Keşfedilememiş turizm cevheri Frig Vadisi

spot_img


Uçsuz bucaksız bir vadi düşünün. Yer yer doğaya sırtını yaslamış derme çatma köyler, yer yer tamamıyla ıssız… Sessizlik Bereket Tanrıçası Kybele’ye adanmış şarkıları söylüyor ve Kral Midas’ın efsanelerini anlatıyor sanki. Çay yataklarında yürümek, antik yollardan geçmek, kiliseleri, tünelleri gezmek tam anlamıyla bir keşif yolculuğu… Bölge adım başı sürprizlerle dolu. Beş bin yıl öncesinden gelmiş, birçok uygarlığa beşiklik etmiş ve son dönemlerin ise yeni trendi haline gelmiş. Şimdi yolculuğumuz Frig Vadisi’ne…

BİR AÇIKHAVA MÜZESİ

Afyonkarahisar, Kütahya ve Eskişehir üçgeninde yer alan Frig Vadisi, Frigler tarafından M.Ö. 750 yılında kurulmuş. Frig Vadisi’nin doğusunu oluşturan Eskişehir’e 90 km uzaklıktaki Yazılıkaya (Midas) Antik Kenti Frigler’in dini merkeziymiş ve Frig Krallığı, Lidya Krallığı, Pers İmparatorluğu, Hitit, Roma ve Bizans İmparatorluklarına ev sahipliği yapmış. Hititlerden sonra Frig kenti olarak gelişen Yazılıkaya’da Friglere ait kale duvarları, yerleşim yerleri, karlıklar, kaya mezarları, basamaklı anıtlar, nişler, antik yollar; Roma ve Bizans çağından kalma kaya mezarlıklar ve kaya barınaklar insanda hayranlık uyandıracak kadar ilgi çekici. Vadinin ormanlık kısmında Çukurca Köyü’nden Kümbet Köyü’ne kadar uzanan bölgede kült anıtlar, açık hava ve doğa tapınakları, kaleler ve mezarlar tarih meraklılarının görmesi gereken yerlerin başında yer alıyor.

MİTOLOJİ GERÇEKLE KESİŞİYOR

Bölgede en çok dikkati çeken eser akropol üzerine kurulmuş, dönemim efsanevi Kralı Midas’ın Anıtı. Efsanevi diyoruz çünkü Frigleri günümüze taşıyan iki efsane bugün hâlâ dillerde. Bu efsanelerden “Eşek Kulaklı Kral Midas” şöyle anlatılıyor: Yunan Tanrısı Apollon ve Kır Tanrısı Pan arasında yapılacak bir çalgı yarışmasında Midas yargıçlardan biri olarak seçilmiş. Kır tanrısı kavalıyla hoş sesler çıkarıyormuş; ama Apollon’un gümüşten liri her çalgıdan üstünmüş. Yargıçlardan ikincisi dağ tanrısı Tmolos yengi çelengini Apollon’a vermiş ama Midas yarışmanın sonunda oyunu Pan’a yönelik kullanınca Tanrı Apollon çok kızmış ve “güzel müziği ayırt edemeyen

BİR YAŞAM BİÇİMİNİN MİMARISI

Frig Vadisi’nin saklı kalmış alanlarından biri olan Kırkgöz Kayalıkları… Frig Vadisi’nin sarp duvarları arasında saklanmış bu kaya topluluğu, binlerce yıl öncesinden bugüne ulaşan taş bir hafıza. Burada zaman, kayaların içinde akmış. İnsan eliyle şekillenen her oyuk, her odacık, bir yaşamın ya da bir inancın izini taşıyor. Kırkgöz, yalnızca bir yer ismi değil çok sesli bir geçmişin, çok katmanlı bir tanıklığın adı. Kırkgöz Kayalıkları’nın cephesinde göze çarpan ilk şey, yapay ile doğal olanın iç içeliği. Kayaların yüzeyi insan elinin izlerini taşır, fakat bu izler doğaya aykırı değil, onunla uyum içinde. Bazı odalar birbirine tünellerle bağlanmış, bazılarıysa tek başına duruyor. Kiminde bir mezar teknesi var, kiminde ise nişler, taş basamaklar, oturma yerleri. Bu izler gösterir ki burası yalnızca bir barınak değil, bir yaşam biçiminin mimarisi…


