Tacizciler, tecavüzcüler, sapıklar ve mobbingciler en çok karanlığı, tenhalığı ve sessizliği severler. Tepkisizlik, onların görünmezlik pelerinidir. Öyleyse; kadınlarımız sesleriyle, nefesleriyle yırtsın bu karanlığı. Özellikle de televizyon, sinema ve tiyatroda ışıkları kameranın gerisine, kulisin kuytularına çevirelim. Hiçbir şey karanlıkta kalmasın.

Son gelişmeler gösteriyor ki, şov dünyasının ışık görmeyen bölgelerinde her türlü rezillik yaşanıyor. Anlı şanlı genel yayın yönetmenlerinin şirketlerindeki genç kadın spikerleri çirkin emeklerine alet ettikleri konuşuluyor. Uyuşturucu ticaretinden seks partilerine, tacizden mobbinge kadar sektörün sokaklarından irin akıyor. Geçmişte de hava durumu spikeriyle otel odalarındaki “icraatlarının” internete düşmesinin ardından anchorman koltuğundan tepe üstü yuvarlananlar olmuştu.

Fransa‘da 2017’de “Domuzunu ifşa et” kampanyası, aynı yıl ABD ile beraber başlayan “Me Too” (Ben de) ve 2020’de Türkiye’de ivme kazanan “Susma Bitsin” hareketi, iş dünyasında taciz ve mobbinge uğrayan kadınların sesi olmuş, sapıklar teker teker ifşa edilmişti.
Önceki gün eski bir spiker hanım ses verip eski müdürünü ifşaladı. Bunun devamı gelmeli. Elinde belgesi, yanında şahidi olan susmamalı.
Buradan yeni bir “Me Too” kampanyası başlatıyorum. Adı da başlıkta yazıyor: “Kameranın arkasına da ışık tutulsun.” Sektörde tacize, tecavüze, şiddete, baskıya uğrayan kadınlar, çıkın ve açık açık anlatın. Biliyorum yine bazı çıyanlar “kuyruk sallamaktan” filan bahsedecek, birbirine göbek bağıyla bağlı bazı patron ve müdür takımı iş bulmanızı güçleştirecek. Utanacak, utandırılacaksınız belki, asıl utanması gerekenler göbeklerini kaşırken… Ama gün, cesaret ve fedakarlık günüdür.
Ne diyor şair? “Sen yanmasan, ben yanmasam nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?..”
Necefli maşrapa devrine dönüş
TRT’nin spor servisi perşembe akşamı kötü bir sınav verdi. Gecenin ilk maçı Samsunspor – AEK karşılaşmasında kötü rejiye bir de iyi gününde olmayan spiker Levent Özçelik’in hataları eklenince maçı izlemek işkenceye dönüştü.
Brann – Fenerbahçe maçında ise temsilcimizin Talisca ile attığı ikinci golü sessiz sedasız izlemek zorunda kaldık. Çünkü stattaki spiker Müjdat Muratoğlu ile ses bağlantısı kesilmişti. İstanbul’daki nöbetçi spiker Cihan Beşevli’nin devreye girmesi 5 dakikayı bulunca ekranda “sessiz film” izlemek zorunda kaldık.

Yıllarım spor servislerinde geçtiği için iyi bilirim. Canlı maç yayınları sırasında nöbetçi spiker “offtip” denilen seslendirme odasında, önündeki ekranda maçı izler ve herhangi bir aksaklığa karşı “hazır kıta” bekler. Stattan ses gelmezse saniyeler içinde anlatıma başlar. Gelin görün ki, bu nöbet değişimi TRT’de dakikalar sürdü.
Genç okur için açıklama: 50 yıl önce yayın kesildiğinde TRT, ekrana ikon haline gelen “Necefli maşrapa” fotoğrafını dayardı.
Zap’tiye
Arda, Manchester City maçında kendisinin iki katı Haaland ve Courtois’nın arasında… Vallahi mahalle maçında olsa “Utanmıyor musunuz bacak kadar çocukla uğraşmaya” diye aralarına dalmıştım!

Ne demiş?
Fullham’ı 5-4 yendikten sonra teknik direktör Guardiola’nın sözleri: “Stresten saçlarım döküldü. Siz bu maçtan keyif aldınız mı?”

Gaf’let kürsüsü
Değerli okurum Muharrem Akduman’ın ihbarı: TV 8’deki Zahide Yetiş’in programında eczacı Şerife hanım “Biz eczanemizde enjeksiyon yapıyoruz” dedi. Oysa, kesinlikle yasaktır. Hastalar sadece sağlık ocaklarında veya hastanelerde yaptırabilirler enjeksiyonu. Suçtur bu ayrıca…


















