Moda tutkularını milyon dolara çevirdiler

spot_img


RAKİP MODAEVLERİNİ SATIN ALIYOR

Miuccia Prada, modanın yalnızca güzel görünmekten ibaret olmadığını en iyi kanıtlayan isimlerden biri. Markayı devraldığı 1978 yılında Prada hâlâ küçük, saygın bir İtalyan deri markasıydı; bugün ise kültürü yönlendiren küresel bir güç merkezi. Prada ve Miu Miu’nun yükselişi, onun sezgisel radikalizmine dayanıyor. Gençliğin nabzını tutarak her zaman çok satan koleksiyonlar hazırladı. Miuccia Prada’nın kişisel servetinin yaklaşık 5 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor ama Prada’yı benzersiz yapan yalnızca parası değil, Prada Group’un küresel stratejisindeki belirleyici rolü. Prada Group’un aynı zamanda Versace’yi satın alması, Miuccia’nın gücünü yalnız marka yaratımında değil, moda ekonomisinin geleceğini şekillendirmede de gösteren sembolik bir dönüm noktası oldu. Ayrıca, Fondazione Prada ile sanat dünyasına açtığı kapı, markanın değerini yalnız ekonomik değil, kültürel olarak da sürekli büyüten bir vizyonerlik örneği.


SAHNE IŞIĞI VE TERZİLİK BİLGİSİ BİR ARADA

Domenico Dolce ve Stefano Gabbana, modanın en dramatik, en duygusal ve en teatral ikilisi… Sicilya’nın aile terziliği geleneği ile Milano’nun pop kültür enerjisini birleştirerek yalnızca bir marka değil, bir Akdeniz mitolojisi yarattılar. Ve bu mitoloji bugün iki tasarımcının da yaklaşık 2.5 milyar dolarlık kişisel servetiyle taçlanmış durumda. Domenico Dolce, markanın teknik omurgası. Onun terzilik bilgisi, korsaj ustalığı ve kadın bedenine saygılı kesimleri, Dolce&Gabbana’nın bütün gücünü taşıyan yapı taşları. Stefano Gabbana ise markanın sahne ışığı.


DÜNYANIN EN ZENGİN TASARIMCISI

Giorgio Armani, yalnızca bir modacı değil; sessiz lüks dediğimiz kavramın mucidi. Hollywood’un stil akıl hocası ve moda tarihinin tahtında hâlâ oturan en zengin tasarımcısı. 1975’te kendi markasını kurduğunda kimse, bu sade çizgilerin bir gün milyarlarca dolarlık bir imparatorluk yaratacağını tahmin etmiyordu. Bugün Armani hâlâ şirketinin tek sahibi bu da moda dünyasında neredeyse mucize sayılır. Her sene milyarlarca dolar gelir üreten dev bir yapıdan bahsediyoruz: Emporio Armani’den Armani Privé’ye, Exchange’den Casa’ya, güzellik lisanslarından lüks otellere kadar uzanan sekiz ayrı marka kolu. Armani’nin servetinin yaklaşık 10 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor; bu onu dünyanın yaşayan en zengin modacısı unvanıyla neredeyse tek başına bırakıyor. Üstelik servetini yalnızca moda üzerinden değil, global hospitality sektöründeki yatırımları, parfüm ve kozmetik devleriyle yaptığı kârlı anlaşmalar ve yıllardır süren marka sadakati üzerinden büyütmeye devam ediyor.


PARFÜM VE GÜZELLİK ÜRÜNLERİYLE SERVET KAZANDI

Tom Ford, moda dünyasının dehalarından biri. Şu an en çok konuşulan konulardan biri Balenciaga’yı yeniden popüler hale getiren Demna Gvasalia’nın Gucci’nin kreatif direktörü olur olmaz lüks modaevinin Tom Ford dönemine ait tüm koleksiyonu kopyalıyor oluşu. Bir yandan son çıkardığı parfümler ve güneş gözlüğü koleksiyonu moda dergilerinin sayfalarını süslüyor. Bir yandan da son filmi için Aaron Taylor Johnson, Adele, Owen Cooper ve Nicholas Hoult gibi isimlerle anlaşmış olması dünya basının gündeminde. Ford; 90’larda Gucci’yi çöküşten çıkarıp küresel dev haline getirdiğinde, lüks modanın estetik kodlarını baştan yazmıştı. Bugün Tom Ford’un servetinin büyük kısmı, moda değil kozmetik ve koku imparatorluğu sayesinde oluştu. Siyah şişeli ikonik parfümleri ve yüksek kârlı güzellik serileri o kadar büyüdü ki, Estée Lauder 2022’de markayı 2.8 milyar dolara satın aldı. Bu anlaşma Ford’u bir anda milyarder kulübüne soktu ve kişisel servetini yaklaşık 2.2 milyar dolara taşıdı.


KRAVAT ÇEKMECESİYLE BAŞLADI İMPARATORLUK KURDU

Ralph Lauren, modada yalnızca bir estetik oluşturmadı; Amerikan yaşam tarzının tüm dünyaya ihraç edilen en kârlı versiyonunu inşa etti. Bronx’ta tek bir kravat çekmecesiyle başlayan kariyeri, bugün milyarlarca dolar değerindeki bir global imparatorluğa dönüştü. Lauren’in kişisel servetinin yaklaşık 8 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Lauren, Amerikan rüyasını paketleyip tüm dünyaya satmayı başaran ilk tasarımcı. Bu serveti büyüten en önemli noktalar arasında, markanın devasa ürün çeşitliliği yer alıyor. Sadece hazır giyim değil; parfümler, deri aksesuarlar, gözlükler, restoranlar, home koleksiyonu ve dekorasyon ürünleri, hatta iç mimariye yön veren RL Home estetiği… Tüm bunlar, bugün Ralph Lauren markasını yalnızca moda değil, bir yaşam tarzı endüstrisi haline getiriyor.


EN BÜYÜK KOZU JET-SET’E ÖVGÜ

Michael Kors, 1981’de kurduğu markayı jet-set yaşam tarzı fikri üzerine inşa etti. Bu imaj o kadar güçlüydü ki, Kors kısa sürede Amerikan moda sahnesinin en tanınan yüzlerinden biri oldu. Bugün tahmini 600 milyon dolarlık servetiyle, lüksün ortasında ama herkesin ulaşabildiği bir imparatorluk kurmuş durumda. Kors’un yükselişini hızlandıran şey, kendi adını taşıyan markadan çok daha geniş bir ticari zekaydı: Parfümler, saatler, çantalar ve globalde agresif büyüyen aksesuvar stratejisi markayı milyarlarca dolarlık bir lifestyle makinesine dönüştürdü.


LİSANS ÜRÜNLER SERVETİN TEMELİ

Tommy Hilfiger, 1985’te kurduğu markayı yalnızca preppy stilin temsilcisi yapmadı; Amerikan kültürünün ticari bir ikonuna dönüştürdü. Hilfiger tahmini 500 milyon dolarlık servetiyle sektörün en varlıklı tasarımcıları arasına girdi. Onu farklı kılan, modayı pop kültürüyle birleştirme becerisiydi. Hilfiger’ın servetini büyüten şey ise tek bir alanda kalmamasıydı: Hazır giyimden parfüme, gözlükten ev dekoruna uzanan geniş lisans ağı, markayı dünya çapında dev bir lifestyle imparatorluğu yaptı.



Source link

spot_img

benzer haberler

spot_img