. Ama isteyen Enver Aysever’e konuşan CHP’li Prof. Aydın Ayaydın’ın “Erdoğan’ın diploması gündeme geldiğinde CHP milletvekili idim. Elime fırsat geçmişti. Sessiz kalsaydım büyük bir gol atmış olurdum. Gerçeği söyledim. Erdoğan’ın 4 sene derslerine girdim, sınavlarını yaptım, bitirme sınavına ben girdim” sözlerine kulak verebilirler.

İmamoğlu ise “sahte diploma” soruşturmasında savcılığın 26 Şubat davetine mazeret sunup gelemeyeceğini belirtti. Ek süre istedi. Belli ki iş çetrefilli.

İlahi adalet mi yoksa bir siyaset taktiği midir bilmiyorum ama ağızlarından çıkan her iftiranın bir itiraf olduğu görülüyor.

Baklalım daha nelere şahit olacağız.

***


ETERNAL SUNSHİNE OF THE SPOTLESS MİND

Başrollerini Jim Carrey ve Kate Winslet’ın paylaştığı, Türkiye’de “Sil Baştan” ismiyle vizyona giren Oscar’lı “Eternal Sunshine of the Spotless Mind” filmini sinemada izleyen nesilden misiniz?

Değilseniz dert etmeyin.

O kadar da iyi değildi. Ama hafızanı sildirip cillop gibi yoluna devam etme hayali, o dönemlerde bilimkurgu senaryoları için orijinal bir fikirdi.

Şimdilerde ise sıradan. Günümüz teknolojisi herkese bu imkânı sunuyor. Hatta bu işte uzmanlaşanlar var.

Bakın Fatih Altaylı’ya.

X’te “Sizce hangisi cumhurbaşkanı adayı olmalı?” diye anket yapıyor. Sonuç Ekrem İmamoğlu değil Mansur Yavaş çıkınca “Beni takip edenler güvenilir olmayabilir” diyerek tüy dikiyor ve paylaşımını siliyor.

Yataş sponsorluğunda yayınlarını sürdüren Altaylı’nın diğer sponsorlarına dair de fikir veren bu fiyasko puf oluyor, hiç yaşanmamış sayılıyor.

Geçenlerde de birkaç kez bu köşede sitayişle bahsettiğim komedyen Doğu Demirkol’u konuk almıştı.

Demirkol’un “Annem Ankara Hukuk mezunuydu, ama o zamanlar kapalı bir şekilde (başı örtülü olarak) okunmuyordu. Kapanınca stajını yapamadı, hatta avukatlığını da yapamadı kadın” şeklindeki sözlerini “hı hı” diyerek geçiştiriyordu.

Sanki o karanlık dönemde aşağıdaki gibi onlarca rezil yazıyı kaleme alan o değilmiş gibi:

“Yeni vatandaşlık görevim. Kendime yeni bir iş buldum. Bundan böyle kılık kıyafet kanununa aykırı olarak dolaşanları, kolundan tuttuğum gibi karakola götüreceğim. Evlerini polise göstereceğim. Trafikte görürsem ihbar edeceğim.” (3 Mart 1997 / Hürriyet Gazetesi)

Genç komedyenimiz bilmiyor mu yoksa karşısındakinin hafızasına düzenli olarak reset attığından habersiz laf mı soktu, bilmiyorum. Ama annesinin, oğlunun röportajını izlerken bu rezil satırları hatırladığına adım gibi eminim.

***


CHP’DEN AK PARTİ’YE KONGRE JESTİ

Devlet Bahçeli’nin AK Parti kongresi için özel olarak hazırlattığı çelenk tasarımları konuşuluyor.

Özgür Özel de geçtiğimiz gün AK Parti’ye geçen Gelecek Partisi milletvekili Serap Yazıcı’nın önce CHP’ye geçmek istediğini açıkladı. Özel, Yazıcı’yı “Biz başka partinin vekiline göz koyan parti değiliz” diyerek geri çevirdiğini anlattı.

Yazıcı, CHP listelerinden seçildi Özgür Bey, hatırlamıyor musunuz?

Keşke Serap Hanım’a “hayır” deyip kestirip atmasaydınız. Hiç olmazsa, CHP’lilerin oyuyla seçtirdiğiniz bir vekili AK Parti’ye kongre armağanı olarak vermemiş olurdunuz.



Source link

spot_img

benzer haberler

spot_img