
Bir; zaten saldırının başladığı an da bu andı. Kuzeyden girip güneye doğru süpürerek Refah Kapısı’nı patlatmak, buradaki insanların kaçışıyla birlikte bölgeyi dağıtmak ve kapıları da kapatıp ‘Gazze artık bizimdir. Filistin konusu kapanmıştır’ demek. Plan buna kuruluydu. Daha ilk gün tepti. Çünkü ilk günden bugüne direncinde, inancında zerre kaybı olmayan Filistin halkı, Gazze’dekiler soyu esas kökü Selçuklu Türkü olan buradaki insanlar inanılmaz bir direnç gösterdi ve dünya tarihinde bana göre ileride çok konuşulacak bir savunmayla da ülkesini, toprağını bugüne kadar korudu. Onca yapılana rağmen, soykırıma, katliama, açlığa rağmen zerre geri adım atmadı ve A planı çöktü” ifadelerini kullandı.

ULUSLARARASI YAPI İLE GAZZE’YE MÜDAHALE PLANI…
İsrail’in B planından da bahseden Coşkun Başbuğ şöyle devam etti: Gelelim B planına. Ne olabilirdi B planı? Uluslararası bir askeri gücün teşkili, Irak benzeri bir modelle de işgali Gazze’nin. Amerika bunu denedi. Önce bir siyasi turlar başladı. Türkiye’yi dışlayıp bazı Arap ülkelerini de yanına alarak uluslararası bir yapı Gazze’ye müdahale etmeli gibi başlıklar açtı. Hatta o müdahalenin de önünü açacak ikili bir yaklaşımı da Gazze’nin kıyılarında yapmaya çalıştığı sözde insani liman, yani insan koridorunda denedi. Dolayısıyla burada bir askeri yapı oluşturulacaktı.

“ABD YÜZÜNE GÖZÜNE BULAŞTIRDI!”
Bu yapı insani liman adıyla getirilen askeri malzemeleri orada deniz kenarından yapacağı işgalle Gazze’ye konuşlandıracaktı ve artık burada can güvenliği var. Saldırılar durduruldu. Dolayısıyla durum normale döndü havasıyla fiili anlamda ve fiziki anlamda Gazze’nin işgalini netleştirmiş olacaklardı. O da yüzüne gözüne bulaştı. Getirmiş olduğu askeri malzemeler ki zaten açık denizlerde böyle bir limanı yapma, o malzemelerle yapma şansınız yok. Ama Amerika’da öyle askeri bilgi olmadığı için yüzüne gözüne bulaştırdı ve darmadağın olan o limanın parçalarını da denizden toplamak durumunda kaldı.