“Bu sayede toplum genelinde yaygın olan yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol gibi rahatsızlıklara karşı koruyucu olabilir. Probiyotik özelliğinden dolayı hassas bağırsak hastalığını hafifletmeye ve sindirime yardımcı olmayı hatta bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlamaktadır. Yoğurt, protein içeriği yüksek gıdalardan biridir. Bu açıdan vücudun kasları için destekleyici özelliği vardır. Protein içeriği yüksek olduğu için uzun süre tokluk hissi sağlar. Bu açıdan özellikle sağlıklı kilo yönetiminde sıklıkla tercih edilir.”
SÜTTEN DAHA AZ LAKTOZ İÇERİYOR
Prof. Dr. Esin Korkut, yoğurdun aynı zamanda ruh ve cilt sağlığına etkisine de dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:
“Yoğurdun fermantasyonu sürecinde laktoz tüketildiğinden yoğurt sütten daha az laktoz içerir. Bu nedenle laktoz intoleransı olan bir kişi muhtemelen yoğurdu sütten daha tolere edilebilir bulacaktır. Doğal yoğurt protein ile dolu, düşük kalorili ve yüksek besleyici gıdadır. Bu nedenle ilave şeker veya gereksiz katkı maddeleri içermeyenler tercih edilmelidir.
“Yoğurt dinlendirir, sakinleştirir, içerdiği B vitaminleriyle doğal antidepresandır. Cildin daha pürüzsüz, canlı, sağlıklı görünmesini sağlar. Yoğurt tüketim miktarı; bebeklik, çocukluk, yaşlılık dönemi gibi yaşa veya gebelik ya da emzirme dönemi gibi özel dönemlere göre değişir. Bir yaşından itibaren çocukluk, ergenlik, yaşlılık dönemi, gebe ve emzirme dönemlerinde günlük yoğurt tüketimi ortalama 3-4 porsiyon olmalıdır. Yetişkin döneminde ise bu miktar 2-3 porsiyon olarak önerilebilir.”