Tiroit bezinden salgılanan T3 ve T4 hormonlarının (tiroit hormonları) kandaki miktarının artması, hipertiroidi tablosunu ortaya çıkarıyor. Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Hüsnü Aydın, bu hastalığın özellikle 20-40 yaş arasındaki kadınlarda daha sık görüldüğünü ve tedavi edilmediği takdirde ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini ifade etti.
HIPERTİROİDİNİN BELİRTİLERİ
Hipertiroidi hastalarının şikayetleri geniş bir yelpazeye yayıldığını dile getiren Doç. Dr. Aydın, “Vücudun hemen her organında etkinliği bulunan tiroit hormonlarının fazla olması, hastalarda sıcağa tahammülsüzlük, ateş basması, çarpıntı, kalp ritim bozuklukları, kilo kaybı ve bağırsak hareketlerinde artış gibi belirtilere neden olabiliyor. Bunun yanı sıra, uyku problemleri, depresyon ve anksiyeteye neden olarak hastaların yaşam kalitesini olumsuz etkileyebiliyor. Bazı hastalarda ise gözleri etkileyerek gözlerde canlı bakış, dışa doğru belirginleşme gibi durumlara yol açabiliyor. Tedavi edilmediği takdir de bu hastalarda göz bulguları ve kalp ritim bozuklukları çok ciddi derecelere ulaşabiliyor” dedi.
TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Hipertiroidinin tedavisi üç ana başlık altında toplanabileceğini dile getiren Doç. Dr. Aydın, “Bunlar, medikal tedavi, cerrahi tedavi ve radyoaktif iyot tedavisi. İlk olarak kullanılan ilaç tedavisi, tiroit bezinin aşırı çalışmasını baskılamaya yöneliktir. Çoğu durumda hastalar ilaç tedavisine yanıt verebilir ve hastalık kontrol altına alınabilir. Ancak ilaç tedavisinden yeterli yanıt alınamayan hastalar için cerrahi veya radyoaktif iyot tedavisi seçenekleri devreye girer. Cerrahi tedavi özellikle tiroit bezi çok büyümüşse veya tiroitde nodüller varsa, kanser şüphesi söz konusuysa öncelikli olarak tercih ettiğimiz tedavi yöntemidir” diye konuştu.
