Dünyanın birçok ülkesinden bile büyük olan megakent İstanbul’un köyleri de bir başka güzel. Doğal yaşamın izlerini taşıyan İstanbul köylerinin en önemli parçalarından biri de her gün şehre süt taşıyan üreticiler. Beykoz, Şile, Çatalca, Silivri, Eyüpsultan, Sarıyer gibi ilçelerde yetiştirdikleri inek ve mandalardan elde ettikleri sütü her gün İstanbul’un sokaklarında araçlarıyla satan gezici sütçüler at arabalarıyla süt satan dedelerinden öğrendikleri mesleği günümüzde modern şartlarda sürdürüyor. Süt sağım makineleriyle akşam ve sabah sağılan sütler özenle evlere yetiştiriliyor. SABAH Pazar, bazen çocukların bardağında ılık bir içecek, bazen sofraları süsleyen yoğurt, bazen ise sütlaç gibi lezzetli bir tatlının parçası olan sütün yolculuğunu yerinde inceledi. Şehirleşmenin zirveye ulaştığı kimliğiyle öne çıkan İstanbul’un köylerinde de bambaşka hayat var. Çiftçilikle geçinin bu köylerde, doğal ortamlarda elde ettikleri taze sütü her gün mahalle mahalle gezerek vatandaşlara ulaştıran yaklaşık 3 bin gezici sütçü, metropolün ortasında doğal inek sütünü vatandaşlara ulaştırıyor. Osmanlı Devleti’nden günümüze ulaşan bir meslek kolu olan gezici sütçülük, önceleri omuzlarda, at arabalarıyla, el arabalarıyla, bisiklet ve motosiklet yardımıyla yapılırken şimdilerde ise içerisine özel düzenek yapılan panelvan tipi araçlarla sağlanıyor.

BEYKOZ, ŞİLE, ÇATALCA BAŞI ÇEKİYOR
İstanbul’un Beykoz, Şile, Çatalça, Eyüpsultan, Sarıyer, Çekmeköy ve Silivri ilçelerinin bazı köylerinde sütçülük yapılıyor. Birçok köyde gezici sütçüler, kendi yetiştirdikleri ineklerden elde ettikleri doğal sütü, tazeliğini koruyarak araçlarıyla şehir merkezinde mahalle mahalle dolaşarak vatandaşlara ulaştırıyor. Bazı gezici sütçüler ise köylerde ineği olanlardan topladıkları sütü yine aynı yöntemle vatandaşların ayağına götürüyor. Belirli bir müşteri kitlesi olan gezici sütçüler, her gün bir mahallede ürünlerini satıyor.

DEDEDEN TORUNA GEÇEN MESLEK
Beykoz ilçesinin İshaklı Köyü’nde yaşayan Furkan Balta da yetiştirdiği 30 ineğiyle her gün İstanbulluların taze süt ihtiyacını karşılıyor. Furkan Balta, dedelerinin at arabasıyla başladığı gezici süt satış işini şimdilerde panelvan bir aracın arkasında demir güğümlerde kendisi sürdürüyor. Akşam ve sabah olmak üzere günde iki kez ineklerini özel süt sağım makinesi yardımıyla sağan Furkan Balta, sütleri özel kazanda soğuttuktan sonra güğümlere dolduruyor ve aracıyla vatandaşlara ulaştırıyor.

İNEKLER DOĞAL ORTAMDA YETİŞİYOR
Babasının 25 yıl boyunca süt satarak geçimini sağladığını kaydeden Furkan Balta, kendisinin de 10 yıldan bu yana evlere hizmet götürdüğünü aktarıyor. Furkan Balta, “Her gün belirli bir planımız var. Zamanında dedemler burada at arabasıyla süt satıyorlardı. Zamanla bu iş mahallelerde satılmaya döndü. Akşam sağım yapıyoruz. Sütümüzü kazanımızda soğutuyoruz. Sabah da tekrar ineklerimizi sağıyoruz. Akşamki sütle birleştirerek mahallelerimizde ev ev, kapı kapı satıyoruz. Her gün belirli bir programımız var ona göre hareket ediyoruz. Her gün bir yere gidiyoruz. Her günün belirli bir müşterisi var. Günde 300 ile 400 litre kadar süt satıyoruz. Burada hayvanlarımızı kendimiz doğal koşullarda yetiştiriyoruz. Bu köyde her evin arkasında mutlaka bir ahır vardır. Biz müşterilerimizle aile gibiyiz” dedi.
BİR GÜNDE 400 TON TAZE SÜT SATILIYOR
İstanbul Sütçüler Yoğurtçular ve Şarkütericiler Esnaf ve Sanatkâr Odası Başkanı Osman Uysal, İstanbul’da bin 200’ü Oda’ya kayıtlı olmak üzere toplamda yaklaşık 4 bin civarında gezici sütçü bulunduğunu bildirdi. İstanbul’da günde yaklaşık 400 ton taze çiğ süt satıldığını kaydeden Osman Uysal, “Bizim odamıza kayıtlı bin 200 gezici sütçümüz var. Ayrıca odamıza kayıtlı olmayan sütçülerle birlikte İstanbul’da bu işle uğrayan yaklaşık 4 bin civarında gezici sütçü olduğunu düşünüyoruz. İstanbul’da Çatalca, Silivri köylerinde Kartal, Pendik köylerinde mandıralar vardı. Ancak mandıraların azalması ve İstanbul’un büyümesiyle birlikte İstanbul’un uzak köylerinde üretilen sütler mahallelerde satılıyor. Önceden İstanbul denilince Suriçi anlaşılırdı. Köylerden buralara süt getirilip satılırdı. Eskiden sütün üretildiği bölgeler şimdilerde nüfusun artması ve şehirleşmeyle birlikte sütün tüketildiği yerler haline geldi” diyor.
İL DIŞINDAN DA İSTANBUL’A SÜT GELİYOR
Önceden sütlerin at arabalarıyla satıldığını şimdilerde ise soğutma sistemli araçlarda satıldığını belirten başkan Osman Uysal, “Artık araçların ve kamyonetlerin arkasına yapılan soğuk hava sistemleriyle süt satılıyor. Köylerden gelen süt, hijyenik ve taze şekilde mahallelerde satılabiliyor. Ayrıca soğuk hava sistemli araçlar sayesinde İzmir, Bolu, Burdur’dan da İstanbul’a getirilen günlük taze süt geliyor. İnsanlarımızın da taze günlük süte büyük bir ilgisi var” dedi.


















