Yeni kavramların hastasıyım özellikle bir sınıf göstergesi olan bu statü tanımlamalarına bayılıyorum. Artık kişiler, kendilerini bu iki sınıfla ayrıştırıyor. Özellikle kuşaklar boyu bir görgüye sahipseniz, sosyal medyada hayatınızı göstermiyor, giydiğiniz taktığınız kıyafet ve aksesuvarlar abartıdan uzak, logosuz, markası belli olmayan klas parçalarsa, old money’siniz. Sofistike tatil noktalarına gidiyorsanız örneğin Fransız Rivierası, old money ama Dubai veya Maldivler tercihinizse new money.
Aile dostlarınız ile sıkı fıkı görüşen benzer aile yapılarından gelen insanlarla vakit geçiriyorsanız old money, sosyal medya arkadaşlıkları, geçmişine hakim olmadığınız sadece ortak zevklerinizden ötürü bir arada olduğunuz arkadaşlarınız varsa new money. Şu an Türkiye ve dünyada da new money aileler ile old money aileler arasında adeta bir rekabet var. Yeni zengin ile eski zenginlerin savaşı da diyebiliriz aslında. Peki, bu duruma ben nasıl bakıyorum. Hz. Mevlana felsefesi ile cevap veriyorum işte o söz; ‘Ne olursan ol yine gel’ insanlar arası ayrımcılığa gerek yok, birlik olalım beraber olalım. Haksız mıyım?
YUVAMA GERİ DÖNDÜM
Kısa bir moladan sonra tekrardan sizlerleyim. 2013 yılında 20’li yaşlarımda okurlarımla buluştuğum yuvama geri döndüm… Günaydın ekindeki Trend Avcısı köşemden sizlere sesleniyordum hatırlarsanız. Birçok deneyimimi kaleme alıyordum. Neler yaşanmadı ki, George Clooney ile NASA’da yemek de yedim, Justin Timberlake ile İsviçre Alpleri’nde golf de oynadım… Şimdi yine aynı heyecanla yazılarımla sizlerleyim… Köşemin adından da anlaşıldığı gibi aklıma takılan, kafamı kurcalayan dikkat çekici konuları paylaşacağım burada. Hadi buyurun köşeme! İyi okumalar.
Üyelikli kulüpler İstanbul’un yeni akımı!
Entelektüellerin, zenginlerin, statü kovalayanların uzun yıllardır mabedidir üyelikli kulüpler aslında. Hem Ankara’da hem de İstanbul’da uzun yıllardır olan yaşam kulüpleri; ortak zevkleri, sporu, gastronomiyi ve sanatı aynı çatı altında buluşturur. Ben Ankara’da atlı spor binicilik ve şehir kulüplerine üyeydim. İstanbul’da da bir kulüp Anadolu yakasının en bilinenidir. Şimdilerde açılan ve açılacağını duyduğum bu ‘member clubler’ için adeta bekleme sırası var. Binlerce insan referans sistemi ile bu kulüplere kabul ediliyor. Şehirde açılması planlanan iki farklı kulübün de haberini vereyim size. Bir tanesi yine global bir kulüp, üye olduğunuz takdirde Londra’daki şubesine de rahatlıkla girebileceksiniz. Şimdilerde bu kulüplerde ki giyim kuşam yarışı, etkinliklerinde var olma telaşı almış başını gidiyor. Bir yanınızda Forbes top 10’daki milyoneri görürken, diğer yanınızda bir televizyon starı ile spor yapabiliyorsunuz. Bu kulüpler sosyal medya fenomenlerine de çok sıcak bakmıyor. Oldukça seçiciler. Sosyal medyada görünmekten hiç haz etmiyorlar. Fotoğraf neredeyse yasak. Torpil falan da işlemiyor hatta kuralların dışına çıktığınız takdirde üyeliğiniz de iptal ediliyor.
Kendall Jenner ve Jeff Bezos ile beraber tatil yapmak ister misiniz?
Geçtiğimiz günlerde Aslıhan Doğan Turan ile telefondayız. Bana, “Sürekli aynı Yunan adası tatili yapıyorsun, rotanı değiştir” dedi. Ve Spetses Adası’ndan bahsetti. Mykonos out artık yeni rota 1,5 saatlik mesafedeki Yunan Adalarının en gözdesi Spetses. Daha çok Yunanlı zenginlerin tercih ettiği, diğer adalara göre biraz daha pahalı ve Atina’ya en yakın üçüncü ada. Şu sıralar bilyonerlerin akın ettiği, rezervasyonsuz yer bulması zor ve ada içerisinde hareket ederken mutlaka ATV kiralamalısınız. 0Geçtiğimiz yılların popüler adaları Paros ve Antiparos’dan sonra bu yılın da gözdesi Spetses olacak. Başta söylediğim gibi her an yanınızdan bir Hollywood yıldızı ya da Kardashianlar geçebilir. Gözünüzü iyi açın.
Erkekler prenses olmuş haberimiz yok
Kızların en büyük derdi yeni nesil erkeklerin eski usul erkeklik kalıplarından uzak, adabı muaşeret kurallarından bihaber olmalı. Date’e çıkan kızlar diyor ki, “Eskiden bizler evden alınır, arabamızın kapısı açılır, şık bir restorana götürülür, hesabımız ödenirdi. Jestler, çiçekler, hediyeler de cabası. Şimdi roller değişti!” Adeta kadınlar erkek, erkekler de daha feminen bir enerjiye geçti. Evden alınmak isteyenler erkek, hesabı ödeyenler kızlar hatta kendini ağırdan satan, kaprisi yapan yine erkek tarafı. Buradaki sosyal statüyü kovalayan da yine erkek tarafı. Şaşırtıcı ama doğru. Hatta İstanbul yeme içme sektöründeki işletmeciler de benzer yorumları yapıyor. Nerede güçlü erkekler? Hangi mekana giderseniz gidin öbek öbek kadın grupları, hesapları ödeyenler kadın, gece çıkıp loca yapan o büyük hesapları ödeyenler de yine kadınlar. Erkeklerimize sesleniyorum, beyler neredesiniz? Bakın kızlar size prenses diyor hiç yakışıyor mu?
Padel ve Pickle ata sporumuz mu oldu?
Tenisin kardeşi olarak tanımlayacağımız bu spor dalları pickleball ve padel dünyadaki popülaritesini İstanbul’a da taşıdı. Badminton, tenis ve masa tenisini harmanlayarak iki veya dört oyuncunun oynadığı bir raket sporu pickle. Padel ise yine dört kişiyle, çevresi cam ve tek örgüyle kaplı bir alanda oynanan yine bir raket sporu. Şehrin birçok yerinde bu iki raket sporu için alanlar tasarlanıyor. Ve en son model spor giyim markalarını giyip, ata sporumuzmuş gibi performans sergiliyorsunuz. Değişen dünya ile beraber, eskiden gece kulüplerinde buluşan sosyal karakterler artık bu ve benzeri raket sporlarında saatlerini geçiriyorlar. Pickle WhatsApp grupları bile var… Bu gruplarda ortak zevk bahanesi ile kaynaşıp paddle ve pickle da ter atıyorlar. Şehir artık sağlıklı yaşamın merkezi oldu. İyi de oldu. Ben de artık gece değil tam anlamıyla gündüz spor insanına dönüştüm.