Roma’dan güneye, uçurum kenarındaki şiirlere, tuzlu suya, taşlara serilen havlulara doğru bir kaçış düşünün. Alberobello’nun trulli evleri, Polignano a Mare’nin falez üstü manzaraları, Lecce’nin barok sokakları son yıllarda en trend rotalara dönüştü. İtalya’nın güneydoğusundaki bu rüya gibi bölge, uçsuz bucaksız zeytinlikleri, beyaz badanalı evleri, falezli kıyıları ve zamanla yarışan kasabalarıyla son yılların yükselen yıldızı. Neden mi herkes Puglia’yı konuşuyor? Çünkü gösterişsizliğin en çekici hali burada. Çünkü sahte zarafetin yerini gerçek duygular, butik otellerin yerini 100 yıllık taş evler, beach club’ların yerini ise falezlerden atlanılan eşsiz deneyimler alıyor. Sosyal medya algoritmalarının yeni yıldızı, sade güzelliklerin başkenti, Ferzan Özpetek’in karelerinde gizli güneyli sıcaklık: Puglia. İtalya haritasında çizmenin tam topuk kısmında yer alan Puglia, tam anlamıyla “uçta ama merkezin tam ortasında.” Son birkaç yıldır sadece İtalyanların değil, tüm dünyanın dikkatini çekiyor. Instagram’da gün batımı videoları, TikTok’ta taş sokaklarda dolanan makarnalı reelslar, influencerların denize falezden atladığı storyler… Bir anda “Burayı herkes konuşuyor!” dediğiniz yer varsa, işte orası Puglia.

İLK DURAK: POLİGNANO A MARE
Puglia’nın Adriyatik kıyısındaki incisi Polignano. Kayalıkların üstünde kurulmuş beyaz badanalı evleri, aşağıda cam gibi bir deniz, yukarıda şiir gibi bir gökyüzü. Lama Monachile plajına ulaştığımızda, manzaradan kelimenin tam anlamıyla nefesimiz kesildi. Burası bir plaj değil, zamanın yonttuğu doğal bir amfi tiyatro. Taşların üstünde güneşlendik, köprünün altındaki masmavi suda yüzdük. Polignano’da kesinlikle yapılması gereken bir şey varsa o da botla mağara turu. Kayaların içine oyulmuş mağaralar arasında dolaşırken, her biri ayrı bir efsaneye ev sahipliği yapıyor. Su altı mağaraları, aşk hikâyeleri, korsanlar… Turu yaparken göreceğiniz Grotta Palazzese, bölgenin en büyülü yerlerinden biri. Kayaların içine oyulmuş bu restoranda, dalgaların sesine karşı limoncello yudumlamak, hayatta bir kez yaşanacak türden. Ve sonra şiir geliyor… Polignano’nun eski şehir merkezini dolaşırken, Scalinata della Poesia, yani ‘Şiir Merdiveni’ne rastlıyoruz. Her basamakta yazılı dizeler, sizi denize doğru indiriyor. Sanki kasabanın kendisi sizi tutup “Dur, oku, hisset” diyor.

PRENSESLER DE BURADA YÜZÜYOR
Efsaneye göre, güzel bir prenses Grotta della Poesia’da yüzermiş. O kadar güzelleşirmiş ki şairler sırf onu görmek için şiirler yazmaya gelirmiş. Efsane mi? Belki. Ama suya ilk atladığınız an, ışığın mağaradan nasıl süzüldüğünü gördüğünüzde, bir anda her şeye inanıyorsunuz. Burası kesinlikle Puglia’da görülmesi gereken yerlerin başında geliyor.

Barok mimarinin kalbi
Güneşin altında altın gibi parlayan katedralleri, daracık taş sokakları ve içi sanat galerisi dolu avlularıyla Lecce, içsel bir seyahat vaat ediyor. Geceleri ışıklandırılan meydanlarda bir dondurma alın, klasik müzik eşliğinde taş sokaklarda kaybolun. Kaybolmak burada planın ta kendisi. Lecce’nin kalbindeki Duomo di Lecce, barok mimarinin en zarif örneklerinden biri. Gündüz altın gibi parlayan taşları, gece ışıklarla adeta bir sahneye dönüşüyor. Mutlaka meydanda bir espresso içip bu ihtişamı sindire sindire izleyin. Görülmesi gereken bir diğer şaheser ise Basilica of the Holy Cross, Lecce barokunun en göz alıcı ve teatral örneği. Dantel gibi işlenmiş cephesi o kadar detaylı ki, insan her baktığında yeni bir figür keşfediyor. Saatlerce karşısında oturup bu görkemli yapıyı izleyebilirim, çünkü her ayrıntısı başka bir hikâye anlatıyor.
Taş sütunlar büyülüyor
Bir sonraki gününüzü bu çarpıcı manzaraya ayırın. Elektrik mavisi bir denizin içinden yükselen taş sütunlar… Dalga ve rüzgârın yüzyıllardır birlikte şekillendirdiği bir doğa müzesi. Burada ne yapılır? Tırmanılır, yüzülür ama en çok da susulur. Çünkü bu coğrafya size konuşmaktan çok hissetmeyi öneriyor.
Puglia’nın ikonik yapıları: Trulli evleri
eyaz taşlardan yapılmış konik çatılı bu yapılar, sizi bir peri masalının içine çekiyor. UNESCO koruması altındaki bu köyde yürümek, bir zaman kapsülünde gezinmek gibi. Bazı evler butik mağaza, bazıları restoran, bazıları hâlâ ev. Trulli içinde bir akşam yemeği deneyimi, bölgeye dair en unutulmaz anlardan biri olabilir.
Hayatın yavaş aktığı yer
Balıkçı tekneleriyle dolu limanı, beyaz taş evlerle çevrili sokaklarıyla Monopoli, kalabalıktan kaçıp yerel hayatı yaşamak isteyenler için ideal. Sabahları pazardan alınan domatesle yapılan bruschetta, öğlenleri deniz kenarında bir espresso, akşamüstü ise pastel boyalı bir balkonun gölgesinde kitap okumak… Monopoli, hayatın yavaş aktığı yerlerden.


















