İBB İstanbul’u nasıl kilitledi? – YÜKSEL AYTUĞ

spot_img


İstanbul’un mevcut trafik keşmekeşi sanki semt sakinlerini yeterince deli etmiyormuş gibi İBB aynı anda başlattığı 4 ayrı yol bakım ve tamir çalışmasıyla çileyi iyice işkenceye çevirdi.

Sağmalcılar Viyadüğü’nde başlatılan çalışmanın hemen ardından Yenibosna metrobüs üst geçit çalışması ile iki ana arter felç oldu. Aynı günler içinde tamirat amacıyla Haliç Köprüsü de trafiğe kapandı. Bunlar yetmiyormuş gibi İBB bugünden itibaren Küçükçekmece – Yenibosna arasında metrobüs hattı için yol yenilemesi başlattı.

Tüm dünya belediyeleri kentlerin trafik yoğunluğuna çare olacak projeler üretirken, Ekrem İmamoğlu ve ekibi İstanbul trafiğine düğüm üstüne düğüm atıyor.

Sanırım planı anladım. Herkesi canından bezdirip milleti başka şehirlere göç ettirerek trafiği rahatlatmak. (!)

Orhan Ayhan’ı onurlandıralım

Spor spikerliğinin yaşayan efsanesi, sevgili ağabeyim Orhan Ayhan 61 yıl 275 gün ile “en uzun kariyere sahip erkek spor yorumcusu” rekorunu kırarak Guinnes Rekorlar Kitabı’na girdi.

Şimdi Orhan ağabeyin yetiştiği TRT kurumuna önemli bir vefa görevi düşüyor. Hazır Avrupa Şampiyonası devam ederken yarı final maçlarından birini ya da final maçını ona anlattırmak.

Bundan da film olmazsa…

Ankara İtfaiyesi çalışanı Cebrail Sarsılmaz, 6 Şubat 2023 depremlerinde Kahramanmaraş’taki Müjde Apartmanı’nın enkazından kurtardığı Sinem Kaynak ile dünya evine girdi. Sarsılmaz, kurtarma operasyonunda ayrıca gelinin erkek kardeşi ile birlikte 6 kişiyi daha kurtarmıştı.

Hep söylerim “Bizim ülkemizde senarist olmak çok kolay” diye. Bir hafta süreyle üçüncü sayfa haberlerini okuyun, Show Haber izleyin ve gündüz kuşağı reality programlarına göz atın, iki film, bir dizi çıkartmazsanız ne olayım..

Kolezyum’un başarısı

Antalya dönüşü o iki saatlik rötara dayanmamı sağlayan, uçakta izlediğim Time Scanner adlı belgesel oldu.

Belgesel dizisi, görkemli tarihi yapıların gizemlerini ortaya çıkartıp, bugünkü benzerleriyle kıyaslıyor. Benim izlediğim bölüm, Roma İmparatorluğu döneminde inşa edilen ünlü Kolezyum’u (Colosseum) anlatıyordu. Gladyatör düellolarının, vahşi hayvanlarla yapılan dövüşlerin ve deniz savaşlarının canlandırıldığı muhteşem yapı, Pekin’de 2008 Olimpiyat Oyunları’na ev sahipliği yapan teknoloji harikası Kuş Kafesi stadyumuyla karşılaştırıldı.

Ben de bu belgesel sayesinde öğrendim. Meğerse günümüz stadyumlarının mimari başarısı, bir olay anında ne kadar çabuk tahliye edildiğiyle ölçülüyormuş.

İki yapının da 8’de 1’lik kesitini bilgisayara yüklediler. Bir yapay zeka tekniğiyle tribünlerini her bireyin kendi kararını verdiği avatar seyirciler ile doldurup, tahliye için kronometreye bastılar. Pekin’deki Kuş Kafesi 12 dakika 50 saniyede boşalırken, yüzyıllar önce inşa edilen rakibi Kolezyum ise 12 dakika 45 saniyede yani 5 saniye önce tahliye edildi.

Gel de antik Roma’nın mimar ve mühendislerine şapka çıkarma…

Bu arada… Sultanahmet’teki Bizans Hipodromu’nun ayakta kalan son duvarını otopark yapmışlar. Bu da bizim başarımız!

Zap’tiye

Kemal Kılıçdaroğlu, Almanya vizesini tek eliyle imha ederken…

Gaf’let kürsüsü

İngiltere’de Çinli sözde şifacı, tokatlama yöntemiyle şeker hastalarını iyileştireceğini iddia etti. Ona inanan iki hasta hayatını kaybetti.

Ne demiş?

“Ergenlerin, Tanrı’nın insanoğlundan aldığı bir intikam olduğunu düşünüyorum. Bir gün yukarıdan dünyayı izlerken şöyle dedi: Bakalım kendi yarattıkları biri, varlıklarını reddedince nasıl hissedecekler?” (Yabancı bir standup gösterisinden)



Source link

spot_img

benzer haberler

spot_img