Kütletme furyası inme vakalarını artırdı

spot_img


İnme, beyin damarlarının tıkanması ya da kanaması sonucu ortaya çıkıyor ve dünyada en sık görülen ölüm ve engellilik nedenlerinden biri.

Şeker hastalığı, sigara, egzersiz eksikliği, stres ve viral enfeksiyonlar vs. inmeye neden olan başlıca risk faktörleri.

İnme genelde yaşlı bireylerde görülüyor.

Hani o TikTok videolarında izlediğiniz berber ya da masör olmayan insanların yaptığı boyun kütletme ve kafa hareketleri var ya…

İzlerken bile duyulan o ‘küt’ sesisin yarattığı rahatlama hissi, Türkiye’de bilinçsizce masaj yapma furyasını başlatmış.

Özellikle gençler arasında inme vakaları artmış.

Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir bu konuda önemli uyarılarda bulundu:

“Kafa hareketleri, boyun kütletmeler, ehil olmayan kişilerce yapılan masajlar… Bunların hepsi damar yırtılmasına yol açabiliyor.

Boynun arka kısmından geçen damarlar, yapılan yanlış hareketlerle veya baskıyla yırtılabiliyor.

Bu yırtılma sonucu oluşan pıhtı, beynin damarlarını tıkayarak inmeye neden olabiliyor.

Boynumuza masaj yaptırmayalım. Özellikle gençlerde bu şekilde inme vakası sık görülüyor. Yalnızca bizim kliniğimize ayda 1-2 vaka bu şekilde geliyor.”

Bir masaj yaptırayım da rahatlayım diye aklınızdan geçirdiğinizde, vücudun biyolojik, psikolojik ve nörolojik çalışma sistemini bilmeyen, fizik tedavi ya da uzman masaj eğitimi almayan kişilere kendinizi emanet etmeyin.

Özellikle bazı berberler, müşteriye sormadan boyun kütletiyorlar!

Dur yapma deseniz de dinlemiyorlar!

Bir de siz otururken sessizce arkadan gelip sırta masaj yapan tipler var.

Bu davranış bazen sosyalleşme hareketi oluyor. Ama bazıları sert ve gaddarca boyna masaj yapıyorlar.

Özellikle “Dur seni bir kütleteyim” diyenlere dikkat edin.

Durup dururken enseye şaplak atanlar da uzak durulması gereken riskli grup!

Saçma sapan bir kütletme, masaj ya da enseye şaplak hareketi yüzünden inme inmesin aman dikkat!

***

MARKET ÇALIŞANI OLMAK!

Ağır meyve-sebze kasalarını taşımaya çalışırken yere yığılanlar…

Saatlerce ayakta kasa başında çalışırken yorgunluktan bayılanlar…

Müşteri zorbalığına ve mobbingine maruz kalıp kendini kaybedenler vs. Son dönemde sosyal medyaya bunlara benzer birçok video düşüyor.

Sürekli gittiğim, evime yakın bir zincir markette genelde iki kişinin çalıştığını gözlemliyorum. Gencecik kızlar büyük kasaları kaldırıyorlar, gelen malları taşıyorlar, yerleri siliyorlar vs.

Az insanla çok iş, zincir marketlerin çalışma prensibi olmuş durumda!

Marketlerin sürekli eleman aramaları da rastlantı değil!

Bu yoğun iş temposunu herkes kaldıramıyor! Market çalışanları 10 saati aşan mesai saatlerinde hep ayaktalar.

Oturmaya, mola vermeye bile fırsat bulamıyorlar.

Ayrıca sürekli müşterilerin çemkirmelerine hedef oluyorlar. Sanki fiyatları onlar artırıyor!

Her işin bir zorluğu var, lakin market çalışanı olmak birçok işten daha zor!

Marketler kar rekorları kırarken, az elemana çok iş yaptırmaları emek sömürüsünden başka bir şey değil!

Elbette market çalışanlarının genelde sendikalı olmamaları haklarını aramalarını da zorlaştırıyor.

Zincir marketlere insanca, daha adil bir çalışma düzeni getirilmeli.

***

BU SİSTEM ADİL DEĞİL!

Futbolcuların sezon başına 50 ila 70 maç oynamasının sürdürülebilir olmadığını birçok futbolcu ve teknik adam söylüyor.

Ama FIFA ve UEFA kulüplere daha fazla para vaat ederek maç sayısını yeni organizasyonlarla sürekli artırıyor.

Napoli’nin çılgın başkanı De Laurentiis bu sorunla ilgili şu öneriyi yaptı: 23 yaşından sonra milli takıma gidilmesin.

30 yaşın üzerindeki oyuncuların milli takımlarda oynaması kulüpler için riskli.

Eğer yaşlı oyuncular milli takımlarda sakatlanırsa yerel ligler bundan büyük zarar görür.

Kulüpler 12 ay boyunca maaş ödüyor ama milli takımlar bu yükü paylaşmıyor. Bu adil değil.”

Elbette adil değil ama 23 yaş üstü ya da 30 yaş üstü futbolcuları milli takımlara göndermemek saçmalık.

Bunu hem futbolcu hem de futbolseverler istemez.

Brezilya, İngiltere, Fransa, İspanya gibi futbolda lider olan ülkelerin Avrupa ve Dünya kupalarına direkt katılması, grup maçlarının tek maç üzerinden oynanması gibi yöntemler denenebilir.

Ya da UEFA ve FIFA milli maçlarda sakatlanan futbolcuların iyileşene kadar maaşlarını ödemeli.

***

HER CİHAZA UYAN ŞARJ

Avrupa Birliği’nin (AB) 2024’te aldığı kararın ardından USB-C bağlantısı akıllı telefon ve tabletlerde yaygınlaşmıştı.

2026’dan itibaren dizüstü bilgisayarlar için de aynı zorunluluk geçerli olacak.

AB, şimdi de 2028 yılı itibarıyla USB-C bağlantılı ve kablosu ayrılabilen güç adaptörlerini ‘standart’ hale getirmeyi planlıyor.

Bu düzenlemeye oyun konsolu, TV kutusu, monitör, yönlendirici, kablosuz şarj ünitesi de dahil olacak.

Yani kullanıcılar artık tek bir adaptör ve kabloyu farklı cihazlarda kullanabilecek, birden fazla ürün taşımak zorunda olmayacak.

Böylece üretim ve israf azalacak, insanlar her alet için farklı şarj ve kablolara para ödemek zorunda kalmayacak.

Teknoloji devlerinin tek tip şarj sistemine geçmek işine gelmiyor.

Böyle olunca daha az kazanıyorlar!

Bizde de vatandaşın hayatını kolaylaştırmak ve daha az para ödemesini sağlayacak kararlar alınmalı!

***

Altyazı

“Psikopatlıkla alakası yok, senin dalını kıranın ağacını kökünden sökeceksin.” (Donnie Brasco)



Source link

spot_img

benzer haberler

spot_img