İsrailli antropolog Jeff Halper, Trump’ın planının Gazze’deki işgal ve saldırıları durduracak bir anlaşma ortaya çıkması halinde olumlu olacağını ancak İsrail’in geçmişteki esir takası anlaşmalarını ihlal ettiğini hatırlatarak şüphelerini dile getirdi.
Halper, “Hamas esirleri serbest bıraksa bile İsrail’in yeniden saldırmayacağına dair bir garanti yok” dedi.

Halper, İsrail’in Gazze saldırılarının asıl hedefinin Hamas olduğunu, anlaşmanın politik bir yansıması olmazsa bunun İsrail’in amacına hizmet edeceğini belirtti.
Netanyahu’nun Beyaz Saray’daki açıklamalarına atıfta bulunan Halper, “Filistin yönetimi sadece reformlardan sonra Gazze’nin idaresine dahil olacak. İsrail’i Yahudi devleti olarak kabul edecekler, bir daha Uluslararası Adalet Divanı ve Uluslararası Ceza Mahkemesine gitmeyecekler, İsrail yerleşimleriyle kavgayı bırakacaklar. Böylece Abraham Anlaşmaları ile İsrail ve yerleşimler meşrulaştırılacak.” yorumunu yaptı.
BATI ŞERİA ODAKLI HEDEFLER
Uzman, İsrail’in Gazze’deki işinin tamamlandığını ve esas olarak Batı Şeria’ya odaklanarak yeni yerleşimler inşa etmeyi, Filistinlileri yerinden etmeyi ve Arap ülkeleriyle normalleşme anlaşmaları imzalayarak “Büyük İsrail” politikasını meşrulaştırmayı amaçladığını vurguladı.

“SON 2 YILDAKİ DENEYİMLER ŞÜPHE YARATIYOR”
“Combatants for Peace” aktivisti Carly Rosenthal, Trump’ın planına dair endişelerini dile getirerek, “Son 2 yılda birçok öneri gördük ve şüpheyle yaklaşıyoruz. Eğer bu plan şiddeti sona erdirecekse destekleriz. Önemli olan ertesi gün ne olacağı ve sahadaki ilişkilerin nasıl kurulacağı” dedi.
UZLAŞMA KOLAY OLMAYACAK
Rosenthal, İsrail hükümetinin bugüne kadarki en aşırı sağcı hükümet olduğunu belirterek, “Netanyahu hükümetinin böyle bir plana kolayca razı olacağına inanmak zor” yorumunda bulundu.