Moda dünyasını bu defileler yönlendirdi

spot_img


Rocket Ship Launch Karl Lagerfeld, Chanel defilelerini sıradan podyumlardan çıkarıp her seferinde izleyiciyi bambaşka bir evrene taşıdı. Markanın 2017 sonbahar-kış koleksiyonu için Lagerfeld, Grand Palais’nin devasa bir uzay üssüne dönüştürülmesini istedi. Mekanın ortasına neredeyse tavana kadar yükselen gerçek boyutlu bir roket maketi yerleştirildi. “Uzay çağı couture” temalı bir koleksiyon için büyüleyici bir atmosfer yaratıldı. Defilenin finalinde, dev roket, sahnede dumanlar çıkararak yavaş yavaş yükselmeye başladı. Spot ışıkları, NASA fırlatma sahnesini andıracak şekilde senkronize edildi; arka planda çalan müzikle birlikte defile inanılmaz bir görsel şölene dönüştürüldü.

Versace markasını 1991 sonbahar-kış koleksiyonu hafızalara kazındı. 1990’ların başı, modada yeni bir çağın habercisiydi. Modaevleri artık yalnızca tasarımlarıyla değil, onları taşıyan modellerin karizmasıyla da konuşuluyordu. Gianni Versace, bu dönüşümü fark eden ilk tasarımcılardan biriydi. Defilenin sonlarına doğru ışıklar değişti, sahnede Naomi Campbell, Cindy Crawford, Linda Evangelista ve Christy Turlington yan yana göründü. Dönemin en parlak süper modelleri, el ele George Michael’ın Freedom! ’90 şarkısına eşlik etti.

John Galliano, 1990’ların sonunda Dior’un başına geçtiğinde couture sahnesine tamamen yeni bir soluk getirmişti. Onun vizyonu yalnızca giysi üretmek değil, couture’u bir sahne sanatı haline getirmekti. 1998 ilkbahar haute couture defilesi bunun en çarpıcı örneklerinden biri oldu. Gösteri Paris’in görkemli Opéra Garnier binasında sahnelendi; daha ilk andan itibaren mekanın ihtişamı izleyiciyi büyüledi. Defilede barok ve rokoko estetiği ön plandaydı. Modeller devasa kabarık eteklerle, korselerle ve dramatik makyajlarla yürüdü. Final sahnesisinde, ışıklar kısıldı ve mekanda canlı kelebekler uçuşmaya başladı. İzleyicilerin üzerine konan bu kelebekler, Dior’un couture anlayışını yalnızca gözle değil, duygularla da yaşatıyordu.

Thierry Mugler, markasının 10’uncu yılını kutlamak için düzenlediği 1984 sonbahar-kış defilesi, Paris’in dev konser mekânı Zénith’te yapıldı ve tam 6 binden fazla kişi izleyici olarak katıldı. O ana kadar moda tarihinde hiçbir couture defilesi bu kadar geniş kitleye açık olmamıştı. Modeller yürümekle yetinmiyor; dans ediyor, teatral jestler yapıyor, izleyicilerle etkileşime giriyorlardı. Bu, moda tarihinde ilk kez “modelin bir aktör gibi” davrandığı devasa bir gösteriydi. Mugler, haute couture tarihinde görülmemiş bir ışık, ses ve sahne teknolojisi kullandı. Işık oyunları, lazerler, duman makineleri ve güçlü müzik seçkisi, defileyi bir rock konseri atmosferine soktu.

Alexander McQueen, moda sahnesinde her zaman şok edici, şiirsel ve teatral yönüyle öne çıkıyordu. Ancak 2006 sonbahar-kış koleksiyonu Widows of Culloden, onun yaratıcılığının en zarif ve duygusal örneklerinden biri oldu. Defilenin teması, İskoç tarihindeki Culloden Savaşı’nın ardından yaşanan kayıp, yas ve melankoliydi. Ancak defilenin finali moda tarihine altın harflerle yazıldı. Işıklar söndü, sahnenin ortasında büyük bir cam piramit belirdi. Bir anda içeride, beyaz tüller içinde dans eden Kate Moss’un hayaletimsi görüntüsü ortaya çıktı. Seyirciler, gerçek Kate Moss’un orada olup olmadığını anlamaya çalışırken, aslında gördükleri şey Pepper’s Ghost adı verilen eski bir tiyatro illüzyonu tekniğiyle hazırlanmış bir hologramdı.