DÜNYANIN İLK BORSASI

Kütahya’nın Çavdarhisar ilçesinde, yıllara direnen kalıntılar arasında yükseliyor Aizanoi Antik Kenti. Bir zamanlar kalabalık agoraları, yükselen sütunları, tanrılar için adanmış tapınaklarıyla Roma’nın Anadolu’daki önemli şehirlerinden biri olan bu kent, bugün sessizliğiyle konuşuyor. Kentin kalbindeki en etkileyici yapı Zeus Tapınağı… Bu yapı Anadolu’daki en iyi korunmuş tapınaklardan biri kabul ediliyor. Zeus Tapınağı’ndan birkaç adım ötede, dünyanın en ilginç birleşimlerinden biri yer alıyor: Stadyum-Tiyatro Kompleksi. Kentin bir diğer dikkat çekici yapısı, macellum adı verilen pazaryeri yani antik borsa yapısı. Bu dairesel yapı, yalnızca ticaretin değil, ekonomik sistemin denetlendiği bir merkez olarak işlev görmüş. Aizanoi, yalnızca ruhani ya da sanatsal değil, ekonomik bir hafızaya da sahip.


KAPADOKYA OUT FRIGYA IN

Afyon’un İscehisar ilçesi, Seydiler Kasabası’nın 5 km güneyinde bulunan, peribacalarından başlayan, İhsaniye-Döğer Kasabası’na kadar uzanarak oldukça geniş bir alana yayılan ve Frig Vadisi’nin güneyini oluşturan bölüm de turistler tarafından oldukça ilgi çekebilecek bir güzelliğe sahip. Bölgede en çok dikkat çeken 450–500 milyon yıl öncesine dayanan peribacası oluşumları. Öyle büyüleyici bir güzelliğe sahip ki size “Kapadokya out, Frigya in” dedirtiyor.


İNSANLIK TARİHİ BURADA SAKLANIYOR

Kırkinler, yalnızca doğanın değil, insanlık tarihinin de saklandığı bir mekân. Çevresindeki Frig kaya anıtları ve antik yerleşim izleri, mağaranın sadece doğal değil, kültürel bir öneme sahip olduğunu gösteriyor. Metropolisler arasında Ayazini Metropolis’i içlerinde en etkileyici olanı. Ayazini Kilisesi de kayaya oyulmuş 1000’li yıllardan Bizans dönemine ait bir kilise. Kilometrelerce alana yayılan Frig vadisini anlatmak için sayfalar yetersiz kalıyor. Her ne kadar bu dizelere sığmasa da siz gittiğinizde vadi içindeki Aslantaş, Yılantaş adıyla bilinen iki mezar odası, Maltaş olarak adlandırılan Kybele Açık Hava Tapınağı, vadi boyunca kayalara oyulmuş Frig kaya mezarları ve Döğer Kasabası’nın içindeki kervansarayı görmeden dönmeyin.


VADİNİN SESSİZ ANITI GERDEKKAYA

Frig Vadisi’nin tarihsel ve kültürel katmanları arasında yer alan Gerdekkaya Anıtı, bölgenin en çarpıcı kaya yapılarından biri. Döğer beldesi yakınlarında, sarp kayalıkların içine oyulmuş bu mezar yapısı, Friglerin ölüm ve ölümsüzlük inançlarına dair önemli ipuçları sunuyor. Gerdekkaya, yüzeyde sade gibi görünen, fakat yaklaşıldıkça mimari detayları ve sembolik anlamlarıyla derinleşen bir yapıdır. Doğrudan ana kayanın içine oyulmuş olan bu anıt mezar, hem anıtsallığı hem de konumu itibarıyla Frig elitlerine ait olduğu düşünülüyor.

ÇÖL ORTASINDA BİR VAHA

Aslankaya’dan 2.5 km devam ettiğinizde karşınıza çorak bölgenin vahası Emre Gölü çıkacak. Hem doğal hem kültürel bir durak olan gölün çevresi, vadinin karakteristiği olan tüf kayalıklarla çevrili… Uçsuz bucaksız bir bozkırın ortasında, aniden beliriveren bir huzur anı gibi olan Emre Gölü’nün suyu durgun. Bu sakinlik, yalnızca göl yüzeyinde değil, onu çevreleyen tüm atmosferde hissediliyor. Balon turlarının da yapıldığı bu bölgede Frig Vadisi’nin eşsiz dokusu ayaklarınızın altına seriliyor.


OKUNMASI GEREKEN BİR ANIT

Göynüş Vadisi içinde yer Aslankaya Anıtı, Frig mimarlığının en görkemli örneklerinden biri… Anıtsal cephesi doğrudan ana kayanın içine oyulmuştur ve tüm sadeliğine rağmen çarpıcı bir etkiye sahip. Friglerin tanrıçası Kybele’ye adandığı düşünülen bu yapı, Frig aklının ve inanç sisteminin somutlaşmış hali. Her çizgi, her girinti ve her sembolün bir bilinçle yerleştirildiği Aslankaya, sadece görülen değil, okunması gereken bir anıt.



Source link

spot_img

benzer haberler

spot_img