ABD’de federal hükümetin kapanmasına yönelik endişelerle önceki hafta küresel piyasalarda, kapanmanın gerçekleşmesine rağmen iş gücü piyasasındaki zayıflama sinyallerinin ABD Merkez Bankası’na (FED) ilişkin “güvercin” beklentileri güçlendirmesiyle risk iştahı görece yüksek seyretti.
ABD’de Demokratların ve Cumhuriyetçilerin federal hükümete finansman sağlayacak bütçe üzerinde anlaşmaya varamaması 1 Ekim itibarıyla hükümetin kapanmasına neden olmuştu. Hükümetin kapanması nedeniyle Çalışma İstatistikleri Bürosu (BLS) perşembe günü haftalık işsizlik maaşı başvurusu verilerini yayımlamazken, aynı zamanda eylül ayı tarım dışı istihdam verileri açıklanmadı.
ABD’de federal hükümetin bütçe yetersizliğinden dolayı kapanması, kamu kurumları tarafından yayımlanan ekonomik verilere erişimi kısıtlayarak veri akışını sekteye uğrattı. Söz konusu durum, karar alma sürecinde veri temelli bir yaklaşım benimseyen Fed’in para politikasına yönelik öngörülebilirliği düşürdü.
Analistler, bahsedilen gelişmelere karşın para piyasalarındaki fiyatlamalarda, bankanın bu ay ve aralık toplantılarında faiz indirimlerini sürdüreceğine dair beklentilerin güçlü kalmaya devam ettiğini, 2026 yılında ise en az iki faiz indiriminin daha beklendiğini kaydetti.
ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ülkede ekonomik büyümenin hükümetin kapanmasından zarar görebileceğini ifade etti.
Uluslararası Para Fonu (IMF) Sözcüsü Julie Kozack ise, ABD’de hükümetin kapanmasının etkisinin kapanmanın süresine ve yöntemine bağlı olacağını ifade ederek “Federal hükümetin tam olarak finanse edilmeye devam etmesini sağlayacak bir uzlaşmaya varılabileceğini umuyoruz” açıklamasında bulundu.
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt ise öncekigün gerçekleştirdiği basın toplantısında, kapanmanın ekonomik sonuçlarının her geçen gün arttığına dikkat çekerek “Politika yapıcılar, piyasalar ve hatta Fed, önemli bir dönüm noktasında körlemesine hareket ediyorlar, çünkü BLS ve Ekonomik Analiz Bürosu (BEA) verileri hükümet yeniden açılana kadar askıya alınmış durumda” dedi.
Öte yandan, Demokratlar ve Cumhuriyetçilerin ayrı ayrı sunduğu hükümetin kapanmasını sona erdirebilecek geçici bütçe tasarıları dün Senato’da yeterli oyu alamadı. Gelecek haftanın odağında hükümetin yeniden açılıp açılmayacağı konuları bulunuyor.
Fed yetkililerinin ise açıklamaları yakından izlenirken; Fed Başkan Yardımcısı Philip Jefferson, bankanın görevini yerine getirmesi için yeterli bilgiye sahip olduğunu söyledi.
Dallas Fed Başkanı Lorie Logan, faiz indirimleri konusunda dikkatli olunması gerektiğini vurgulayarak, verilere ve gerçeklere dayalı yaklaşım sürdürdüklerini dile getirdi.
Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee, kapanma sırasında resmi istihdam istatistiklerinin açıklanmamasının durumu zorlaştırdığını kaydederek, kapanmanın uzun sürmesi durumunda Fed’in elindeki bilgilerle karar alacağını söyledi.
PİYASALAR
Söz konusu gelişmelerin ışığında ABD tahvil piyasalarında geçen hafta alıcılı seyir hakim olurken, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi haftayı yüzde 4,12 seviyesinde noktaladı.
Emtia piyasasında altının ons fiyatı, haftalık bazda artışını 7’nci haftaya taşıdı. Perşembe günü 3 bin 896,93 dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesini yenileyen ons altın, bu seviyelerden gelen sınırlı kar satışlarına karşın haftayı yüzde 3,4 artışla 3 bin 887 dolardan tamamladı.
Altındaki güçlü seyirle birlikte alternatif yatırım aracı olarak öne çıkan gümüşün ons fiyatı 48,37 dolara yükselerek Nisan 2011 tarihinden bu yana en yüksek seviyesini gördü. Gümüş, haftayı yüzde 4,2 artışla 47,99 dolardan tamamladı.
ABD’nin Rus petrolü alınmamasına yönelik baskılarına rağmen arz sıkıntısı yaşanmayacağına yönelik beklentilerin güçlü kalması petrol fiyatlarını baskılamaya devam etti. Brent petrolün varili haftalık bazda yüzde 6,4 değer kaybına uğrayarak 64,3 dolarda haftayı tamamladı.
Dolar endeksi geçen haftayı yüzde 0,4 gerilemeyle 97,7 seviyesinden kapattı.