DOĞADAN İLHAM ALAN KOLEKSİYON

Lüks mücevher markası Pandora, Essence ismini verdiği koleksiyonunun yeni mücevherleri, zarif formları ve doğal detaylarıyla mevsimin sade, modern ve özgüvenli stilini yansıtıyor. Koleksiyon; doğanın zarafetinden ve modern tasarımın yalın şıklığından ilham alıyor. Yumuşak kıvrımlar, özgün detaylar ve organik formlarla şekillenen bu özel parçalar; sade, güçlü ve zamansız bir yaz stili arayanları bir araya getiriyor. Pandora, stiline doğal bir dokunuş ve modern bir zarafet katmak isteyen herkesi bu koleksiyonla buluşturuyor. Dalgalı geniş halka küpeler, özgün tasarım deseniyle stiline modern bir karakter katıyor. Akışkan formu ve dikkat çekici görünümüyle güçlü bir duruş sergileyen bu tasarım, günlük şıklığa cesur bir dokunuş ekliyor.


VINTAGE ÇANTASIZ OLMAZ

Bu sezon ne yaparsanız yapın bir vintage çantayı dolabınıza katın. Sezon trendleri dev modaevlerini bile kendi arşivlerinde araştırma yapmaya zorlarken siz de vintage’ın güçlü duruşuyla kombinlerinizi zenginleştirin. Rihanna da vintage severler arasında. İtalyan modaevi Gucci’nin kreatif direktörlüğünü Tom Ford’un yaptığı 1996 yılına ait yılan derisi çanta Rihanna’nın vazgeçilmezleri arasında.

ÜNLÜ FUTBOLCU REKLAMLARDA

Fransız lüks moda markası Louis Vuitton, marka dostu Jude Bellingham’ın yer aldığı Erkek Formal Giyim kampanyasını sundu. Dünyaca ünlü İngiliz futbolcu, sporcular arasında onu bir stil ikonu konumuna taşıyan keskin giyim zevkiyle öne çıkıyor. Bu tarzı, Pharrell Williams’ın erkek giyiminde “dandyizm” ve bireysel ifade vizyonuyla kusursuz bir uyum sergiliyor. Kampanyada, Erkek Formal Giyim Koleksiyonu’ndan zamansız iş kıyafetlerine ek olarak modern terzilik ve yüksek zanaatkarlık anlayışıyla tasarlanan gece görünümlerinden parçalar yer alıyor. Jude Bellingham, bu fotoğraf ve video serisinde is kıyafetlerinden ilham alan takım elbiselere ek olarak zamansız ve klasik silüetlerle görülüyor.

İLHAMI 24 AYAR ALTIN

Lüks parfüm evi Maison Francis Kurkdjian, modern parfüm dünyasının en çok arzulanan kokularından biri olan Baccarat Rouge 540 ile sizi duyguların ve ihtişamın zirvesine davet ediyor. 2014 yılında, Baccarat’nın 250’nci yılını kutlamak için parfüm evi ile yapılan iş birliğinin eseri olarak doğan Baccarat Rouge 540 ilhamını, 24 ayar altın tozunun kristalle 540°C’de kusursuzca birleşip, meşhur ‘Baccarat Kırmızısı”na dönüşmesinden aldı ve böylece Baccarat Rouge 540, ışıltılı bir dönüşümün hikayesi haline geldi. Baccarat Rouge 540, sahneye ilk adımını attığında sadece bir parfüm değil, koku dünyasında yeni bir çağın başlangıcı oldu. 250 adet numaralı kristal şişede, koleksiyonerlerin göz kamaştıran hayali olarak doğdu.

IRONMAN İÇİN ÖZEL SAAT

Lüks saat markası Breitling, dünyanın en zorlu yarışlarından Ironman ile süregelen iş birliğini sınırlı sayıda üretilmiş iki yeni saat modeliyle taçlandırıyor. Ironman sporcuların dayanıklılık ve atletizm yeteneklerini sınırlarını zorladıkları bir yarış türüdür. Bu yarış, yüzme, bisiklet sürme ve koşu olmak üzere üç farklı disiplinden oluşur. Breitling de bundan ilham alarak titanyum kasaya sahip Endurance Pro Ironman World Championship 2025 ve Breitlight materyalinden tasarlanmış Endurance Pro Ironman isimli iki saati satışa sürdü. En zorlu triatletlere ve maceraperestlere özel tasarlanan saatler; Fransa, Nice ve Hawaii, Kailua-Kona’da gerçekleşecek 2025 Ironman Dünya Şampiyonası’nı ve İspanya’daki Ironman Dünya Şampiyonası’nı kutluyor.



Source link

spot_img

benzer haberler

spot_img