Olay, sanığın müşteri olarak girdiği markette, kasiyer kadının görüntülerini gizlice kaydetmesiyle başladı.

Sanık, “kalem kamera” olarak bilinen cihazla kadının yüzünün göründüğü 48 adet fotoğraf kaydetti ve bu görüntüleri bir dergi arasına koyarak kadına gösterdi. Sulh Ceza Mahkemesi, olayın “herkese açık bir yerde” geçtiği gerekçesiyle sanığın beraatına karar verdi.

“ÖZEL HAYAT SADECE DÖRT DUVAR ARASIYLA SINIRLI DEĞİL”
Ancak Yargıtay, kamuya açık alanlarda da kişilerin mahremiyet beklentisinin bulunduğunu ve bu beklentinin “kalabalıkta dikkat çekmeme, tanınmama, bilinmeme” ilkesiyle korunduğunu belirtti. Kararda, özel hayatın sadece dört duvar arasındaki yaşantıyla sınırlı olmadığı, kişiye özel bilgi ve görüntülerin izinsiz kaydedilmesinin de özel hayatın ihlali anlamına geldiği ifade edildi.