Wimbledon, tenis sporunun en prestijli ve köklü turnuvalarından biri… Dünya çapında büyük saygı gören bir spor organizasyonu. Emekli spor efsenesi Roger Federer, bu yıl buraya adım attığında tüm kort ayağa kalkarak kendisini alkışladı. Sekiz kez şampiyon olarak Wimbledon tarihinin en başarılı ismi çünkü… Bu sene ezeli rakibi olan 38 yaşındaki Djokovic, Federer’in kendisini izlediği maçın ardından “Sanırım ilk kez beni izlediğinde kazandım” diye espiri yaparak majestelerine saygısını gösterdi. Ama bu hafta konumuz onlar değil. Biz kendi efsanelerimizin peşindeyiz. Milli tenisçimiz Zeynep Sönmez, Wimbledon’da bu sene üçüncü tura çıkarak tarih yazdı. WTA sıralamasında 14 basamak yükselip 74. sıraya çıkarak kariyerinin en iyi derecesini elde ederken Türkiye’nin en yüksek sıralamaya sahip kadın tenisçisi unvanını da elde etti. İngiltere’deki bu görkemli tenis organizasyonunda Türkiye’yi gururlandıran bir isim daha vardı. Ahmet Kaplan, Wimbledon’da tekerlekli sandalye quad kategorisinde yarı final oynayarak Türk spor tarihinde önemli bir başarıya imza attı. Ahmet Kaplan’ın kariyer öyküsü elde ettiği başarıdan çok daha görkemli. 2002 senesinde Mersin’in Akdeniz ilçesinde dünyaya gelen Ahmet, sekiz yaşında geçirdiği elektrik kazası sonucu bacaklarını kaybeder. Yeni ve çok zor bir hayata başlar. Sporu çok seven Ahmet, engelli olarak spor yapabileceğinden şüphem etmez.
Önce tekerlekli basketbolu dener ama kulüp kapanır. Kendisinin dışındaki gelişmelerden etkilenmemek için bireysel sporları düşünür ve tenisi seçer. Kısa sürede bu branşı benimser ve daha çok çalışmaya başlar. Tekerlekli sandalye tenisinde quad kategorisinde kendini gösterir. Hızla yükselir 2022 ve 2023 yıllarında Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu ve uluslararası ITF turnuvalarında önemli dereceler elde eder. 2023 Avrupa Para Şampiyonası’nda teklerde bronz, çiftlerde ise ikincilik kazanan Kaplan, Türkiye’yi dünya sahnesinde gururla temsil eder. Gelelim bu seneye… Zeynep Sönmez’in büyük başarısının ardından Wimledon’da milli para tenisçimiz Ahmet Kaplan, çeyrek finalde ev sahibi ülkeden Andy Lapthorne’yi 2-1 yenip yarı finale yükselir. Dünya 1 numarası Hollandalı Niels Vink’e elense de Ahmet Kaplan ülkesi adına büyük bir başarıya imza atar. “Bir gün Wimbledon’da şampiyon olacağım” diyen milli sporcumuzun, beş yıl önce tenise başlayıp, sadece 1.5 yıldır profesyonel olarak bu sporu yaptığını düşünürsek neden olmasın? Ahmet Kaplan’ın elde ettiği başarılar sonrası, futbola milyon dolarlar gömen firmaların spor danışmanları kimdir merak ediyorum…
HER ANTRENÖR ONUN GİBİ SPORCU İSTER
Antrenör Atilla Kökver, Ahmet’in başarılı ve yetenekli bir sporcu olduğunu dile getiriyor: “Ahmet ilk zamanlar zor dönemlerden geçti, umutsuzluğa kapıldı ama ondaki ışığı görüp moralini bozmamasını söylemiştim. Ahmet bütün antrenörlerin çalışmak istediği bir sporcu. Antrenörünü zorlayan, antrenmanlarını hiç kaçırmayan ve daha yoğun tempoda çalışmak isteyen bir genç. En önemlisi, çok büyük hedef koyduğu olimpiyatlara katılabilmek için inanılmaz bir çaba sarf ediyor. Çok azimli ve istekli.”
