Sınav kaygısının azı karar, çoğu zarar! Klinik psikolog doğru ders çalışma tekniklerini böyle anlattı…

spot_img


Sınav eğitim hayatımızın bir parçası. Şu an üniversitelerde final haftası, harıl harıl ders çalışıyorlar. Üniversiteye girmek isteyenler için büyük sınav haziranda! Tabii LGS’de kapıda! Bu da çocuk ve gençlerde büyük bir kaygıya sebep oluyor.

Kaygının kararında olanı fayda sağlasa da çizgiyi aşınca durum tehlikeye dönüşüyor. Biz de bu hafta Klinik Psikolog Çağla Akın ile sınav kaygısını enine boyuna masaya yatırdık.



Sınav kaygısı, sınav öncesinde veya sınav esnasında hissedilen yoğun endişe, korku ve kaygı olarak açıklanabilir.

Bu duygular kişinin öğrendiği bilgileri yeterli derecede kullanmasını engelleyip akademik durumunda düşüşlere sebep olmaktadır.

Sınav kaygısını fiziksel, duygusal, bilişsel ve davranışsal etkiler boyutunda inceleyerek şöyle sıralayabiliriz:

Fiziksel etki: Mide bulantısı, terleme, titreme, baş ağrısı, kalp çarpıntısı, nefes darlığı.

Duygusal etki: Endişe, huzursuzluk, gerginlik.

Bilişsel etki: Unutkanlık, odaklanma güçlükleri, olumsuz düşünceler (“yeterince iyi değilim”, “başarısız olacağım”, “yapamayacağım” vb.) Davranışsal etki: Erteleme, donma tepkisi, sınavdan kaçınma.

SEBEPLERİ NELER?

Geçmişteki olumsuz sınav deneyimleri,

Yeterli hazırlığın olmaması, sınava girme teknikleri veya çalışma yöntemleri hakkında bilgi eksikliği,

“Başarısız olacağım”, “kontrolü kaybedeceğim” gibi olumsuz düşünceler,

Ebeveyn baskısı, mükemmeliyetçilik,

Başarısızlık korkusu,

Yetersiz uyku, sağlıksız beslenme, egzersiz veya dinlenme eksikliği.



Source link

spot_img

benzer haberler

spot_img