
Demir, çobanlık yaparken başlarda olumsuz tepkilerle karşılaştığını ama bunlara aldırmadığını anlatarak şöyle devam etti:
“Dağda çobanlık yaparken selam verenlere ‘aleykümselam, sağ olun’ dediğimde ‘kadın gibi konuşuyor’ diyen amcalarla da karşılaştım. Başta tepkiler olumsuzdu ama yavaş yavaş kadınlar da ufuklarını ve pencerelerini açmaya başladı ve güzel karşıladı. Ben çalıştıkça etrafımdaki kadınlar da ot ve saman taşımaya, hayvanlara bakmaya, hatta işletmeye katkı sağlamaya başladı. Bu beni çok mutlu etti.”
Annesi ve kardeşinin eşiyle amatör olarak yaptıkları süt işletmeciliğinde yıllık ortalama 870 kilogram keçi peyniri ürettiklerini ve kilosunu 250 liradan sattıklarını aktaran Demir, kadınların üretime çok ciddi anlamda katkı sağladığına inandığı için bu işi sürdüreceğini vurguladı.
“EN AZ 8 KADININ ÇALIŞACAĞI MANDIRA PROJEM VAR”
Kırsalda kooperatifleşmenin önemli olduğuna işaret eden Demir, şunları kaydetti:
“Hedefim ulusal bazda firma olmak. İlçem adına kooperatif oluşturmak en büyük hayalim. ‘Kadın olarak üretim yapmak istiyorum’ dediğinizde 5 puan önde başlıyorsunuz. Kadınlarımızın önce kendilerine inanması lazım. İl ve ilçe tarım müdürlüklerinden süt sağma makinesi gibi destekler aldık. Koyun ve keçi sütünü işleyip Karayazı markasıyla satacağımız ve en az 8 kadının çalışacağı mandıra projem var. Bu tarz coğrafyalarda hayvancılık için hayvanı sevmeniz, tanımanız ve davranışlarını iyi analiz etmeniz lazım. Hayvanlarımın hepsi beni tanır. Her şeyden önce hayvanı severseniz, o da size saf ve koşulsuz sevgi gösterir.”

Demir, işini ve hayvanları çok sevdiğini dile getirerek, “Hatta özel eğittiğim hayvanlar oluyor. Buraya gelip bu işleri yapmaktaki amacım, kadınların gerçekten toplum içindeki potansiyelinin farkına varmasını sağlamak. Kırsaldaki kadınlarımıza öncü olmak en büyük hayalim.” ifadesini kullandı.



















